Kerim Toslak

Hamas'ın İsrail ile savaşından bize ne öyle mi!  

Kerim Toslak

Çoğunlukla insanlar tarihi ve sosyal olayları ideolojik bakışlarına göre değerlendirip tavır alırlar. Konumlarını belirlerler. 
Genellikle marksist ideoloji etkisindekiler bütün siyasi olayların ve kavgaların-savaşların arka planında sınıfsal farklılıklar olduğunu, proleterya ile burjuva arasında servet paylaşımından kaynaklandığını söylerler.
Irkçı ideolojiye mensup olanlar ise, ırk farklılıklarından kaynaklandığını, dini ideojileştirenler onun etkisiyle dini farklılıktan kaynaklandığını ifade ederler. 
Maalesef Filistinlilerin özgürlük mücadelesi ile ilgili de yukarıda belirtiğim değerlendirmeler değişmiyor. Elbette Alman Sosyolog Max Weber'in ifade ettiği "sosyal olayları tek sebebe bağlayarak açıklamanın yanlışlığı" ilkesinden yola çıkarak nesnel biçimde değerlendirenler de vardır. 
Gazze'de Hamas direnişçileri Kassam Tugaylarının 7 Ekim’deki başlattığı direnişi,  Gazze'nin karşısına denk gelen Doğu Akdeniz deki Hidro Karbon yataklarına İsrail'in çökmek için kullandığını, hatta bunun için Hamas'ın halkını feda ederek İsrail' e satılmış olabileceğini ifade eden ideolojik salaklanmalar var.  Bu kafaya göre haşa Filistin meselesi ve Gazze'deki Hamas İsrail savaşı bir kemik kavgası bizi ilgilendirmez.
Diğer bir kafaya göre Filistin İsrail savaşı Araplarla Yahudilerin savaşı. Bizi hiç mi hiç ilgilendirmez. "Zevkine ve keyfine düşkün Pis Araplar" Yahudilere karşı Filistinli kardeşlerini desteklemiyorsa biz ne yapalım. Bizi ne ilgilendirir. Savaşın sebebini bölgedeki Yahudiler ile Müslümanların dini inanç farklılığına bağlayanlar da büyük bir yanılgıya düşerler. Çünkü İspanya'da engizisyonda kıyıma uğrayan, ya da Hitler'in zulmünden kaçan Yahudiler kucak açıp yurt veren Müslüman Türklerdi.
Saldırgan İsrail ile Filistinliler arasındaki bu savaşın kaynağı açıklanırken yukarıda sayılanların tamamı etkendir. Bu savaşın kaynağı İsrail’i kuran ve hali hazırda yöneten siyonist ideolojidir. Siyonizmin de dayanağı Yahudi Kabala tarafından tahrif edilmiş Tevrat'a dayalı Yahudilik dini, o dinin Telkin ettiği Yahudilerin Tanrı tarafından seçilmiş üstün ırk olduğu inancı ve va'd edilmiş  toprak olarak inandıkları, bölgeyi ele geçirme emperyal yayılmacılığına dayanır.
Olayı bu şekilde görmezsek, bu savaş bizim savaşımız değil, neme lazım bizi ilgilendirmez diyerek, gaflet uykusunda uymaya devam ederiz.
Evet öncelikli olarak vatanlarına, evlerine, mülklerine çökülen Filistinliler için özgürlük savaşıdır. Bu savaş onlar için vatan uğruna, din ve namus uğuruna verilen bir ölüm kalım mücadelesidir. Ancak Siyonist İsrail ile bu konuda her hangi bir barış da anlaşma da olmaz. Çünkü bu adamların inancı, iman esasları. Bundan vazgeçirmek demek, dinlerinden vaz geçsinler demektir. Nitekim yapılan hiç bir anlaşmaya uymadılar.
Bu savaş bizim de savaşımız. Gaflet uykusuna devam edersek Arkasını ABD ve Avrupa emperyal gücüne dayayan İsrail'in, emperyal 'Arz-ı Mev'ud' yayılmacılığı bizi de kısa bir süre sonra bulacaktır.  Bunu uzak ihtimal olarak gören gafiller, yüz senelik Ortadoğu haritasına ve İsrail yayılmacılığına bir baksınlar. 
"Ne yapalım savaşa mı girelim yani" diyenler olabilir. Savaşa girelim diyecek halim yok. Ancak:
1.İsrail'in emperyal yayılmacılık haritasında kıbrıs dahil  ülke topraklarımızın  olduğunu bilerek bu savaşın bizim de savaşımız olduğunun bilincinde olalım. Gafil olmayalım.
2. Okullarımızda bu tehlikeye dikkat çekilecek şekilde müfredat oluşturup, ülkemizi yakın gelecekte bekleyen bu tehlike konusunda nesillerimizi bilinçlendirmeliyiz. Nesillerimizi gaflet içinde umursamaz ve duyarsız yetiştirmeyelim.
3.Allah'ın bildiği düşmanların bilmediği her türlü silah ve teknolojiye yatırm yaparak tedbirli olalım. Düşmanların silahından daha güçlü ve caydırıcı silahlar barışın teminatıdır.
4.Varoluşumuzun en büyük dayanağı olan dinimize inancımıza birlik ve beraberliğimize içinde sahip çıkalım. Bu saatten sonra benim mezhebim, benim tarikatım, benim meşrebim diyerek bölünüp parçalanmayalım. Düşmanı sevindirecek bizim için en büyük tehlike ve gaflet tefrikadır. 
5. El an bu savaşı veren Gazze'deki, Filistin’deki murabıt, mücahit kardeşlerimize elimizle, dilimizle, bedenimizle, paramızla, bu savaşın bizim savaşımız olduğu bilinciyle ve var gücümüzle destek olmalıyız. 
"Yardım Allah'tandır, fetih yakındır."
Anamur/ Mersin

Yazarın Diğer Yazıları