TRUMP VE ATEŞKES ANLAŞMASI
Kerim Toslak
Daha önce yazmıştım siyonistler barış'la asla barışık olamazlar. Beni yanıltmadılar. Son ateşkes anlaşması imzalandıktan bu tarafa binlerce ton bomba ile Gazze'yi bombalamaya devam ettiler. Gazze'de ve Batı Şeria'da yüzlerce Filistinliyi şehit ederek soykırıma devam ediyorlar. Bir taraftan da anlaşma şartlarına rağmen Gazze'ye girmesi gereken insani yardımların girişini büyük ölçüde engelliyor.
Adalet anlayışı Mekke müşriklerini aratmayacak kadar hastalıklı, Ebu Cehil tiniyetli, ateşkes anlaşmasının mimarı ve Nobel Barış Ödülü heveslisi ABD başkanı Donald Trump, İsrail'in yaptığı bu ateşkes ihlallerini görmüyor, duymuyor, bilmiyor. Üç maymunu oynuyor. Bütün bunlara rağmen Hamas yetkilileri ateşkese bağlı olduklarını ifade ediyorlar. Onlar ne kadar ateşkese bağlı olduklarını ifade etseler de Siyonist Soykırımcı İsrail yetkililerine tek ses etmeyen Trump; "Hamas ateşkese uymazsa yok ederiz" diye höykürerek Hamas'a tehditlerine devam ediyor. Siyonizmin boynuna taktığı Epstein tasmasının gereği olarak, gerek kendi ülkesindeki, gerek İsrail'deki siyonist yapının emrinde olduğunu gösteriyor.
Her şeye rağmen Gazze'de sağlanan bu ateşkes anlaşması inşallah Mekkeli müşriklerle Peygamberimiz (sav) arasında yapılan Hudeybiye anlaşması gibi hayırlı sonuçlara vesile olur. Malumdur, Hudeybiye anlaşmasındaki Müslümanların aleyhine gibi görünen bir çok madde, kısa süre sonra Rabbimizin inayeti ve lütfü keremi ile lehlerine çevrildi. Bizzat Mekkeli müşrikler lehlerine gördükleri o anlaşma maddelerinin kaldırılmasını istediler. Belki Hamas'ın aleyhine gibi görünen bu ateşkes anlaşması da hayırlarına dönüşebilir.
Bu süreçte anlaşmanın yapılmasında önemli rol oynayan, Türkiye, Katar ve Mısır gibi ülkelerin Gazze'de inisiyatif almasına vesile olabilir. Türk askerinin de yer alacağı bir askeri konsorsiyum Gazze'de Siyonist soykırımına dur der. Nitekim geçtiğimiz gün İstanbul'da yapılan toplantı da bunun hazırlıklarının yapıldığı duyuruldu.
Siyonist İsrail'i durduracak tek şey, askeri güçtür. Onlar ne diplomasiden ne de laftan anlarlar. Çünkü bugüne kadar ülkelerinde ve dünyada hep korundular ve kollandılar. Her türlü gayri meşruluğu kendilerine hak gördüler. Onların anladığı tek bir dil vardır; o da şiddet dilidir. Bakmayın siz onların sağa sola çemçirdiklerine. Onlar çemkirten siyonist lobilerle beyinlerine nüfuz ettikleri ABD ve İngiltere gibi bazı batılı ülkelerdir. Ancak gelinen noktada, batıda bir çok ülkede siyonist İsrail'e karşı tepkiler yükseliyor. Tepkiler arttıkça da siyonist lobi ve soykırımcı İsrail için, yolun sonu görünüyor.
Epstein tasmalı Başkan Trump'ın bir an önce İsrail şantajından kurtulmak gibi bir önceliği var. Kendi iç kamuoyunun dikkatini de başka yerlere çekmesi gerekiyor. Onun için Venezüella'ya göz dikti. Belki de kendisinin Epstein utancını gündemden düşürmek, kamuoyu dikkatinden kaçırmak için Venezüella'ya savaş açabilir. Yan gelir olarak da Ukrayna'nın nadir elementlerine çöktüğü gibi, Venezüella'nın da nadir elementlerine çökebilir.
Netenyahu da ne zaman hırsızlıktan mahkemeye çıksa, bir yerleri bombalama emri veriyor. İkisinin taktiği de aynı. Ayıpları sıkıştırdıkça bir yerlere saldırarak dikkat dağıtmak. Her ikisinin de ayıpları başlarına dolanır da inşaallah Gazze mazlumlarına bir nefes alma fırsatı verir.
Selçuklu / Konya