Kerim Toslak

CUMHURBAŞKANIMIZIN ABD ZİYARETİ VE TRUMP'IN ATEŞKES PLANI

Kerim Toslak

Son bir aydır Türkiye gündemi Sayın Cumhur Başkanımızın ABD ziyareti ve Başkan Donald Trump ile görüşmesi konusuna odaklandı. Ziyaret öncesinde Oğul Donald Trump Jr. in İstanbul'da Sayın Cumhur Başkanımızla görüşmesini,  Ana Muhalefet Partisi Lideri Sayın Özgür Özel'in "buldum, buldum" edasıyla açıklaması sonrasında daha ziyaret başlamadan bir hafta öncesinde başlayan tartışmalar ziyaret sonrasında da yoğun şekilde devam etmektedir. 

Hatta Bu tartışmalar Filistin ve Gazze konusunu, CHP'li belediyelere yapılan yolsuzluk soruşturmalarını, bazı şirketlere kara para aklama operasyonları ve kayyum atanması konularını geri plana itti.


 Ne aldık Ne verdik çok aklım eren konular değil. Zaten medyamızın da aklının erdiğini düşünmüyorum. Trump'ın Sayın Cumhurbaşkanımızı karşılaması, koltuğunu çekmesi, saygıda kusur etmemesi gibi konular daha ön plandaydı.( Ne yalan söyleyeyim benim de gururumu okşadı.) Öyle ya Trump denilen adamın ne yapacağı belli değil. Megolaman, deli dolu birisi. 

Çünkü  geçmişte Zelenski'ye ergen çocuk muamelesi yapması, Avrupalı liderleri otuz iki kısım tekmili birden lise talebeleri gibi karşısına dizip, ders veren hoca edasıyla muamele çekmesi, dünyanın gözü önünde duruyordu. Ya Reise de öyle bir muamele çekerse endişesi herkesin  bilinçaltında yer etmişti. Gerçi Reis bu tür oldu bittilere pabuç bırakacak adam değildi. Örneğini de Davos'ta göstermişti. Neyse ki korkulanlar olmadı.

Bu görüşme, çoktandır unutulan televizyon tartışmalarındaki kavgalardan birinin de sebebi oldu. CNN Türk TV de ele alınan söz konusu Trump ile Reis arasındaki görüşme  Hande Fırat'la ( Kendisi 15 Temmuz gecesinin benim gözümde Kahramanlarından birisidir) 

Melik Yiğitel arasındaki tartışmada seslerin yükselmesine ve kavga boyutuna ulaşmasına neden oldu. Ersan Şen ile Cem Küçük arasında zaman zaman sesler yükselse de bir yerde yelkenlerin ineceğine inandığımız için çok gerilmezdik. Bu tür kavgaların yüksek reyting getirisi için de yapıldığı iddia edilir bazen. Bunun o türden bir şey olduğunu düşünmüyorum . 

(Gençler bilmezler geçmişte  kavgaya dönüşen tartışmalar seyrederdik. Hatta bazen bu sözlü kavgalar Yumruklu tokatlı fiili saldırılara dönüşürdü. Doğu Perinçek'in Ertuğrul Kürkçü'ye attığı tokat, Medyum Memiş adıyla bilinen falcının Medyum Keto isimli falcıyı canlı yayında pataklaması hafızalardan silinmeyen örneklerdir)

Reisin ABD ziyareti Sadece Başkan Trump ile görüşmesinden ibaret değildi elbette. Başta BM Genel Kurulunda yaptığı konuşmada Filistinlilerin ve Gazze'nin sesi olması önemliydi. Başkan Trump ile görüşmesinde de konunun gündeme geldiğini düşünüyorum. 

Konuyla ile ilgili başka toplantılar ve görüşmelerde yapıldı. İsrail Başbakanı Netenyahu'nun  BM genel kurulunda yaptığı konuşma sırasında salonun boşalması da Siyonist lobiye ve Siyonist İsrail'e vurulan önemli bir tokattı. Bütün bu olanlardan sonra Donald Trump Gazze ile ilgili bir ateşkes planı hazırladığını ve bunu Netenyahu'ya kabul ettirdiğini açıkladı. Planın içeriğine baktığımız zaman bir barış ve ateşkes planından çok Hamas'ı teslim alma ve Gazze'yi orta vadede yutma planı olarak görülüyor.

 

Beynine Siyonizm virüsü yerleşmiş ABD yönetiminden ve Başkan Trump'tan insaflı ve adilane bir çözüm zaten beklenmez. Öyle bir amaçları ve niyetleri de yok. Bu kendisinin idam fermanı olan ucube ateşkes ve barış planını tehditlere rağmen Hamas yetkilileri kabul edecek mi bilmiyorum. ( Bu yazı yazıldığında hamas henüz bir açıklama yapmamıştı) Faraza Hamas kabul ederse Trump hayali ve hevesi olan NOBEL barış ödülüne nail olur mu? Yoksa hevesi kursağında kalır mı, bekleyip göreceğiz.

 Anamur/ Mersin
 

Yazarın Diğer Yazıları