Arayış
Emre Yılman
ARAYIŞ – Emre YILMAN
Neredeler,
Hakikatin izini sürenler?
Karanlıkta bir kıvılcım arayanlar nerede?
Nerede, çocukken gözümüzde büyüyen mucizeler?
Kalbin akla yoldaş olduğu o kutlu yolcular nerede?
Anlamı satırlarda değil,
Sadrında taşıyanlar nerede şimdi?
Zihin değil, gönül ile düşünen,
Sorgularken yıkmayanlar nerede?
Neredeler şimdi,
Ashab-ı Kehf’in gölgesinde saklananlar?
Zamanın zulmüne baş eğmeyip
Mağaralara sığınan yürekler nerede?
Neredeler,
Firavunlara karşı asasını doğrultan Musa’lar?
Kızıldeniz gibi yürekleri yaranlar,
Adaletle yürüyenler şimdi nerede?
Nerede Karun’un servetine boyun eğmeyenler?
Altının cazibesine kapılmadan
Hakkı savunan Musa’lar nerede?
Nerede Nemrud’un ateşine karşı
“Hasbiyallahu ve ni’mel vekil” diyerek
Alevleri gülistana çeviren İbrahim’ler?
Nerede Şeddad’ın ihtişamlı İrem’ine kanmayıp
Cenneti dünyada aramayan,
Ruhunu saraylara satmayan Salih’ler?
Nerede tufan kapıyı çaldığında
Kurtuluşun gemisini inşa eden Nuh’lar?
Dalgalarla boğuşan,
Ama hakikatten kopmayan yürekler nerede?
Nerede Hacer’in sabrı?
Nerede İsmail’in boynu bükük teslimiyeti?
Su arayan analar var şimdi,
Sütü kesilmiş, sesi kısılmış, gözyaşı akan...
Bir kurbanlık gibi susuyor çocuklar;
Ama bıçak tutan ellerde ne İbrahim var,
Ne de merhamet...
Neredeler Mustafa Kemal'ler?
Nerede halkın arasından çıkıp
Yurdu siper edenler?
"Tek millet, tek bayrak" diyen sesler nerede şimdi?
Nerede özgürlüğün, bağımsızlığın sarsılmaz iradesi?
Nerede mazlumu kollayan o kararlı nefes?
Hani nerede “Zulmün karşısında susan dilsiz şeytandır” diyenler?
Nerede Ali'nin adaleti,
Ömer'in adil terazisi?
Nerede zırhı delik, ama yüreği sağlam liderler?
Yetim başı okşayan eller şimdi nerede?
Yüzüne tükürülse bile merhametle bakanlar nerede?
Kudüs'e göz dikenlere “dur” diyen cesur ses nerede?
Nerede Selahaddin Eyyubi’ler, Mescid-i Aksa’ya gölgesini siper edenler?
Ve nerede Doğu Türkistan’da
Sessizce yok edilen bir halkın çığlığına kulak verenler?
Hani nerede, gökyüzü kadar geniş bir vicdanla
Mazlumun yanında duranlar?