- Haberler
- Sağlık
- Modern diyetin gizli tehlikesi: Beslenme alışkanlıklarının değişmesi alerjiyi tetikliyor
Modern diyetin gizli tehlikesi: Beslenme alışkanlıklarının değişmesi alerjiyi tetikliyor
'Eskiden iki öğün beslenilirken, bugün ara öğünlerle birlikte besine maruz kalma oranı arttı.' diyen Prof. Dr. Bülent Bozkurt, Batı tipi beslenmenin besin kaynaklı hastalıkları nasıl tetiklediğini ve hayati risk taşıyan reaksiyonlardan korunmak için doğru tanının ve bilimsel yöntemlerin önemine dikkat çekti.
Bozkurt, çocuklarda süt, yumurta, yer fıstığı, soya ve buğdayın, erişkinlerde ise yer fıstığı, balık, kabuklu deniz ürünleri ve fındığın alerjik reaksiyonların büyük bölümünden sorumlu olduğunu, son yıllarda kivi, mango, kavun ve susam gibi besinlerin de öne çıktığını kaydetti.
Besin alerjisinin tanısının alerji uzmanları tarafından konulması gerektiğini vurgulayan Bozkurt, deri testleri, kanda besine özgü "IgE ölçümleri" ve gerektiğinde kontrollü besin yükleme testlerinin kullanıldığını belirtti.
Piyasada çok sayıda besine karşı alerjiyi ölçtüğü iddia edilen IgG testlerinin bilimsel geçerliliği olmadığını ifade eden Bozkurt, bu testlerin Avrupa ve Türkiye'deki alerji otoriteleri tarafından önerilmediğine dikkati çekti.
Bozkurt, tedavinin temelinin alerjen besinden tamamen kaçınmak olduğunu belirterek, ağır alerjisi olan hastaların yanlarında adrenalin oto-enjektörü taşımasının hayati önem taşıdığını ifade etti.
Besin alerjisi olan çocukların ailelerinin ve okul personelinin bilgilendirilmesi gerektiğini vurgulayan Bozkurt, alerjik bireylerin tanımlayıcı kart veya bileklik taşımasının olası acil durumlarda kritik rol oynadığını hatırlattı.