Prof. Dr. Abdurrahman KUTLU            (Selçuk Üniversitesi Eski Rektörü)

30 Ağustos Büyük Zaferi

Prof. Dr. Abdurrahman KUTLU (Selçuk Üniversitesi Eski Rektörü)

BÜYÜK ATATÜRK’ün  Milli Mücadele yıllarını yazdığı ve belgeleriyle 1927 yılında Mecliste altı günde okuduğu NUTUK adlı eser, tarih araştırmacıları ve okuyucuları için en güvenilir kaynak eserdir.

Nutuk aynı zamanda, Milli Mücadeleyi başlatan ve bağımsızlık mücadelesinin lideri olarak Atatürk’ün; kongrelerle milli birliği sağlayan ve milletle topyekün savaşlar kazanıp, bağımsız bir devlet kurmasının hesabını Milletine vermesidir. Dünyada hiçbir liderde, devlet kurucusunda benzerine rastlanmaz.

Büyük Atatürk Nutuk’ta, 30 Ağustos Büyük Zaferi ile ilgili önemli noktalara değinir:

“Ben, daha haziran ortalarında taarruza karar vermiştim. Bu kararımı yanlız Cephe Komutanları ile Genel Kurmay Başkanı ve Milli Savunma Bakanı biliyorlardı. Bildirdiğim tarihlerde bir geziyi vesile ederek İzmit-Adapazarı yönüne hareket ettiğim zaman, Ankara’da Genel Kurmay Başkanı Fevzi Paşa Hazretleri’yle görüştükten sonra, o zaman Milli Savunma Bakanı bulunan Kazım Paşa Hazretleri’ni Sarıköy istasyonuna kadar birlikte götürerek, oraya davet ettiğim Cephe Komutanı İsmet Paşa Hazretleri’yle birlikte, taarruz için gerekli hazırlıkların sür’atle tamamlanması ile ilgili karar aldık” der Atatürk NUTUK’ta.

“20/21 Ağustos 1922 gecesi 1’nci ve 2’nci Ordu Komutanlarını da Cephe Karargahına çağırdım. Genel Kurmay Başkanı ile Cephe Komutanını da yanımda bulundurarak, taarruzun nasıl yapılacağını harita üzerinde kısa bir savaş oyunu şeklinde açıkladıktan sonra, Cephe Komutanı’na o gün vermiş olduğum emri tekrarladım.Komutanlar harekete geçtiler. Taarruzumuz, stratejik ve aynı zamanda bir taktik baskın halinde yürütülecekti. Bunun gerçekleştirilebilmesi için de kuvvetlerin yığınak ve hazırlık yürüyüşleri gece yapılacak, birlikler gündüzleri köylerde ve ağaçlıklar altında dinleneceklerdi.Taarruz bölgesinde yolların düzeltilmesi vb. çalışmalarla düşmanın dikkatini çekmemek için diğer bazı bölgelerde de benzer yanıltıcı hareketlerde bulunulacaktı” (Nutuk)

Başkomutan Savaşı

“Efendiler, 26/27 Ağustos günlerinde, yani iki gün içinde, düşmanın Karahisar’ın güneyinde 50 ve doğusunda 20, 30 kilometre uzunluğundaki müstahkem cephelerini düşürdük. Yenilen düşman ordusunun bütün kuvvetlerini, 30 Ağustos’a kadar Aslıhanlar yöresinde kuşattık. 30 Ağustosta yaptığımız savaş sonunda (buna Başkomutan Muharebesi adı verilmiştir), Başkomutanlık yapan General Trikopis de esirler arasına girdi. Demek ki, tasarladığımız kesin sonuç beş günde alınmış oldu. 31 Ağustos 1922 günü ordularımız ana kuvvetleri ile İzmir’e doğru yol alırken, diğer birlikleriyle de düşmanın Eskişehir ve kuzeyinde bulunan kuvvetlerini yenmek üzere ilerliyorlardı.” (Nutuk)

Ateşkes teklifi

“Efendiler, Başkomutan Savaşı’nın sonuna kadar her gün başarılarla gelişen taarruzumuzu, resmi bildirilerle pek önemsiz harekattan ibaret gösteriyorduk. Maksadımız, durumu mümkün olduğu kadar dünyadan gizlemekti. Çünkü, düşman ordusunu tamamen yok edeceğimizden emindik. Bunu anlayıp, düşman ordusunu felakketten kurtarmak isteceklerin yeni teşebbüslerine meydan vermemeyi uygun görmüştük. Gerçekten, bizim hareketimizi sezdikleri zaman ve taarruzumuzun arkasından bize vuranlar olmuştu. Örnek olarak, biz taarruza devam etttiğimiz sırada, Bakanlar Kurulu Başkanı olan Rauf Bey’den, Ateşkes konusunda İstanbul’dan bir haber geldiğini bildiren 4 Eylül 1922 tarihli bir telgraf almıştım.

Verdiğim cevap aynen şöyledir:

                                             Bakanlar Kurulu Başkanlığı’na

Anadolu’daki Yunan ordusu kesin olarak yenilgiye uğratılmıştır. Yunan ordusunun artık yeniden bir direnişte bulunma ihtimali yoktur. Anadolu için herhangi bir görüşmeye gerek kalmamıştır. Bu bakımdan Eylül’ün onuna kadar Yunan Hükümeti vayahut İngiltere vasıtasıyla, hükümetimize resmen başvurduğu takdirde, aşağıdaki şartlar ileri sürülerek cevap verilmelidir. Bu tarihten, yani Eylül’ün onundan sonra yapılacak başvuruya verilecek cevap başka türlü olabilir.Bu takdirde durum bana ayrıca bildirilmedir:

1-Ateşkes Anlaşması tarihinden başlayarak on beş gün içinde Trakya, 1914 sınırlarına kadar kayıtsız şartsız Türkiye Büyük Meclisi Hükümeti’nin sivil memurlarına ve askeri kuvvetlerine teslim edilmiş bulunulacaktır.

2- Yunanistan’daki esirlerimiz on beş gün içinde İzmir, Bandırma ve İzmit limanlarında bize teslim edilecektir.

3- Yunan Hükümeti, Yunan ordusunun üç buçuk yıldan beri Anadolu’da yaptığı ve yapmakta olduğu tahribatı tamir etmeyi şimdiden taahhüt edecektir. 

                                                       Büyük Millet Başkanı
                                                              Başkomutan Mustafa Kemal

Yazarın Diğer Yazıları