Oku, anla ve yaşa!

Ey Müslüman! Duydun mu emri? Bu din sana ‘’OKU’’ diyor. Hadi beraber okuyalım biraz.

Okumak, harf, kelime ve cümleleri sesli veya sessiz bir şekilde çözerek anlamaktır diyor sözlüklerimiz. O halde okumak yeterli değil anlaşılan, okuduğunu anlamak da gerekiyor. Neden anlamak gerekir o halde? Yaşamak için değil mi!

Bütün peygamberler insanlığa Allah CC‘ın gönderdiği İslam dinini yaşamak ve yaşatmak için okumuş, okutmuşlar ve bu uğurda mücadele vermişler.

Peygamberimiz sav ilk oku emrini Hira mağarasında aldı malum, eşi Hz Hatice ye ilk okudu, anlattı. Sonra Varaka Bin Nevfel’e gitti. Varaka bunları duyar duymaz ‘’ sen gönderilen hak peygambersin ve doğduğun şehirden çıkarılacaksın ‘’ dedi.

Allah Resulü sav  ‘‘ doğduğum şehirden çıkarılacak mıyım’’ diyerek hayret etti.  Varaka biraz daha açıkladı:
‘’ Hiçbir elçi yoktur ki_ okumaya başladıktan sonra, doğduğu şehirden çıkarılmış, kovulmuş olmasın. Yaşım ileri sana arkadaşlık yapmak isterdim ama korkarım ki o günleri göremeyeceğim.’’ Dedi.

Bu değerli yol arkadaşlığının sahibi Hz Ebubekir  El  Sıddık! Oldu.

İkinci olarak Allah cc ne zaman okuyacağını vahyetti: _ Gece yarısı, biraz erken, biraz geçtikten sonra _ okuması emredildi.

Önüne çıkan engelleri aşmak için Ashabı ile beraber okudu, okudu..  Asr-ı saadeti oluşturdu böylece.

Üçüncü olarak ‘’en yakınlarından kavmini uyar’’  emrini alınca, kavmini sefa tepesinde topladı. Hasta olanlar, ihtiyar olanlar en yakınlarına ‘’Muhammed el emin çağırıyor, aman iyi dinleyin, o ne söylüyorsa doğru söyler ‘’  dediler. Herkes toplandı.

Allah Resulü sav ilk olarak ‘’ben size bir şey söyleyeceğim, söylediğime inanır mısınız’’ dedi. Mekkeliler hep bir ağızdan evet dediler. İkinci olarak ‘’sizi esir etmişler’’ desem ne dersiniz, hep bir ağızdan ‘’sen söylüyorsan doğrudur’’ dediler.

Üçüncü olarak ‘’ la ilahe illallah muhamedün resulallah’’ ( yani kafanıza göre inandığımız ibadet şeklini, kabenin içine ve etrafına dikmiş olduğunuz 370 putu atın ve kabeyi tavaf ederken el çırparak ibadeti terk edin)  deyince, başta amcası ebu leheb ‘’elin kurusun, dilin kurusun, sen bizi buraya bunun için mi toplandın’’ diyerek karşı çıktı. Sebebi putları için toplanan altın, gümüş, para, kurbanlıkların elden gitmesinden korktuğu içindi.

Allah resulü sav böylece okudu, okuduğunu anlattı, anlattığını yaşamalarını istedi.

Bizde bugün Allah’ın cc emrettiği, Peygamber’in sav uyguladığı gibi okumalı, anlamalı ve yaşamalıyız..