Konya’da hafta içinde çekilen simit kuyruğu videosu, ülke genelindeki ekonomik sorunu anlatan düşündürücü karelerden biri oldu. Tabii simit kuyruğundan söz etmişken, burada Konya Büyükşehir Belediyesi’nin hakkını teslim etmekte yarar var. İl genelinde simidin tanesi 15 TL’ye yükselirken, belediye büfelerinde simit hala 5 TL’den satılmaya devam ediyor. Haliyle son zamla birlikte kuyruklar da giderek uzamaya başladı.
Bu tablo, yalnızca ekonomik sıkıntının değil, aynı zamanda sosyal dengenin de bozulduğunun bir göstergesi aslında. İnsanların uygun fiyatlı simit için uzun kuyruklarda beklemesi, toplumdaki derinleşen ekonomik kaygının açık bir yansıması.
Uzun kuyrukları gördükten sonra dikkatimi, Türkiye genelinde olduğu gibi Konya’da da muhalefet partilerinin pasif bir siyaset yürütmesi çekti. Ana muhalefet partisi Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) başta olmak üzere, yerel seçimlerde önemli bir çıkış yakalayan Yeniden Refah Partisi ve diğer muhalif partiler halkın sorunlarıyla yeterince ilgilenmiyor, bu konuda eksik kalıyorlar.
Bana göre, Konya’da Saadet Partisi haricinde şu ana kadar muhalif olmaktan rahatsızlık duyan bir parti yöneticisi yoktur.
Burada özellikle altı çizilmesi gereken nokta, muhalefetin halktan kopuk bir görüntü vermesi. Ekonomik sorunlar bu denli yakıcıyken siyasetin hala salonda, kürsüde veya sosyal medya paylaşımlarında kalması düşündürücü.
Özellikle bu günlerde vatandaşın gözü kulağı ana muhalefet partisi CHP’de. Ancak CHP, şu ana kadar ne ülke genelinde ne de Konya yerelinde beklenen saha siyasetini ortaya koyabildi. Konya’da her seçimi kazanan AK Parti’nin belediye başkanları sürekli sahada, vatandaşlarla iç içe. Sanırsınız muhalefet partisi onlar! (Öyle olmalı.)
Bu durum da bize açıkça gösteriyor ki, iktidar sahadayken muhalefet hala salonlarda siyaset yapmayı tercih ediyor. Ancak muhalefet partileri nedense “salon siyasetini” terk etmek istemiyorlar. Oysa insan halkın arasına karışmalı; ilçe ilçe, mahalle mahalle gezmeli. Üreticiler perişan, çiftçiler perişan. Emekliler, memurlar, öğrenciler, esnaflar… Hepsi zor durumda.
Toplumun bu kadar sıkıntı yaşadığı bir dönemde siyasetçinin görevi, kürsüde konuşmak değil, halkın elini sıkmak, derdini dinlemek olmalı. Çünkü halk, kendisini dinleyeni ve yanında duranı asla unutmaz.
Neyse, yazsam sayfa yetmez.
SAHA SİYASETİNİN ZAMANI GELDİ, GEÇİYOR!
Gelelim CHP’nin yeni İl Başkanı Nejat Türktaş’a. Nejat Bey, özellikle Ereğli’de son yerel seçimlerde yaptığı çalışmalarla adından söz ettirdi ve partisinin 39. Olağan İl Kongresi’nde başkan seçildi. Elbette kendisi de analiz etmiştir; ildeki muhalefetin eksikliğinin farkındadır.
Bu noktada kendisine küçük bir hatırlatma yapmakta fayda var: Konya gibi muhafazakar bir şehirde muhalefet etmek zordur ama imkansız değildir. Bunun yolu da halktan kopmadan, sürekli sahada olmaktan geçer.
Sonuç olarak, salon siyaseti bugüne kadar hiçbir siyasetçiye kazandırmadı, aksine kaybettirdi. Saha siyasetinin ise zamanı geldi, hatta geçiyor…
