Yeşilada'dan çarpıcı yorum: Trump piyasaları kandırıyor! 90 gün sonra...
Ekonomist Atilla Yeşilada, son yayınında ABD Başkanı Donald Trump'ın Çin ve AB ile ticaret savaşlarına dair yumuşak açıklamalarının piyasalarda geçici bir rahatlamaya neden olduğunu ancak bunun bir 'tuzak' olabileceği uyarısında bulundu. Yeşilada, Trump'ın geçmişteki tutarsız politikalarını hatırlatarak, '90 gün sonra gümrük tarifeleri yeniden gündeme gelebilir' dedi.
Ünlü ekonomist Atilla Yeşilada, YouTube kanalında yaptığı dikkat çekici değerlendirmelerle finans piyasalarına dair önemli uyarılarda bulundu. Trump'ın gümrük tarifeleri konusundaki söylemindeki ani dönüşün piyasalarda yarattığı iyimser havaya rağmen, Yeşilada bu durumun bir "trafik tuzağı" olabileceği konusunda ciddi endişelerini dile getirdi. 2007-2008 krizi ve Bernanke'nin "Taper Tantrum" olarak bilinen parasal sıkılaştırma sürecinde yaşanan paniğe benzer bir durumun tekrar yaşanabileceği öngörüsünde bulunan Yeşilada, bu potansiyel krizin Türkiye ekonomisi üzerindeki olası etkilerini de değerlendirdi.
Yeşilada, Trump'ın Çin ve diğer ticaret ortaklarına yönelik sert söylemlerinden ani bir şekilde yumuşak bir tavır sergilemesinin piyasalarda bayram havası estirdiğini ancak bu durumun aldatıcı olabileceğini vurguladı. Trump'ın geçmişteki tutarsız davranışlarını hatırlatan Yeşilada, Çin'in herhangi bir görüşme talebinin olmadığını ve tek taraflı gümrük tarifeleri kaldırılmadan müzakereye yanaşmayacağını açıkça ifade ettiğini belirtti.
Ayrıca, AB ve Japonya ile yapılan görüşmelere dair Trump'ın iyimser açıklamalarının aksine, bu ülkelerin delegasyonlarının ne istendiği konusunda net bir fikirlerinin olmadığını dile getirdiğini aktardı. Bu durum, 90 günlük sürenin sonunda gümrük tarifelerinin yeniden yürürlüğe girme olasılığını artırıyor ve bu da S&P 500'den Borsa İstanbul'a kadar birçok şirketin kar tahminlerini olumsuz etkileyebilir.
POWELL BELİRSİZLİĞİ VE BÜTÇE AÇIĞI RİSKİ
Yeşilada, FED Başkanı Jay Powell'ın görev süresinin yakında dolacak olması ve Trump'ın faiz politikası konusundaki tutarsızlığına dikkat çekti. Trump'ın yeniden faizleri düşürme yanlısı birini FED'in başına getirme olasılığının piyasaları tedirgin edebileceğini ifade etti. Ayrıca, Amerika'daki bütçe görüşmelerinde vergi indirimleri ve bütçe kesintileri arasındaki dengenin kurulamamasının bütçe açığını daha da artırabileceği ve bunun sonucunda Amerikan tahvil faizlerinin yükselerek küresel piyasaları olumsuz etkileyebileceği uyarısında bulundu.
TÜRKİYE EKONOMİSİNİN KRİZE KARŞI DAYANIKLILIĞI
Yeşilada, programının amacının Trump'ın nasıl bir finansal kriz yaratabileceği değil, böyle bir krizin yaşanması durumunda Türkiye ekonomisinin buna ne kadar dayanabileceği sorusuna cevap vermek olduğunu belirtti. Türkiye'nin cari açığının düşük seviyelerde seyretmesi ve Merkez Bankası'nın döviz rezervlerinin güçlü olması nedeniyle olası bir kur krizinin önüne geçilebileceğini ifade etti. Ayrıca, tahvil piyasasında yabancı yatırımcı katılımının düşük olması nedeniyle tahvil faizlerinde yaşanabilecek sert yükselişlerin Türkiye için büyük bir sorun teşkil etmeyeceğini öngördü.
Turizm gelirlerinin yüksek olması ve Merkez Bankası'nın güçlü TL politikasını sürdürme kararlılığı da Türkiye ekonomisi için olumlu faktörler olarak değerlendirildi. Yeşilada, Fatih Karahan ve Mehmet Şimşek'in IMF ve Dünya Bankası toplantılarında yatırımcılara bu görüşü aktardıklarını ve gerekirse faiz artırımına gidilebileceği mesajını verdiklerini hatırlattı.
KÜRESEL YAVAŞLAMA VE TÜRKİYE'YE ETKİLERİ
Olası bir küresel krizde dünya ekonomisinin yavaşlayacağını ve bunun Türkiye'nin ihracatını olumsuz etkileyebileceğini belirten Yeşilada, aynı zamanda bu durumun enerji fiyatlarında düşüşe yol açarak ithalat faturasını azaltabileceğini ve enflasyonist baskıları hafifletebileceğini ifade etti.