Osman Avcı

Konya'da huzurun adı süreklilik

Osman Avcı

Bir şehrin güvenliği, yalnızca suç işlendiğinde verilen tepkilerle değil; suçun ortaya çıkmasını engelleyen süreklilikle ölçülür. Konya’da bugün hissedilen güven duygusu, anlık hamlelerin değil, zamana yayılan bir istikrarın sonucu gibi duruyor.

Şehrin ana arterlerinden mahalle aralarına kadar uzanan asayiş kontrolleri, göze sokulan bir güç gösterisinden ziyade, alışılan bir düzen hissi veriyor. İnsan, kontrol noktalarının varlığını sayıyla değil, oluşturduğu psikolojiyle fark ediyor. Bu durum, günlük hayatın akışını kesintiye uğratmıyor; aksine, fark edilmeden güvenli bir çerçeve çiziyor.

Bu çerçevenin en belirgin etkisi, suçun şehir içinde tutunacak alan bulamaması. Organize yapılarla ilgili zaman zaman kamuoyuna yansıyan operasyonlar, bir sürecin yalnızca görünür kısmı. Asıl mesele, bu yapıların Konya’da kök salamadan dağıtılıyor olması. Gürültüden çok sonuç üreten bu yaklaşım, şehirde sessiz bir caydırıcılık oluşturuyor.

Ağır suçlar söz konusu olduğunda ise dikkat çeken başka bir tablo ortaya çıkıyor. Cinayet vakaları gündeme geldiğinde, olayın kısa süre içinde aydınlatıldığına şahit oluyoruz. Faili meçhul kavramının Konya için neredeyse kullanılmaz hâle gelmesi, sıradan bir başarı değil. Dosyaların sürüncemede kalmaması, şehirde adalet duygusunun diri kalmasını sağlıyor. Bu da güvenliğin yalnızca sokakta değil, zihinlerde de kurulduğunu gösteriyor.

Uyuşturucu ile mücadelede hissedilen yoğunluk da aynı sürekliliğin parçası. Okul çevrelerinde, parklarda ve riskli bölgelerde var olan denetim, geç kalınmış bir müdahaleden çok, erken bir refleks izlenimi veriyor. Burada amaç, rakam üretmekten ziyade, geleceğe dokunmak. İnsan, bu mücadelenin yalnızca bugünü değil, yarını korumaya dönük olduğunu hissediyor.

Belki de en çarpıcı olan şu: Konya’da huzur, çoğu zaman konuşulmuyor. Büyük manşetlere, yüksek sesli açıklamalara ihtiyaç duymadan varlığını sürdürüyor. Gece geç saatlerde açık kalan dükkânlar, sokakta rahatça yürüyen insanlar, şehirle bağını koparmayan bir yaşam… Bunların her biri, görünmeyen bir emeğin sonucu.

Huzur dediğimiz şey, aslında en zor inşa edilen ama en çabuk kaybedilen duygudur. Konya’da bu duygunun hâlâ güçlü olması, güvenliğin bir refleks değil, bir alışkanlık hâline gelmiş olmasından kaynaklanıyor. Ve bu şehirde huzurun adı, tam da bu yüzden, süreklilik oluyor.

Yazarın Diğer Yazıları