Kerim Toslak

SİYONİZM BARIŞLA BARIŞIK OLAMAZ

Kerim Toslak

  Öncelikle şunu ifade edeyim ben Müslüman olarak Allahü Teala'nın bütün insanları analarından doğdukları hali ile hür ve eşit yarattığına inanırım. Derisinin rengine, konuştuğu diline soyuna sopuna bakmam. Hatta eğer insanlığa zararı yoksa,  dinine inancına ideolojisine de bakmam."Sizin dininiz size benimki bana" derrim.  "Dinde zorlama olmayacağına" inanırım. Bu konuda Allahu Teala'nın gönderdiği Hucurat suresinin 13. Ayeti; "Ey insanlar! Doğrusu Biz sizleri bir erkekle bir dişiden yarattık. Sizi milletler ve kabileler haline koyduk ki birbirinizi kolayca tanıyasınız. Şüphesiz, Allah katında en değerliniz, O'na karşı gelmekten en çok sakınanızdır. Allah bilendir, haberdardır." ve Peygamberimiz'in (sav) Veda Hutbesinde buyurduğu; " Ey insanlar! Rabbiniz birdir. Babanız da birdir. Hepiniz Adem'in çocuklarısınız! Âdem ise topraktandır. Arab'ın Arap olmayana, Arap olmayanın da Arap olana bir üstünlüğü olmadığı gibi; kırmızı tenlinin siyah tenlinin üzerine , siyahın da kırmızı tenli üzerine bir üstünlüğü yoktur. Üstünlük takvadadır. Allah yanında en kıymetli olanınız Ondan en çok korkanınızdır. "  sözleri benim bakış açımın kaynağıdır. Sadece benim değil her müslümanın konuya bakışı ve yaklaşımı budur.Bu olmalıdır. Dolayısıyla buradaki eleştiriler Yahudi ırkına değil soykırımcı siyonist ideolojiyi benimseyen Yahudilere yöneliktir.
 Siyonizm bir ideoloji olarak 19 yüzyılın sonlarında ortaya çıkmıştır.Yahudi milliyetçiliğini tanımlamak için kullanılan bir terim olarak "siyonizm," ilk milliyetçi Yahudi öğrenci hareketi Kadimah'ın kurucusu Avusturyalı Yahudi yayımcı Nathan Birnbaum tarafından, kendi çıkarttığı Selbstemanzipation adlı gazetede, 1890 yılında ortaya atılmıştır.(Wikipedia)
Ancak siyonizmin pratize edilip hayata geçirilmesi, Avusturya-Macaristan vatandaşı Gazeteci Theodor Herzl önderliğinde İsviçre'nin Bazel şehrinde1897 de toplanan ilk siyon kongresinde şekillenmiştir. Bu ideoloji; Kudüs yakınlarındaki Hz. Süleyman mabedinin bulunduğu siyon dağına kutsal mabedin yeniden kurulması ve orası merkez (başkent ) olmak üzere, kendilerine Nil vadisi'nden Fırat vadisi'ne kadar olan bölgedeki toprakları Tevrat'ta Tanrı Yehova'nın vaad ettiği (arz-ı mevud) topraklar olduğuna inan ve burada Büyük İsrail devletini tekrar kurulma fikrini benimseyen bir ideolojidir. 
 Siyonizm ve barış kelimeleri yan yana geldiklerinde pek barışık durmazlar. Çünkü Siyonizm doğası gereği barış'a uzak bir ideolojidir. 
Şundan dolayı uzak bir ideolojidir. 
Birincisi çünkü Siyonistlerin büyük İsrail devletini kurmak istedikleri topraklar; başta Filistin olmak üzere, Suriye, Lübnan ve Irak topraklarının tamamı olmak üzere, Suudi Arabistan, İran, Mısır ve Türkiye topraklarının büyük bir kısmını içine alan topraklardır.Siyonist ideolojiyi benimsedikleri için o doğrultuda bu topraklar elde etme fikrinden asla vaz geçmezler. Sayılan coğrafyadaki bütün bu halklarla savaşmak zorundalar. Ondan dolayı Siyonistler barışla barışık olmazlar.

İkincisi; bir siyonist ıkçıdır. Kendilerinin üstün ırk olduğuna inanırlar. "Goyim" inancına sahiptirler. Yani tanrının Yahudi ırkının dışındaki insanları Yahudilere hizmet için yarattığına inanırlar. Her ne kadar Yahudilerin tamamı bu şekilde düşünmese de özellikle siyonist ideolojiyi benimseyenler bu inanca sahiptir. Yahudileri Tanrı Yehova'nın seçmiş olduğu üstün ırkı olduğunu inanırlar. Diğer bütün insanlar kendilerine hizmet için yaratılmıştır. Bazı Yahudi dostları bu inancı İslam toplumlarında islamı kabul etmeyenler için kullanılan "kâfir" kelimesine benzetseler de alakası yoktur. Zaten müslüman toplumlarda ulema bu kelime yerine daha çok "gayri müslim" kelimesni kullanır ki bu anlayış  Müslüman olmayanları  kendilerine hizmet etmek üzere Allah'ın köle olarak yarattığına inanılan bir anlayış değildir. Siyonist ideolojideki bu goyim anlayışı barış'la barışık değildir. 
    Siyonist anlayışa göre barış, sıkıştıkları anda durumu kurtarıp, fırsatını buldukları anda tekrar bozulmak üzere yapılır. Ondan dolayı müslümanlar ve bölge ülkeleri siyonizme karşı her zaman tetikte ve hazır olmak zorundadır. Rahmetli Erbakan Hoca ömrü boyunca bu tehdit ve tehlikeye karşı Türk halkını uyarmıştır. 
Kerim Toslak
07/10/2025 Anamur

Yazarın Diğer Yazıları