İSLAM DÜNYASI NİYE BİRLİK OLAMIYOR?
Prof. Dr. Abdurrahman KUTLU (Selçuk Üniversitesi Eski Rektörü)
İslam dünyasının önemli konularda birlikte hareket etmedikleri bir gerçek. İslam dünyası bir yana, Türkiye’nin üzerine düşeni yaptığı Gazze soykırımına karşı, Arap Birliği Teşkilatı bile birlik içinde olamamıştır. Buna sebep, her devletin kendi şartlarına göre ayrı politikaları olsa da, islamın başlangıç yıllarına dayanan Sünni-Şii ayrışmasının da büyük etkisi vardır. İslam dünyasında birliğin olmaması; enerji kaynakları bakımından zengin, jeostratejik öneme sahip islam ülkelerinin çeşitli şekillerde emperyal ülkelerin saldırılarına uğramasına sebep olmaktadır.
Bu yazıda; Peygamber Efendimizin vefatından 25 yıl sonra, büyük sahabelerin karşı saflarda yer aldığı, halifelik/saltanat kavgaları sebebiyle ikiye bölünen ve bugünün İslam dünyasını her yönden etkilemeye devam eden önemli hadiselerinden bahsedeceğiz.
İSLAM TARİHİNİN EN ÖNEMLİ OLAYI SIFFİN SAVAŞI
Sıffin Savaşı; Halife Hz. Ali’nin ordusu ile, O’nun halifeliğini kabul etmeyen Şam Valisi Muaviye’nin ordusu arasında 657 yılında yapılmış savaştır. Ve Hz. Peygamberin kurduğu İslam Devletinde olan bir İÇ SAVAŞTIR.
Sıffin Savaşı sebepleri ve ortaya çıkardığı sonuçlar itibariyle islam tarihinde yer alan en önemli olaydır. Bu savaşın sonunda İslam Dünyası SÜNNİ ve Şİİ diye ikiye bölünmüş, Hz. Ali şehit edilmiş, Emevi Devleti kurulmuş ve Kerbela faciası gibi, İslam Dünyasında 1400 yıldır kapanmayan yaralar açılmıştır.
Sıffin Savaşı’na Halife Hz. Osman’ın şehit edilmesi sebep olmuş gibi görünse de, hadisenin temelinde Hz. Ali’nin halifeliğini kabul etmeyen Muaviye’nin, Hz. Ali’ye karşı öteden beri beslediği kin ve intikam duyguları vardır.
Hz.Osman’ın halifelik döneminde akrabası olan Muaviye sadece Şam Valisi değil, bütün Suriye Vilayetlerinden sorumlu bölge valisi konumunda olmuştur.
İslam Devletinde önemli hizmetler yapmış olan Hz. Osman’ın devlet hizmetlerinde kendi çevresine öncelik vermesi, valileri kendi kabilesinden ataması, valilerin de başına buyruk hareket etmesi halkda hoşnutsuzluk ve öfke yaratmıştır.
Muaviyenin babası Ebu Süfyan Ümeyyeoğulları (Emeviler) kabilesinin ileri gelenlerinden ve Mekke’de sözü geçenlerdendir. Bedir Savaşında (624) müşriklerin (Müslümanlığın karşısında olan, Müslüman olmayan Araplar) kervanının başında olmuş, Uhut Savaşında (625) müşrik ordusunun komutanıdır. Hendek Savaşında (627) Yahudi- Müşrik birleşik ordusunun komutanıdır. Hz. Peygamber fetih için ordusu ile Mekke önlerine geldiği dönemde oğlu Muaviye ile birlikte Müslümanlığı kabul etmiştir. Bunların mallarını-mülklerini kaybetmemek için Müslümanlığı kabul ettikleri rivayet edilmiştir.
Hz. Muhammed (S.A.V) tebliğ ettiği yeni din (İslam) ile sadece putları kırmamış, aynı zamanda Mekke’de her şeye hükmeden Ebü Süfyan’ın saltanatını da yıkmıştır.
Hz. Ali, Hz. Peygamberin yaptığı bütün savaşlarda hep ön safta olmuş, müşriklerin yenilmez dediği birçok savaşçıyı öldürmüştür.
Öldürülen müşriklerin arasında Muaviye’nin yakınlarından olanlar da olmuştur.
Hz.Osman’ın evinde öfkeli/isyancı kalabalık tarafından şehit edilmesi, sonraki olayların tetikleyicisi olmuş ve İslam tarihinde bu hadise “BÜYÜK FİTNE” olarak adlandırılmıştır.
Şam Valisi Muaviye; Hz.Osman’dan sonra halife olan Hz.Ali’nin halifeliğini, Hz. Osman’ın katillerini bulup cezalandırmadığını gerekçe göstererek kabul etmemiş, Hz. Ali’nin bütün çabalarını geri çevirmiş, isyanından vazgeçmemiştir.
Hz.Ali ve Muaviye orduları 657 yılında Suriye topraklarında Fırat Nehri yakınlarında Sıffin’de karşı karşıya geldi. Kaynaklarda Hz.Ali’nin 130 bin, Muaviye’nin 100 bin kişilik bir kuvvetinin olduğu belirtiliyor. Savaş aralıklarla üç ay sürdü. Muaviye, ordusu yenilmek üzereyken, askerlerinin mızraklarına Kur’an sayfalarını taktırarak, anlaşmazlığa Kuran’a göre hakemin karar vermesini istedi. Hz.Ali askerlerine bunun bir hile oluğunu söylediyse de dinletemedi. Ordusundan 10-12 bin kişi ayrılıp gitti. Bunlara HARİCİLER dendi. Kaynaklar Sıffin Savaşında iki taraftan 70 bin kişinin öldüğünü belirtir.
Hz. Ali, hakeme istemeyerek razı oldu. Bu gelişme Muaviye yönünden bir başarı kabul edildi. Hakem heyetinde Hz.Ali’yi Ebu Musa El-Esari, Muaviye’yi Amr ibnul-As temsil etti.
Görüşmeler kargaşa içinde geçti. Amr ibnul-As hile ile Muaviye’yi halife ilan etti. Suriye’de bir kısım Muaviye taraftarı Muaviye’nin halifeliğini kabul etti. Kargaşa ve belirsizlik Hz. Ali’nin, hariciler tarafından şehit edilmesine kadar devam etti.
Hz. Ali’nin şehit edilmesinden sonra Muaviye’nin önünde artık bir engel kalmamıştı. 661 yılında Emevi Devletini kurarak, babadan oğula geçen Emevi Saltanatını (halifeliği) hayata geçirdi.
1400 sene önce Sünni-Şii diye ikiye ayrılan islam dünyasındaki bölünme, halen devam etmektedir. Ortaya çıkan zaafiyetten yararlanan emperyal güçler İslam ülkelerinin kaynaklarına çökmek ve ülkeleri kontrolleri altında tutmak için YEŞİL KUŞAK PROJESİ , BÜYÜK ORTADOĞU PROJESİ, BÜYÜK İSRAİL PROJESİ gibi projeler geliştirdiler ve bir insanlık suçu olan islam etiketli IŞİD gibi çeşitli terör örgütleri oluşturdular.
İslam dünyasının bugün çektiği sıkıntılarda, karşılaştığı tehlikelerde; 500 yıldır bilimde, teknolojide geri kalmaları esas sebep olsa da, İslam ülkelerinin kendi aralarında birliğin olmamasının da önemli rolü vardır.