Konya'nin İlk Beş Yıldızlı Oteli!
Prof. Dr. Abdurrahman KUTLU (Selçuk Üniversitesi Eski Rektörü)
Konya’nın ilk beş yıldızlı oteli, bugün Selçuk Üniversitesi Kampüs alanında yer alan GRAND OTEL KONYA olarak hizmet veren oteldir.
Otel, Selçuk Üniversitesi tarafından, üniversitenin Otelcilik ve Turizm Bölümlerinde okuyan öğrenciler başta olmak üzere, ilgili bölümlerde okuyan öğrenciler için yaptırılmış bir uygulama otelidir. Otelin mülkiyeti üniversiteye aittir.
Selçuk Üniversitesinin Kampüsünde yer alan otel, üniversitenin tahsis ettiği 92 dekar arsa üzerine kurulmuş ve 49 yıllığına “YAP-İŞLET-KİRA ÖDE-DEVRET” sistemiyle özel sektöre yaptırılmıştır.
2002 yılında açılan otel KONYA HILTON olarak hizmete başlamış, sonra otelin işletmesini RIXOS grubu devralmış, KONYA RIXOS olarak bir süre hizmet vermiş, şimdi GRAND OTEL olarak hizmet vermeye devam etmektedir.
Otel; büyük can kayıplarına ve hasarlara sebep olan Gölcük, Kocaeli ve Sakarya depremlerinin olduğu ve ülkenin 2000 ekonomik krizinin içinde olduğu (1999-2002) yıllarında yapılmıştır. Otel,ekonomik kriz yıllarında ülkemizde yapılan en büyük birkaç yatırımdan biri olmuştur.
120 milyon dolara mal olan otel yatırımının büyük çoğunluğu Konya’da kalmıştır. Bu yatırım girdisi, ekonomik kriz içinde bulunan ülkemizde o yıllarda Konya’da bir çok sektöre can suyu olmuştur.
Şehir’den 25 km uzakta yer alan kampüste kuruluşunu tamamlamış, birçok ihtiyacı olan üniversitemizde; öğrenci yurtları, spor tesisleri, sosyal tesisler, alışveriş merkezleri gibi önemli ihtiyaçları özel sektörle işbirliği yaparak karşılama planlarımız içinde, bir de uygulama oteli yer almıştır.
O yıllarda çeşitli okullarımızda Turizm ve Otelcilik programında 3-4 bin öğrencimiz bulunuyordu. Bunlara staj yapacak otel bulmakta güçlük çekiliyordu. Bu öğrencilerin iyi yetişmeleri için üniversitenin bir uygulama otelinin olmasının iyi olacağını düşündük. Bu sebeple üniversite kampüsünde otel yapacak özel sektör arayışına girdik ve sektörün içinde olan birçok yatırımcıya teklif götürdük.
Aslen Konya’lı olan, tekstil ve turizm alanlarında yatırımları olan Sayın Mustafa Sert’in, Antalya’da bir otel yaptırma düşüncesinin olduğunu öğrendim. Mustafa Sert Beyi tanıyordum. Cumhurbaşkanı Sayın Demirel’in Avusturya ziyaretinde, Sayın Sert davet edilen iş adamları, ben de rektörler arasında bulunuyordum.
Sayın Mustafa Sert’le, Viyana’da seyahatta yer alan katılımcıların misafir edildiği otel lobisinde görüşmemizde, ünivesitemizin bir çok Fakültesinin öğrencileri için bir yabancı diller binasına ihtiyacımız olduğunu söyledim. Sayın Sert hiç tereddüt etmeden, “ben yaptırayım” dedi. Çok geçmeden Kampüsün merkezinde altı bin metre kara kapalı alanı olan bir Yabancı Diller binası yaptırdı.
Mustafa Sert Beyi otel yapımı için Kampüsü gezdirdim, otel için düşündüğümüz yeri tepeden gösterdim. Yerin albenisi vardı. Elini uzatsan Konya’yı tutacak gibi bir konumu vardı. O zaman, şimdiki otelin yerinde Veteriner Fakültesinin ahırları vardı. Bu ahırları üç ay içinde kaldırabileceğimizi söyledim.
Mustafa Sert Bey kampüs alanında otel yapmaya karar verince biz de, otel yapımı için YÖK ve ilgili Bakanlıklardan gerekli gerekli izinlerin alınması işlemlemlerini başlattık.
Yapımcı Şirket ( yüklenici firma ) Başkanı olarak Sayın Mustafa Sert ve Üniversite Rektörü olarak ben, 1998 yılında otelin yapım ve kira sözleşmesini imzaladık. Bu işlemlerin hepsi devletin belirlediği mevzuata göre yapıldı.
Bu sözleşme yapıldıktan sonra yapımcı firma için 49 yıllık süre başlamış oldu. Aynı zamanda yapımcı firmanın üniversiteye ödeyeceği ve her yıl enflasyon oranında artacak kira bedeli de başlamış oldu (1998).
Sayın Mustafa Sert muhteşem bir otel projesi çizdirdi. Otel geniş bir alana oturuyor, 36 katlı ve 102 metre yüksekliğinde idi. Büyük salondan ayrı, küçük salonlar ve çok sayıda toplantı odaları vardı. Otelin girişinde ve salon kapılarında Selçuklu motifleri kullanılacaktı.
Otelin yapılacağı haberi üniversitede ve Konya’da büyük memnuniyet yarattı. Bilhassa Hava Kuvvetleri Komutanlığı, otelin yapımı ile yakından ilgilendi. Konya Hava Üssüne yabancı ülkelerden gelen misafir sayısının fazla olduğunu ve konaklama sıkıntısı çektiklerini belirtmişlerdi.
Yapımcı Şirket, otel için Hava Kuvvetleri Komutanlığından alınmış “Uçuşa engel değildir” belgesinin de olduğu, gayet iyi hazırlanmış bir dosya ile inşaat ruhsatı için Büyük Şehir Belediyesine müracaat etti.
İnşaat ruhsatı talebine Büyük Şehir Belediyesi,herkeste şaşkınlık yaratacak bir tutum içine girdi: İnşaat ruhsatını vermedi.
Vermeme gerekçesi olarak bir açıklamada bulunmadığı gibi gerekçeyi açıklayacak bir yetkili ye de ulaşılamadı.
Mustafa Sert Bey, ruhsat meselesi çözülür diye düşünmüş olacak ki; hiç masraftan kaçınmadan gösterişli bir temel atma töreni tertip etti. Bunun için meşhur bir ses sanatçısını getirdi.
Temel atma gününden bir gün önce bana davetiye getirdiğinde Mustafa Sert Beyin moralinin çok bozuk olduğunu gördüm. Törene, Valinin, Büyük Şehir Belediye Başkanının katılmayacağını söyledi. Ben Mustafa Beyi sakinleştirdim. “Yahu Mustafa Bey, temel atma dediğin ne, biz çok temel attık, yarın bütün üniversite ordayız, temeli hep beraber atarız” dedim. Rahatlamış olarak odamdan ayrıldı.
Öyle de oldu. Üniversiteden ve şehirden olan yoğun katılımla, şenlik içinde temel atma töreni gerçekleştirildi. Programa Konya Milletvekillerinden katılan olmadı. Turizm Bakanı katılacağını bildirmişti, fakat gelmedi. Anlaşılan kimse inşaat ruhsatı verilmemiş bir otelin temel atma töreninde görünmek istememişlerdi. Halbuki gelmeme yerine, inşaat ruhsatının niye verilmediğini sormaları gerekirdi.
Kim olursa olsun benim gözümde, çalışanlarının emeklerinin karşılığını veren, ülkenin kalkınmasına katkı sağlayan, risklere girip yatırım yapan yatırımcılar mübarek insanlardır. Onların yatırımları dıştan onlara aitmiş gibi görünür, ama öyle değil. Sadece yatırımların sıkıntıları onlara ait, gerisi milletin. Evrak üzerinde olmasa da, o yatırımlarda iş bulup, ailesini geçindirenlerin, kazandıkları ile çocuklarını yetiştirenlerin.
Yatırım demek üretim demektir, isdihdam demektir, refah demektir. Ülkeler için de böyledir, şehirler için de böyledir.
Ülkenin ekonomik kriz içinde olduğu o yıllarda, ülkenin en büyük yatırımlarından birinin yapıldığı Konya’da Vali ve Büyük Şehir Belediye Başkanı başta olmak üzere, Konya Milletvekilleri, Hükümetin ilgili Bakanları yatırımın gidişatını yakından takip etmeleri, her yönden yatırımcının yanında olduklarını göstermeleri beklenirdi.
Ülke olarak dışardan yatırımcı gelmesi için ne kadar çabaladığımız ortadadır.
Mahallinden destek yerine köstek gören yatırımcı ne yapacak? Siz benim yapacağım yatırımın ne anlama geldiğini anlamamışsınız deyip, çekip gidecek. Daha işin başında Konya’ya hiç yakışmayan bu hadisede Mustafa Sert Beyi yanlız bırakmadık. Allah razı olsun, O da Konya’ya küsüp gitmedi.
İnşaat ruhsatı verilmeyen otel inşaatının bütün sorumluğunu üniversite üzerine aldı ve inşaat devam etti. Ne de olsa proje üniversitenin bir projesiydi ve otel öğrencilerin ihtiyacı için üniversite kampüsü içine yapılıyordu ve en önemlisi de; inşaat ruhsatını vermemesi ile ilgili Büyük Şehir Belediyesinin bir gerekçesi yoktu. Gücümüz haklı olmamızdan geliyordu.
Rahmetli Sakıp Sabancı, Mustafa Sert Beye, “Mustafa Bey seni iki yönden takdir ettim: birincisi böyle büyük bir yatırmı Konya’da yapmana, ikincisi Hilton’u Konya’ya getirmene” demiş.
Otel inşaatı bittikten sonra inşaat ruhsatı verildi. Nasıl verildiğini ben Mustafa Sert Beye hiç sormadım. Neyi soracaktım? Ben üzgün, O kırgındı. Devasa bir yapıya, inşaat bittikten sonra inşaat ruhsatının verilmesi! İnşaat literatüründe benzerine rastlanmaz.
Kampüsümüze yapılan uygulama otelini, biz her zaman eğitim birimlerimizden biri olarak gördük. Daha inşaat safhasında inşaat şantiyesinde duvarlara asılan otel projelerinin, mimarlık öğrencilerimizin incelemelerine izin verilmiş, yüksek katlı binaların inşaatında kullanılan “ kayar kalıp “ sisteminin Konya’da ilk defa kullanılması, İnşaat Bölümü öğrencileri ve öğretim elemanları için bir tecrübe olmuştur.
Otel, Hilton otelleri tanıtım broşüründe KONYA HILTON olarak yer aldı ve dünyada Hilton oteller zincirinde müşteri odalarına kondu. Bir Amerika seyahatimizde, bir Hilton otelinde içinde “KONYA HILTON” olan bu tanıtım broşürünü görmüştüm.
Konya’nın ilk beş yıldızlı oteli olan KONYA HILTON, Konya’nın otel vizyonunda büyük değişiklikler yapmıştır. Birçok yerli, yabancı önemli markanın Konya’ya gelmesinin kapılarını açmıştır. Konya bugün, otel demenin sadece yatak-yorgan meselesi olmadığını, zamanın gerektirdiği, olması gereken, şehrin gelişmesinde ve tanıtımında rol oynayan önemli tesisler olduğunu gayet iyi anlamış durumdadır.
Selçuk Üniversitesinin Kampüsünde yer alan otel, üniversitenin bir zenginliği olmuş, üniversiteye farklılık yaratmıştır. Otel kira geliriyle Selçuk Üniversitesinin bütçesine katkı sağlamaya devam ederken, Konya tanıtımına ve ekonomisine de çok yönlü katkılar yapmaya devam etmektedir.
Sayın Sert ailesine, Selçuk Üniversitesi Kampüsünde muhteşem bir “ Uygulama Oteli” ve “Yabancı Diller Binası “ yaptırdıkları için şükranlarımı sunarım.

