Kerim Toslak

AİLEDE VE OKULDA AHLÂK EĞİTİMİ(ll)

Kerim Toslak

Geçen haftaki yazımızda ailenin ahlak eğitimi konusunda rolünden bahsetmiştik. Bu haftaki yazınızda okulun bu konudaki rolü üzerinde duracağız. 

 Okulda ahlâk eğitimini ele alınca okul ortamı anlaşılır. Okul ortamı da deyince elbette öğretmen ilk sırada gelir. Devamında yönetim, müfredat gibi hususlarda ahlâk eğitiminin belirleyicileridir. Sadece ahlâkla ilgili değil, eğitimin her alanında etkili olan hususlardır. Ancak konumuz ahlâk eğitimi olduğu için, konuyu bu yönüyle ele alacağız.

 Geçen yazdığımızda da belirttiğimiz gibi, eğitim sistemimizde okul öncesinden başlanan süreç, üniversite bitene kadar devam eden bir süreçtir. Eğitim olarak başlayan bu süreç, zamanla öğretim ağırlıklı devam eder. Okul öncesinde başlayan ve ağırlıklı olan süreç taklit ve alışkanlıklar zamanla bilinçli yapılan ve değerler haline gelen bir süreçtir. Küçük yaşta (60-72 ay) başlayan okul öncesi eğitim sonrasında, ilkokul, ortaokul devam eder. Özellikle okul öncesi, ilkokul, ortaokul ve lisenin ilk yıllarında eğitimde örneklik ve model olma oldukça önemlidir. Müfredat ikinci planda kalır. Ondan dolayı küçük yaştaki öğrencilerin önündeki en önemli örnek ve model öğretmenidir. Okul ortamında bulduğu diğer personel ve çevresindeki arkadaş grubudur. Bunların davranışları hareketleri küçük yaştaki çocuklar için örnektir ve modeldir. O nedenle önemlidir. Özellikle öğretmen bu yaştaki çocukların rol modelidir. Öğretmen seçimine özel önem verilmelidir. Ahlâki zaafiyetleri olan, kötü alışkanlıkları olan kişilerin öğretmen olarak istihdam edilmesi ahlâk ve değerler eğitiminin önündeki en büyük problemdir. Efendim öğretmenin özel hayatı kimseyi ilgilendirmez denilebilir. Eğitim sistemi içerisinde öğrencilerin önünde öğretmenin özel hayatı olmaz. Okul ortamında öğrencinin gözü önünde öğretmen idareci hatta diğer personel, eğitimci olduğunu unutmamalı. Davranışlarına dikkat etmeli. Konuşmasıyla, giyimi-kuşamıyla, dürüstlüğüyle, hal ve hareketiyle örnek bir kişi olduğunu unutmamalı. Verdiği sözü tutmayan, yalan söyleyen, nezaketsiz davranan, herkese açık sosyal medyasında içki şişesi paylaşan, teneffüslerde elindeki telefonda kumar oynayan, dersine zamanında girmeyen, argo konuşan, öğrenci velisinin sosyal statüsüne göre tavır sergileyen öğretmen modeli, ahlaki değerlere bağlı bir nesil yetiştiremez.

 Elbette okul binaları, derslikler,  laboratuarlar, oyun ve spor alanları, eğitim sistemi ve müfredat eğitim için önemlidir.  Ancak bunların hiç birisi eğitimin olmazsa olmaz unsuru değildir. Eğtimin birinci ve en önemli unsuru öğretmendir. Diğerleri olmasa da öğretmen bir şekilde çözümünü bulur. Asıl temel unsur öğretmendir. Hele de değerler eğitimi ve ahlâk eğitimi için. Nasıl ki izin günlerinde namaz kılmayan, ramazan ayında mazereti olmadığı halde açıktan oruç yiyen, aldığı borcunu ödemeyen imamın camide cemaatine namaz kılmanın, oruç tutmanın, dürüst olup sözünde durmanın öneminden bahsetmesi anlamsız ise, derste at yarışı oynayan bir din kültürü öğretmeninin  kumar oynamanın  zararlarını anlatması da anlamsızdır.  Konuya, kimse "özel hayat" gözlü ile bakamaz. Küçücük yaştaki öğrencilerin gözü önünde, gördüğü, bildiği rol model ve örnek olacak bir öğretmenin özel hayatı olmaz. Onun özel hayatı evinde ve öğrencisinin bilmediği görmediği yerdedir.    Her yönüyle rol model olacak, ahlâkıyla, duruşuyla, kendisini mesleğine adamış, kişilik sahibi  öğretmen yetiştiren sistemi kuramamışsan, eğitimde istenilen hedeflere ulaşamazsın. Üç beş seneye bir müfredat değiştirsen de, sınav sistemi değiştirse de, en güzel okul binaları yapsan da olmaz. 

Öğretmen yetiştirme işini, her birinin farklı hava çaldığı, herkesin kafasına göre takıldığı üniversite sistemine  havale edilerek çözülmediği ortada. Bakanlık şimdi öğretmen akademileri ile sorunu çözeceğini düşünüyor. Ağaç yaş iken (düzeltmek için) eğilir ilkesi göz ardı edilmiş.  Yeni kargaşaya yol açmaz inşaallah. Pek Ümidim yok ama inşaallah başarırlar.

    Gölbaşı/ANKARA

Yazarın Diğer Yazıları