- Haberler
- Asayiş
- Pınar Gültekin'in babası canlı yayında açıklama yaptı: 'Keşke kızım kurşunla öldürülseydi'
Pınar Gültekin'in babası canlı yayında açıklama yaptı: 'Keşke kızım kurşunla öldürülseydi'
Yargıtay, Pınar Gültekin davasında ağırlaştırılmış müebbet cezasını bozdu. Baba Sıddık Gültekin, 'Keşke kızım işkence yerine kurşunlanarak ölseydi' diyerek isyan etti.
Kanal D’de hafta içi her gün canlı yayınlanan ve Hakan Ural ile Ferda Yıldırım’ın sunduğu Neler Oluyor Hayatta programında, Türkiye'yi derinden sarsan Pınar Gültekin davası masaya yatırıldı.
Yargıtay 1. Ceza Dairesi, Cemal Metin Avcı'ya verilen ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasını bozarak, "canavarca hisle öldürme" suçlaması yerine haksız tahrik indirimi uygulanmasına hükmetti.Bu karar, kamuoyunda büyük tepki çekerken, acılı baba Sıddık Gültekin, yaşanan gelişmelerle ilgili olarak ilk kez konuştu. Programın stüdyo konuğu olan baba Gültekin, adalet mücadelesine dair çarpıcı açıklamalarda bulundu.
"Keşke kızım kurşunla öldürülseydi"
Acılı baba Sıddık Gültekin programda şöyle konuştu: "Bu kararla kızımın gözümün önünde yeniden canlı canlı yakıldığını gördüm, izledim. Gerçekten kararı duydum duyalı kelimeler boğazımda düğümlü. Burası Türkiye Cumhuriyeti ve adalet herkes için eşit olmalı. Benim kızım 27 yaşındaydı. Daha çok gençti hayalleri vardı. Bizim de hayallerimiz vardı kızımızla ilgili ama bütün hayallerimiz çalındı gitti. Ben şu anda ‘keşke kızım kurşunla öldürülseydi' diyorum. Ölüm seçiyorum. ‘İşkenceyle değil kurşunla öldürülseydi' diyerek ölüm seçiyorum. Bir baba için bu çok ağır. Benim kızım canice, planlanarak, tasarlanarak katledildi. Cenin şeklinde iple bağlıyor, varile koyuyor. Üstüne odun atıyor, benzin döküyor. Verdikleri kararı ben kamuoyuna bırakıyorum. Adalete güvenmezsem kime güveneceğim? Şaşırdım kaldım."
"Bir insanı diri diri yakmak canavarca his değilse nedir?"
Baba Sıddık Gültekin, dinmeyen acısını "Söyleyecek bir sözüm kalmadı" diyerek anlattı. Zaman zaman gözyaşlarına boğuldu. Baba Gültekin, "Muğla'dan bir türlü çıkamadık. 2,5 yıl boyunca mahkemeye gidip geldik. 5 yıl boyunca sürdü bu dava. Tüm deliller ortadayken bu nasıl bir haksızlık? Adli Tıp raporunda bile "diri diri yakılmış" diyor. Ve bunda tam 11 profesörün imzası var. Bu nasıl bir haksızlık? Bir insanı diri diri yakmak canavarca his değilse nedir? Bu gerçekten bir garabet. İsyanım çok fazla, çok öfkeliyim. Gizli gizli sabahlara kadar ağlıyorum. Ben 5 gün kızımın cenazesini aradım kızım yerine kemiklerini buldum. Adalet ölmüştür bu kararla. Yazıklar olsun. Kardeşi de cinayete yardım ve yataklık etmişti ona da 4 yıl verdiler, ödüldü sanki'' sözlerini aktardı.