Kerim Toslak

Alın Teri!

Kerim Toslak

'Alın teri' dilimizde helal kazancı ifade eder. Ancak kelime anlamı ile de yakından alakalıdır. Mecazi olarak kullanılan bu sözcük kişinin elde ettiği kazancı için harcadığı emeği, gayreti ve sarf ettiği enerjiyi ifade eder. 

Tabii ki bütün bunların helal ve meşru hedeflere yönelik, helal ve meşru yöntemlerle olması, yani dinimizin koyduğu kurallara uygun olması gerekir. Yoksa hırsızlık yaparak, soygun yaparak, yasaklı madde ticareti yaparak kazanç elde edenlerin de kendilerine göre harcadıkları bir emek vardır. Ancak biz buna, alın teri harcanmış kazanç gözüyle bakmıyoruz. Böyle bir kazancı da helal kazanç göremeyiz. Ya da helal ve meşru olana helal ve meşru yollardan gidilmesi gerekir. Süte su katarak, zeytinyağına tohum yağı katarak, haksız rekabet yaprak, başkalarının hakkına girerek yapılacak kazanca da alın teri ile elde edilen bir kazanç olarak bakamayız.

Günümüzde en önemli toplumsal problemlerimizden birisi de üzülerek ifade edeyim ki alın teri konusundaki hassasiyetimizi kaybetmemizdir. Bu konuda hassasiyet gösterin insanlar, gerek siyasette, devlet bürokrasisinde, gerek özel sektörde iş ve ticaret hayatında, takdir edilip, değer görecekleri yerde beceriksizlikle suçlanıyorlar. Tam tersine rüşvet alıp vererek, bir yolunu bulup torpil yaptırarak işini kıvıran, kaçakçılıkla, uyuşturucu ve kumar yoluyla, hileyle,  hurdayla, dolandırıcılıkla, tehditle mazlum halkın malına çöken, ya da kamuya ait paraya, mala, mülke, araziye çökenler itibar görmektedir. Başarılı iş insanı olarak lanse edilip, takdir görmekte, cemiyette öne çıkarılıp örnek gösterilmektedir. 

Böylesine bir ahlaki çürümüşlük, toplumsal çöküşün habercisidir. Maalesef her gün ya bir dolandırıcı çetesinin ya da mafyatik bir yapılanmanın çökertildiğine dair haberleri izliyoruz. Bu tür haberlerin bir türlü sonu da gelmiyor. Bu durum da gösteriyor ki alın teri harcamadan kolay yoldan kazanç elde etme hevesi oldukça yaygın. Toplumun bilinç altına, alın teri ile kazanıp helal ve meşru olanı elde etmek yerine, nasıl olursa olsun bir yolunu bulup zengin olma anlayışı yerleşmiş. Bu anlayış özellikle gençlerimizin bir çoğunu, alın teri harcamadan kolayca zengin olma hayaliyle sanal kumar bağımlısı yapıyor. Piyango, Spor Toto, yasadışı bahis gibi gayrimeşru yollarla zengin olma hayaline kapılarak yuvalarını yıkan insanımızın sayısı azımsanmayacak kadar fazla. Bu bataklıkta boğulanların bir çoğu uyuşturucu belasına da düçar oluyorlar. Çünkü bu alan uyuşturucu ve fuhuş çetelerinin de hayat bulduğu alandır. Bulaşıcı bir virüs gibi uyuşturucu ve alkol  kullanan gençlerimizin sayısı da günden güne artmakta, kullanma yaşı da lise seviyelerinden ortaokul seviyelerine doğru inmektedir. 

Sorumluluk mevkiinde bulunan herkesin kafasını avuçlarının içine alıp düşünmesi lazım. Alın terinin önemi ve değeri konusunda toplumu bilinçlendirip, az da olsa helal olanın çok olan haramdan daha değerli olduğu gerçeğini neslimize benimsetmeliyiz. Öğretmenden cami imamına, bakandan, başkana, anne babadan, gazeteciye, sanatçıya, televizyoncuya hepimiz bu konuya kafa yorup çözüm üretmeliyiz. Toplumumuzun geleceğini tehdit eden bu hastalığı tedavi etmeliyiz. Yoksa bu içten içe ahlâki çürüme ülkeyi çökertir.

Selçuklu/Konya

Yazarın Diğer Yazıları