Hüseyin Rahmi Gündüz

Umudumuz yüksek, enerjimiz düşük

Hüseyin Rahmi Gündüz

Konyaspor, Trabzonspor karşısında ilk 40 dakika maçı kazanabileceğinin sinyallerini verdi, az sayıdaki Konyaspor taraftarı, tribünlerdeki bizler ve maçı televizyon ekranlarından izleyenler bu umuda kapıldı. 

Çağdaş Atan ile ligde 3.maçına çıkan Tümosan Konyaspor, oyununu geliştirdiğini, cesurca rakibinin üzerine etkili gidebileceğini gösterdi. Ancak hala oyun planını 90 dakika yaymaya yetecek kadar kadro kalitemizin, yedek kulübe katkısının ve kondisyonumuzun yeterli olmadığını, kırılma anlarından sonra toparlanma süreçlerini doğru yönetemediğimizi de Trabzon’da bir kez daha gördük.

Teknik direktörümüz Çağdaş Atan’ın hissettiği, adeta maçın her dakikasında yaşadığı enerjiyi, coşkuyu, sinerjiyi 3-4 oyuncu dışında görememek bizi üzdü. Hocanın kişisel enerjisi, coşkusu maalesef takımı itmeye ancak belli sürelerde yetti.

Trabzon gibi futbol ile yatıp-kalkan, beraberliği bile kabul etmeyen bir yapısı olan, otobüs durakları bordo-mavi logoyla bezenmiş, futbol şehrinde maça iyi başlamak, coşkulu oynamak; ancak gol yollarında bir o kadar acemice ve etkisiz olmak, şehrin enerjisinin bizden dana yüksek olmasına bağlanabilir. 

Trabzon halkının daha maçtan 3-4 saat önce stadyum çevresinde birlik ve beraberlik içinde horonlar tepmesi, şarkılarla, ailecek köfte ekmek/balık ekmek yiyerek maç saatini beklemesi, maçın hemen öncesinde coşkulu atmosferle, ışıklı gösterilerle, müziklerle takıma enerji vermesi, pozitif enerjinin yükselmesine neden olmuştur. 

Bizlerdeki inanç ve yönetim kurulunda gördüğüm birliktelik ise ilk golü Konyaspor’un bulacağına olan manifestomuzdu. Ve nitekim cömertçe harcanan pozisyonlardan sonra, baskımızın sonucu oluşan karambol sonrası Okay topu kendi ağlarına gönderdi. Ancak bu kez bir diğer endişemiz, bu atmosferde takımın oyununu 90 dakika nasıl yayacağı ve Trabzon spor'un baskısını nasıl kaldıracağımız gibi sorularda basın tribünündeki ana gündem maddeleri arasındaydı.

Frekans, enerji, kolej havası, birlikte hareket edebilme, inanç tabirlerine oldukça inanan ve hayatın her alanına uygulandığında, özellikle futbol gibi toplu ve takım halinde hareket edildiğinde başarının gelme ihtimalinin çok yüksek olduğu kitlelerde mutlaka hayata geçirilmesi gereken etkenler olduğunu bilen biri olarak, gördük ki, Trabzonspor’un taraftarıyla etki altına aldığı ve ele geçirdiği pozitif atmosfer dalgası günün sonunda galibiyeti ev sahibi takıma getirmişti bile.. 

Üstelik Trabzonspor, sadece 10-12 dakikalık iyi oyun oynayarak bunu başardı. Bu maçın hakkı en az beraberlik olması gerekirken, Bardhi, Muleka, Jin ho, Yhoan ile kaçan net pozisyonlar ve direkten dönen iki topa baktığımızda galibiyeti kaçıran taraf olmak canımızı daha çok yakıyordu.

İşte tam da bahsettiğim de buydu. İster nazar deyin, ister beceriksizlik, bence kesinlikle enerji düşüklüğü ve herkesin farklı frekansta oynaması bu başarısız sonuçların ana etkenlerinden biri diye düşünüyorum.

Üşenmedim Konya’ya geldiğimde Stadyumun ve tesislerin enerji düzeylerini Radyestezi uzmanı abimize ölçtürdüm. Ve ölçüm bilgilerini değerli büyüğüm, gazeteci abim Uğur Özteke ile de paylaştım. 

Sonuç ne mi çıktı, Stadyumun negatif enerjisi %75, Konyaspor soyunma odasının negatif enerjisi %70, tesislerimiz %60 negatif.

Yazarın Diğer Yazıları