Devlet tavrı

Devlet kanunlar, hak, hukuk esasları içinde toplumumuzun bütününü üzen kadın cinayetleri, çocuk cinayetleri, yurtlarda-kurslarda çocukların uğradığı istismarlar gibi önemli konularda, kadife eldiven içinde demir yumruğunu göstermede geç kalırsa toplumun devlete güveni sarsılır. Ve toplum içinde adam kılığında dolaşan canilerin, sapıkların sayısı gittikçe artar. Caddeler, sokaklar kadınlar ve çocuklar başta olmak üzere herkes için güvenilmez hale gelir.

Devletin en önemli görevi halkın can güvenliğini korumak ve emniyet içinde olmasını sağlamaktır. Hiçbir kimsenin, hangi sebeple olursa olsun, başkasını öldürmeye hakkı yoktur. Allah’ın verdiği canı ancak Allah alabilir.

Geçtiğimiz günlerde kadın cinayetleri konusunda İtalya, Devlet Tavrı göstermenin adımını attı. 

Başbakan Meloni hükümeti artan kadın cinayetlerinde frene bastı: Kadın cinayeti işleyenlere müebbet hapis.

“İtalya’da kadın cinayetlerine karşı tarihi bir karar alındı.  İtalya Senatosu’nda tüm siyasi grupları birleştiren kadın cinayetini ayrı bir suç olarak tanıyan ve ömür boyu hapis cezası öngören yasa tasarısı oy birliğiyle kabul edildi. Yeni yasa tasarısında kadın cinayetlerinin failleri ömür boyu hapisle cezalandırılıyor. 

Tasarı için tek bir karşıt oy dahi çıkmadı. Başbakan Giorgia Meloni’nin liderliğindeki hükümetin sert önlemler vaadi, kamuoyunda umut yarattı.

Kadın cinayetlerine karşı artan toplumsal tepki sonuç verdi. İtalya, kadın katillerine ömür boyu hapis cezası öngören yasa tasarısına ilk onayı verdi.

Ülkede artan kadın cinayetlerine karşı hazırlanan düzenleme, kamuoyunda geniş destek buldu.

İtalya basınına göre yeni yasa, ceza hukukunda önemli bir değişiklik getiriyor. Buna göre, bir kadını yalnızca “kadın olduğu için” nefret ya da ayrımcılık güdüsüyle öldüren, ya da onun haklarını, özgürlüklerini veya kişiliğini ifade etmesini engellemek amacıyla ölümüne neden olan kişilere ömür boyu hapis cezası öngörüyor. Yasa tasarısında ayrıca kadın cinayeti hükümlüleri için cezaevi içinde daha sıkı denetim ve ayrıcalık kısıtlamaları getiriliyor.

Sistemli tehdit, şiddet veya takip (stalking) durumlarında ise cezalar hafifletilmeyecek. Ayrıca, koruma kararlarını ihlal edenlere daha ağır yaptırımlar uygulanacak.

İtalyan Ulusal İstatistik Enstitüsü’ne (ISTAT) göre, 2023’Te 120’den fazla kadın, tanıdığı erkekler tarafından öldürüldü. Bu cinayetlerin yüzde 60’tan fazlası eş, eski eş veya partner kaynaklı.

Türkiye’de durum

Türkiye’de Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu’nun verilerine göre, 2021’in ilk 6 ayında 131, 2022’nin ilk 6 ayında 164, 2023’ün ilk 6 ayında 147, 2024’ün ilk 6 ayında 205, 2025’in ilk 6 ayında ise 136 kadın öldürüldü.

Siyasi iktidar, 2025’i “Aile Yılı” ilan etti. Üstelik bunu yalnızca sembolik bir yıl olarak değil, önümüzdeki on yıla yayılan geniş çaplı bir politika yönelimi olarak kurguluyor. Ancak bu yönelimin merkezinde, toplumsal sorunlara bütüncül çözümler üretmek değil; aile üzerinden kadınlara yeni sorumluluklar yüklemek yer alıyor.

Öte yandan ve en önemlisi cezasızlık politikaları failleri korumaya devam ediyor. Kadınların yaşam hakkını tehdit eden erkekler, geçmişte işledikleri suçlara rağmen serbest bırakılıyor. Adli sicil kayıtları şiddet geçmişiyle dolu olan bu kişiler, özgürlüklerini yeniden kazandıklarında çoğu zaman ilk olarak kadınları hedef alıyor.

Bugün Türkiye’de birçok kadın, daha önce suç işlemiş, ceza almış ya da hakkında uzaklaştırma kararı verilmiş erkekler tarafından öldürülüyor.” (Karar gazetesi, 29 Temmuz 2025)