Emre Yılman

Konyaspor yönetimine açık mektup: Recep Uçar'la devam mı, yoksa yeni bir başlangıç mı?

Emre Yılman

Kalemi elime aldığımda, bu yazıya nasıl bir başlangıç yapacağım konusunda uzun süre düşündüm ve konuya nerden başlasam bilemedim. Konyaspor, son üç sezondur taraftarlarını hayal kırıklığına uğratıyor. Bu durumun elbette pek çok sebebi var, ancak bu yazıda o derinlemesine analizlere girmeyeceğim. Bugünkü konumuz, Konyaspor'un mevcut durumu ve geleceği üzerine bir değerlendirme olacak. Uzun bir yolculuğa çıkıyoruz, bu yüzden yanınıza bir fincan çay almanızda fayda var. Zira, bu yazı sizi zaman zaman durup düşünmeye sevk edecek. Hazırsanız, başlayalım…

Konyaspor, ne yazık ki son üç sezondur taraftarlarını hayal kırıklığına uğratıyor. Bu durumun elbette pek çok sebebi var. Örneğin, Ali Çamdalı'nın yerine göreve gelen Recep Uçar, Yeşil-Beyazlılar'ın başında çıktığı maçlarda sadece 1 puan ortalaması yakalayabildi. Evet, sadece 1 puan! Bu, Ali Çamdalı'nın ortalamasının bile altında ve ne yazık ki Konyaspor'un küme düşme tehlikesini gözler önüne seriyor. Neden mi? Şöyle açıklayayım: Yeşil-Beyazlılar'ın Süper Lig'de oynayacağı 12 maç kaldı. Eğer bu puan ortalaması devam ederse her Karşılaşmadan 1 puan alması anlamına geliyor. Bu durumda Konyaspor, toplamda 36 puana ulaşacak ve bu puan, Anadolu Kartalı'nın küme düşmesine sebep olacak. 'Ne yaptın Emre, Konyaspor'u hemen küme düşürdün!' dediğinizi duyar gibiyim. Ama endişelenmeyin, gelin birlikte bir araştırma yapalım. Konyaspor gerçekten küme düşüyor mu, yoksa umut ışığı var mı, neleri değiştirmeliyiz? Hep birlikte görelim...

Peki, Konyaspor gerçekten küme düşüyor mu? İşte kritik soru bu! Süper Lig'de kalan 12 haftada Konyaspor'un en az 16 puan toplaması gerekiyor. Neden mi? Gelin, son 4 yılın küme düşme ve kümede kalma istatistiklerine birlikte göz atalım:

KÜME DÜŞEN TAKIMLAR KAÇ PUANLA DÜŞTÜ?

2023-2024: MKE Ankaragücü 40 puan
2022-2023: Giresunspor 40 puan
2021-2022: Çaykur Rizespor 36 puan
2020-2021: BB Erzurumspor 40 puan

PEKİ KÜMEDE KALMA PUANI KAÇ?

2023-2024: Konyaspor 41 puan
2022-2023: Alanyaspor 41 puan
2021-2022: Giresunspor 45 puan
2020-2021: Kayserispor 41 puan
Bu veriler açıkça gösteriyor ki, Süper Lig'de kalmak için en az 41 puana ihtiyacımız var. Bu da maç başına 1,4 puan ortalaması demek. Şimdi size soruyorum, Recep Uçar'ın yakaladığı maç başı 1 puan ortalaması bu hedef için yeterli mi? Elbette ki hayır!

KAYSERİSPOR VE BODRUM F.K'NIN KÜME DÜŞECEĞİNİ SANMIYORUM...

Futbol, sürprizlerle dolu bir oyun. Ancak bazı sürprizler, aslında o kadar da şaşırtıcı değil. Kayserispor'un Sergej Jakirovic yönetiminde çıktığı 4 maçta 2 galibiyet ve 2 beraberlik alarak 8 puan toplaması da tam olarak böyle bir durum. Futbolu yakından takip edenler için bu sonuçlar hiç de şaşırtıcı değil. Çünkü Sergej Jakirovic, Dinamo Zagreb'i çalıştırdığı dönemde bile 2,20 puan ortalaması yakalayarak ne kadar başarılı bir teknik direktör olduğunu kanıtlamıştı. NK Maribor'u çalıştırdığı dönemden itibaren kariyerinde 2 puan ortalamasının altına düşmeyen Bosnalı teknik adam, Kayserispor'a da adeta sihirli bir dokunuş yaptı.

TEKNİK ADAM SEÇİMİ KADERİNİZİ BELİRLER 

Futbol, zaman zaman kaderin iplerinin doğru ellere teslim edildiği anlara sahne olur. Bodrum FK'nın Jose Morais yönetiminde Hatayspor karşısında aldığı hayati 3 puan, tam da bu anlardan biriydi. Kayserispor ve Bodrum FK takımlarına baktığımızda, doğru zamanda doğru teknik adamları göreve getirdiklerini görüyoruz. Zira Morais, 2019 yılından bu yana çalıştırdığı takımlarda 1.97 puan ortalamasının altına düşmedi. Bu istatistik bile, Morais'in ne kadar başarılı bir teknik direktör olduğunu gözler önüne seriyor.

Bu durum, bize bir kez daha gösteriyor ki, teknik direktör seçimi bir takımın kaderini belirleyen en önemli faktörlerden biri. Doğru teknik adam, sadece taktiksel bir zeka değil, aynı zamanda oyunculara ilham verebilen, onları motive edebilen ve doğru stratejilerle takımı bambaşka bir seviyeye taşıyabilen bir liderdir.  Bu noktada Konyaspor'un sezon başından bu yana en temel eksikliğinin "liderlik" olduğu görülmektedir. Morais'in Bodrum FK'daki başarısı da bunun en güzel kanıtı. Doğru teknik adam, doğru strateji ve doğru motivasyonla takımları bambaşka bir seviyeye taşıyabiliyor.

Kayserispor'da da benzer bir durum söz konusu. Sergej Jakirovic'in göreve gelmesiyle birlikte takımın performansı adeta yeniden doğdu. Bu da bize, doğru teknik direktörün bir takımın kaderini nasıl değiştirebileceğini gösterdi.

BU 4 TAKIM İÇİN TEHLİKE ÇANLARI ÇALIYOR!

Konyaspor, Sivasspor, Gaziantep FK ve Antalyaspor'un her birinin kendine özgü sorunları var. Bu sorunların detaylarına girerek, yazıyı uzatmak istemem ama  bazı temel noktalara değinmek gerekiyor. İstikrarsız performanslar, savunma zaafları, hücumdaki etkisizlik, skor istikrarının yakalanamaması gibi faktörler, bu takımların puan kayıplarına yol açıyor. Özellikle Konyaspor ve Sivasspor'un teknik direktör değişikliğine gitme konusunda geç kalması, büyük bir risk taşıyor. Hızlı bir reaksiyon gösterilmemesi durumunda, bu iki takımın küme düşen son iki ekip olma ihtimali oldukça yüksek. 

TÜRK TEKNİK ADAMLIĞININ DEFORME AYNASI: RECEP UÇAR VE KONYASPOR BİRLİKTELİĞİ

Recep Uçar'ın göreve gelişiyle birlikte umutlanan taraftarlar, kısa sürede hayal kırıklığına uğradı. 14 maçta sadece 3 galibiyet, 5 beraberlik ve 6 mağlubiyet... Bu istatistikler, Süper Lig'de kalma mücadelesi veren bir takım için kesinlikle yeterli değil.

Recep Uçar'ı da aslında bir yandan eleştiremiyorum. Zira elindeki mevcut kadro planlaması Yeşil-Beyazlı yöneticiler tarafından oldukça kötü kurgulanmış. Adeta şapkadan tavşan çıkarması gerekiyor. Ancak Uçar'ın maç başına 1 puan ortalaması, Süper Lig'de kalma mücadelesi veren bir takım için kesinlikle yeterli değil.  Peki, bu durumdan nasıl çıkacağız? Öncelikle, yönetimin acilen bir özeleştiri yapması gerekiyor. Yanlış kadro planlamasının bedelini, sadece teknik direktör ve futbolcular değil, tüm şehir ödüyor. Recep Uçar'ın da artık daha cesur adımlar atarak yaptığı hatalardan vazgeçmesi gerekiyor.

RECEP UÇAR NELERİ YANLIŞ YAPIYOR?

Peki, bu başarısızlığın temelinde ne yatıyor? Bana göre, en büyük sorun, istikrarsızlık. Sürekli değişen ilk 11'ler, oyuncular arasında uyumun sağlanmasını engelliyor. Kayserispor ve Bodrum FK'nın teknik adamlarıyla kıyasladığımızda Uçar'ın yetersiz kaldığı açıkça görülüyor.  Recep Uçar, bize deforme olmuş Türk teknik adamlığının bir nevi özetini sunuyor. Peki, neden mi böyle düşünüyorum? Konyaspor, Recep Uçar yönetiminde adeta bir taktik çıkmazın içinde. Orta sahada takım boyunun uzun olması, 4-1-4-1 dizilişinde ısrar edilmesi, defansif futbolu becerememeye yol açıyor. Çünkü bu oyunda Jevtovic orta alanda yalnız kalıyor ve bu da takımın defansif açıdan açık vermesine sebep oluyor.  Set oyununda hiçbir başarısı olmayan takım, sadece kontra ataklarla ve Kramer ile Pedrinho'nun bireysel yeteneklerine bel bağlıyor. Keza 6-8 numara oynaması gereken Bazoer stoper eksikliği nedeniyle stoper oynamak zorunda kalıyor. 

Alassane Ndao ve Yusuf Erdoğan gibi eski tip kanat oyuncuları, modern futbolun dinamiklerine ayak uyduramıyor. Kapanan defansları açma noktasında oldukça yetersiz kalan bu oyuncular, daha çok kontra atak futboluna uygun. Modern kanat oyuncularından beklenen içe kat etme, adam eksiltme, dikine paslar, yaratıcı ortalar, ara pasları ve çapraz koşular vb gibi... Özelliklerden yoksunlar. Üstelik doğru düzgün pas kabiliyetlerinin bile olmaması, takımı hücumda tamamen etkisiz hale getiriyor. Sağ bek sorunu, stoperde Bazoer'in şımarık tavırları, orta saha hattında Jevtovic'in yalnız kalması... Konyaspor'da sorunlar adeta bir sarmal gibi birbirini tetikliyor. Anlayacağınız, Konyaspor'da sorun çok büyük.

KONYASPOR'UN KURTULUŞ REÇETESİ: KALİTELİ TEKNİK ADAM 

"Eleştiri yapmak kolay, peki çözüm nerede?" dediğinizi duyar gibiyim. Haklısınız, Konyaspor'un içinde bulunduğu bu zor durumdan çıkış yolu bulmak, sadece eleştirmekten çok daha önemli. İşte bu noktada, somut çözüm önerilerim tabi ki de var. 

Öncelikle, istatistiklerin de açıkça gösterdiği gibi, Recep Uçar ile yolların ayrılması gerekiyor. Bu, bilimsel bir gereklilik. Uçar'ın maç başına 1 puan ortalaması, Süper Lig'de kalma mücadelesi veren bir takım için kesinlikle yetersiz. 

Peki, Uçar'ın yerine kim gelmeli? İşte bu noktada, yabancı teknik direktör arayışına girilmesi gerektiğini düşünüyorum. Yerli teknik adamlara karşı önyargılı olduğumu düşünebilirsiniz, ancak bu konuya girerek yazıyı daha da uzatmak istemiyorum. Zira, bir demlik çay bitirmek zorunda kalabilirsiniz.

Ben, özellikle Hırvat ve Boşnak ekolünden gelen teknik adamların, bizim ligimize çabuk uyum sağladığını gözlemliyorum. Bu sebeple, Zoran Mamić öncelikli tercihlerim arasında olurdu. Kariyeri boyunca 2,06 puan ortalamasının altına düşmeyen Mamić, Konyaspor'a yeni bir soluk getirebileceğini düşünüyorum.

Ancak, tek seçeneğimiz gerçekten Mamić mi? Vitor Bruno, Slaven Bilić, Ante Cacic ve Steven Gerrard gibi deneyimli ve başarılı isimler de en azından değerlendirilmeye alınmalı. Bu isimlerin her biri, takıma farklı bir vizyon ve tecrübe katabilir. Konyaspor'u ben yönetiyor olsaydım kesinlikle Zoran Mamić  ve Slaven Bilić ihtimalini kovalardım.

MALİYET Mİ, KÜME DÜŞME Mİ? 

"Bu isimlerin maliyeti yüksek, kim karşılayacak?" diye düşünenleriniz olabilir.  Ancak, ben de size şunu soruyorum: Küme düşersek bu maliyetleri karşılayabilecek miyiz? Küme düşme durumunda yaşanacak maddi kayıplar, yeni bir teknik direktörün maliyetinden çok daha fazla olacaktır.

1. LİG'DEN SÜPER LİG'E DÖNÜŞ: KOLAY MI?

Peki, küme düştük diyelim. Gelecek sezonun kadro planlamasını hızlı bir şekilde sağlayarak 1. Lig'den Süper Lig'e tek sezonda çıkabileceğinizi düşünüyor musunuz? 1. Lig'den Süper Lig'e tek sezonda çıkan takımların sayısı oldukça az. Bu, büyük bir risk ve belirsizlik demektir...

Yazarın Diğer Yazıları