Çocukluk travmaları diş sıkmaya yol açabilir

Şengül, 'Çene ve dişler ortopedik olarak düzgün kapanmıyorsa iskelet, çene için doğru bir kapanış vermiyor veya ortopedik bozukluk varsa diş sıkma ortaya çıkabilir'

“Diş sıkma bir hastalık değil bir sonuçtur; altında yatan psikolojik ve fiziksel nedenlere bakmak gerekir” diyen İstanbul Sağlık ve Teknoloji Üniversitesi Öğretim Üyesi Diş Hekimi Dr. Melih Şengül, “Çene ve dişler ortopedik olarak düzgün kapanmıyorsa; iskelet, çene için doğru bir kapanış vermiyor veya ortopedik bozukluk varsa diş sıkma ortaya çıkabilir. Bu sebepler dışında psiko-sosyal faktörler de var. Çocukluk travmaları, aile baskısı, gelecek kaygısı, anksiyete, korkular; antidepresan, alkol ya da madde kullanımı diş sıkma miktarı ve sıklığını artırabilir” şeklinde konuştu.

“Diş sıkmak pek çok hastalık riskini artırıyor”

Diş sıkmanın başka hastalıklara yol açabileceğini vurgulayan Dr. Şengül, “Diş sıkmaya sadece dişleri sıkmak olarak bakmamak gerekir. Temelde başka bir rahatsızlık sebebiyle bir sonuç olarak önümüze gelebilir. Yakın da ya da uzak pek çok hastalıkla birlikte kişinin kendisinin bile fark etmediği diş sıkma problemi bir arada olabilir. Diş sıkmak, dişler üzerinde kırılmalar, çatlamalar, aşınmalar yapabileceği gibi; diş eti çevre dokularında, diş eti çekilmeleri yapabilir, ağzın içindeki yumuşak dokular üzerinde olumsuz etkileri vardır. Başta aşınma olarak görülür. Ağızda eğer bir dolgu, restorasyon, köprü varsa kırılma olabilir; dişin kendisi dahi kırılabilir. Çene eklemleri üzerinde, kasların aşırı gelişmesinden yüzde asimetrik gelişmeler yaşanabilir. Estetik olarak görüntü bozukluğu yaşanabilir. Gece kaslar çalışmaya devam ettiği için, yorgun uyanılmasına; derin uykuya geçilemediği gibi uyku bozukluğu gibi problemlere neden olabilir. Hayat kalitesi büyük ölçüde düşerken genel hayattaki performansı da düşürebilir. Diş sıkmaya sebep olan faktörler, zaman içerisinde postürün bozulmasına yol açan hastalıklara da neden olabilir” diye konuştu.

Egzersizler işe yarar mı?

Dr. Şengül, sözlerini şöyle sonlandırdı: ''Kasları rahatlatıcı birtakım egzersiz ve metotlar mevcut ancak unutulmamalı ki bunların hiçbiri tedavi amaçlı değil. Diş hekimi tarafından önerilecek ve çene kaslarını kuvvetlendiren bazı egzersizler diş sıkmayı azaltabilir. Ancak tek başına egzersiz yeterli olmayacaktır. Kalıcı düzelme için sebepleri bulunarak tedavinin planlanması gerekir. Geçici bir rahatlama için kas masajları fayda verebilir. Vücudumuzda agonist ve antagonist dediğimiz birbirinin zıddı iki tür kas vardır. Her kas kendi zıddı ile çalışır. Kapatıcı kasının açma kası da var. Sürekli kapatıcı kas aktifse açma kası inaktif oluyor. Açıcı kasları kuvvetlendirdiğimizde, diş sıkma alışkanlığında azalmalar görülebilmektedir. Ağız açma kaslarını kuvvetlendirdiğimizde sıkma azalıyor.”

Bakmadan Geçme