Bir emanetin ayağa kalkışı Habib-i Neccar Camii ve devlet aklı
Osman Avcı
Bazı yapılar vardır; taşla, harçla değil, inançla ayakta durur. Bazı şehirler vardır; yıkılsa da hafızası yıkılmaz. Hatay ve Habib-i Neccar Camii işte tam olarak bunun karşılığıdır.
Anadolu’nun ilk camilerinden biri olan Habib-i Neccar Camii, asırlardır sadece bir ibadethane değil; bu toprakların ortak vicdanı, ortak duası olarak ayakta durur. 6 Şubat depremleriyle birlikte Hatay büyük bir yıkım yaşarken, bu kadim mabedin de ağır hasar alması milletin yüreğinde derin bir sızı bırakır. Çünkü orası sadece taş değildir; orası hatıradır, köktür, emanettir.
Ve bugün…
Cumartesi günü, yani bugün, Sayın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın katılımıyla Habib-i Neccar Camii yeniden kapılarını açar. Bu açılış, sıradan bir tören değildir. Bu açılış; “Biz buradayız, gitmiyoruz” diyen bir iradenin, “Bu toprakları ayağa kaldıracağız” diyen bir devlet aklının ilanıdır.
Bu onurlu görevi üstlenen Konya Büyükşehir Belediyesi ise sadece bir restorasyon yapmaz; bir emaneti ayağa kaldırır. Konya’nın medeniyet tecrübesi, Selçuklu’dan bugüne taşıdığı mimari ve kültürel hassasiyet, Hatay’da bir kez daha kendini gösterir. Taş, aslına uygun yerleştirilir; tarih, ruhuna sadık kalınarak yeniden can bulur. Çünkü bu iş, sadece mühendislik değil, aynı zamanda gönül işidir.
Öte yandan devlet, bir yandan mabedini ayağa kaldırırken, diğer yandan insanını da yalnız bırakmaz. Depremzede vatandaşlara teslim edilen konutlar, verilen sözlerin havada kalmadığının en somut göstergesi olur. Anahtarlar bir bir sahiplerine teslim edilirken, sadece evler değil, umutlar da yeniden inşa edilir.
Bugün Hatay’da yükselen her yapı, “devlet nerede?” sorusuna verilen net bir cevaptır. Devlet; sahadadır, milletinin yanındadır, acının tam ortasındadır. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın liderliğinde yürütülen bu süreç, kriz anlarında güçlü devlet refleksinin ne anlama geldiğini bir kez daha gösterir.
Habib-i Neccar Camii’nin yeniden ibadete açılması, sadece Hatay için değil, tüm Türkiye için anlamlıdır. Çünkü bu açılış, yıkılanın yerine yapılan bir bina değil; sarsılan bir moralin, yaralanan bir hafızanın onarımıdır.
Bugün Hatay’da yükselen minareler şunu haykırır:
Bu milletin duası yarım kalmaz.
Bu devletin sözü yerde kalmaz.
Ve biz biliyoruz ki;
Taş yeniden yerine konur, şehir yeniden ayağa kalkar,
Çünkü bu topraklarda emanete sahip çıkan bir devlet vardır.