Her yer yıkık, her yer dökük... Yüreğimin astarı sökük!.. Acı, keder, hüzün ne varsa hepsi firarda yürek zindanından. Tırnağına taş değmemişken bile insan, hiç bıkar mı canından?..
Milyonlar ülkenin dört bir tarafında yaşayıp giderken, 06 Şubat 2023 gecesi dünyâda bir benzeri görülmemiş "İkiz Deprem" ile sarsıldı güzel ülkemin Kahraman Maraş'ı. Önce saatler gece yarısı 04.17'yi gösterirken 7.7 şiddetindeki deprem Pazarcık ilçesini yerle bir etti. Daha olayın şoku atlatılmadan ve iniltiler çok taze iken bu sefer saat 13.24'te 7.6 şiddetindeki deprem Elbistan ilçesini vurdu. Âh be kader! Yine Türk'e pusu kurdu. Kim bilir belki de Türk'ün metanetini ölçüyordur "Kaza ve Kaderi Yaratan Yüce Mevlâ". Harbin en çetin olduğu yıllarda birlik olup müdafaa yapan bu güzel beldenin insanları şimdi yine birlik olmalı ve yine yeniden ayağa kalkmalıydı. Fakat bu kez yıkım çok feci idi. Şartlar zorlu, mevsim kış...
Bütün olumsuzluklara rağmen hiçbir millette benzeri görülmemiş dayanışma rûhu yine tezahür etmişti. Her türlü iletişim ağı kullanılarak yardım çağrıları yapılıyor ve yerini de buluyordu.
Gelişmeleri TV kanallarından takip edip bölgenin son durumunu öğrenmek isterken bir şeye de dikkat etmeye çalışıyordum. Evimdeki ikiz kızlarım henüz dokuz yaşındaydı. Onların bu acıyı fazla hissetmemeleri gerekiyordu. Bu sebeple, sürekli kanal değiştiriyordum; ama nâfile... Her kanalda aynı acı, aynı keder kol geziyordu. Bir kanala gelmiştim ki, istemsiz bir şekilde orada kalakaldım. Beli iki büklüm, oldukça yaşlı bir ninem sırtına yüklediği döşeği yaşadığı ilin Kızılay yardım noktasına bizzat kendisi getirmişti. İşte tam o esnada içimde bir hıçkırık tufanı kopmuş, yavrularım görmesin diye içime içime akıtıyordum yaşlarımı. Bu hâlime şahit olan kızlarımın: "Baba neden hıçkırdın, ağlıyor musun sen?" demeleriyle kendimi balkona atışım bir oldu. Salıverdim günlerdim gözkapaklarımı bent ettiğim yaşlarımı... Ağladım... Ağladım... Ağladım...
İçeriden yaşlı nine ile ilgili haberin sesi geliyordu. Nevşehirli olduğu ve isminin de Nadire olduğu... Kendisine görevlilerin: "Anneciğim, sen neden zahmet ettin? Haber verseydin, biz gelir alırdık." demeleri üzerine Nadire Ninemin ibretlik cevabı: "A oğlum! Altımdaki tek döşek bu idi. Birileri gelir alır da yerine ulaşmaz diye korktum. Bu yüzden vurdum döşeği sırtıma, getirdim yerine. Şimdi gönlüm rahat!.." Alın size İstiklâl Harbi sırasındaki pek çok kahraman Türk kadınından bir tane daha. Bu sözleri duyan kulaklarım göz pınarlarımı tamamen coşturdu ve şâir yüreğimin iniltisi "MARAŞ AĞIDI" oluverdi.
Deprem denen âfet sarsınca yeri
Tarifsiz bir hüzün sardı kalpleri
Bitmeyen acıyla günlerden beri
Dişlerimi sıktım sıktım ağladım
Titreyen ellerle bardak tutandım
Her lokmamı zehir diye yutandım
Çoluğumdan çocuğumdan utandım
Balkonuma çıktım çıktım ağladım
Ekran karşısında bir hafta oldu
Sarsıldı yürekler enkazla doldu
Minicik goncalar açmadan soldu
Gözümden yaş döktüm döktüm ağladım
Virân oldu şehirlerim, köylerim
Omuzumda, ben bu yükle neylerim
Neredeler ağalarım, beylerim
Yollarına baktım baktım ağladım
Çığlık varken kocasından erinden
Kalbimin fay hattı koptu derinden
Sarsılarak oynayınca yerinden
Yüreğimi söktüm söktüm ağladım
Doksan dokuz taşlı tespih elimde
Yâ Halîm! Yâ Gafûr! Her an dilimde
Vatan evladının ben hayâlimde
Tabutunu çaktım çaktım ağladım
Semâya açılan bütün elleri
Çevirme Allah'ım! Yeşert illeri
Tekrar açsın diye gonca gülleri
Sol yanıma ektim ektim ağladım
Gelinlik kızlarım Fatmam, Eminem
Vura vura döşüm, kan olsa sînem
Sırtında döşeği Nadire ninem
Gördüğüm an, çöktüm çöktüm ağladım
Matem yok diyerek ettiğim yemin
Bir can daha çıktı enkazdan demin
Şükredip Allah'a hemen kalbimin
Söküğünü diktim diktim ağladım
Ay yıldızım, canıma can katanım
Her nefeste sol yanımda atanım
Seni böyle görmeseydim vatanım
Tekrar ağıt yaktım yaktım ağladım
Kul Kozâkî ne gün biter elemin
Sen yazdıkça kan ağlıyor kalemin
Günler sonra ben de gönül hânemin
Perdesini çektim çektim ağladım
12 Şubat 2023
SAAT: 21.10
MERSİN