Mehmet Kaçar

İslam'ın ilk emri 'oku' ise kabrin ilk sorusu da 'okudun mu' olacaktır! 

Mehmet Kaçar

Muhtemelen İslam’ın ilk emri “oku” olduğuna göre, kabirde de ilk sorgunun “okudun mu” olması Kur’an-ı kerim yazılı ve basılı olan bir kitap olarak indirilmemiştir.

O, ayet ayet, peyderpey, tedrici olarak, 23 senede yeryüzünü şereflendirmiş olan ilahi hitaptır.

Vahiy meleği dediğimiz Cebrail (a.s) tarafından Peygamberimize getirilmiştir.

İlk inen(nazil olan) ayetleri de, Peygamberimiz(S.A.V), bizlere “İkra/Alak “suresinin ilk beş ayeti olarak anlatmıştır ve bu ilk beş ayetin meali ise şöyledir:

“Yaratan Rabbinin adı ile oku! O, insanı “alak” dan yarattı(1-2)

Oku! Senin Rabbin en cömert olandır(3)

O, kalemle yazmayı öğretendir, insana bilmediğini öğretendir.”(4-5).

Bu sureye baktığımız zaman, yeryüzünü şereflendiren ilk ayet, “Oku, Rabbinin adı ile oku” şeklinde olunca, insanlar bu okuma şeklini, kitap okumak, kitap yazmak, gazete okumak, alfabe okumak, okuma yazma öğrenmek vb. şeklinde anlıyorlar ve bu konuda çeşitli etkinlikler tertip ediyorlar.

Oysa buradaki okumak, Kur’an-ı okumak ve anlamak, Hadis ve Peygamberi okumak ve anlamak, insanın bizzat kendisini okuması, evreni okuyup anlaması, çevresini okuyup anlaması gibi çeşitli derinlikleri olan bir okuma şeklidir.

Eğer bu ayeti kerimedeki okuma şekli bir kitap, bir gazete okuma şeklinde olmuş olsaydı bu ayetler bu şekilde yaratılışla beraber nazil olmazdı?!

Cebrail (a.s) ilk ayetleri yani Alak veya  İkra suresinin ilk beş ayetini getirirken Peygamber efendimize “oku” emrini getirerek okumasını istedi.

Cebrail(a.s) O’nu şöyle biraz silkeleyip sıktı ve yeniden okumasını istedi.

Bu işlemlerden sonra Peygamber Efendimiz (S.A.V) okumaya başladı ve okuduğu ne bir şiir, ne bir nazım, ne bir aruz, ne bir hikâye ve ne bir romandı. Onun okuduğu geçmiş, o gün ve gelecek olan bir Peygamber Efendimizin(S.A.V)’in bu okumalarında Kur’an’ın bizzat kendisi ve insanoğlunun yaşam süreceği bir hayat nizamında yapması gerekenler vardı.  Kur’an ve içeriği okunarak hayata uygulamalı olarak anlatılıp gösterilmeye başlanmıştı. Yani rol model bizzat Peygamber Efendimizin kendisi olmuştu.

İşte bu okumalar bize gösteriyor ki, kabirde de bizlere sorulacak olan ilk soru, “Rabbinin adı ile okudun mu?“  şeklindeki sorudan sonra Rabbini bu kitap sayesinde tanıdın mı, çevreni, evreni, kendini tanıyıp o tanıma şekline göre yaşadın mı?
Rabbini bu kitap sayesinde tanıdıysan, o halde senin Rabbin kim?, eğer sen bu kitabı okuyarak peygamberleri tanıdıysan, son peygamberin kim? Yine sen bu kitabı anlayıp okuduysan kitabın ne vb. sorulara muhatap olacaksın demektir.

Kur’an-ı kerim yeryüzüne 610 yılında Ramazan ayında ki o yıl ramazan ayı temmuz ayına denk gelmiş olan bir aydır.
O halde biz insanlar ve özelde de Müslümanlar, Kur’an-ı kerimin ilk ayetlerini okurken, ahrette de yine bu ayetin emri olan okudun mu şeklinde bir soru ile karşılaşacaklardır. 

Yazarın Diğer Yazıları