Ayla KAYMAZ

Anne ben anne oldum!

Ayla KAYMAZ

Hayatta yüreğimi bu kadar ısıtan bir şey daha yaşamadım ben. Bu kadar yaralayan, acıtan aynı zamanda. Elimi tutan minicik bir kadife elin meftunuyum. Bakmayın oflasam da puflasam da her ağlayışında hep anne diye koşuşuna gururluyum. En büyük otoritesiyim ya o minik gönlün, uğruna çıldırdığı o çikolatayı yemeden anneme bir sorayım’larına vurgunum. 

Anne oldum ben; uykusuz geçen saatleri saymayı bıraktığımda,

Anne oldum ben; kendimden önce bir başkasının ihtiyaçlarını karşıladığımda, 

Anne oldum ben; küçücük bir yüreğin seni seviyorum’larında,

Anne oldum ben; sıcak kahvemi soğuğuyla kırdırdığımda. 

Bebekken evlatlarım, yürüsünler, yesinler, dişleri çıksın hepsi için gün saydım heyecan duydum. Şimdi üzülüyorum. Kızım bir tek banyo olurken benden destek alıyor oda bitecek yakın zamanda. Sanki aramızda bizi sıkı sıkı tutan o görünmez ipler bir bir kesiliyor. Hiç büyümeyin diyorum bazen yüzlerine. Ağlayıveriyoruz hep beraber. Onlarda terk etmek istemedikleri bir vatanda gibiler. Günleri doluyor bir bir hisseder gibiler. Çok içimi yakıyor. Her günü doldurmaya anlamlandırmaya çalışsam da yetmiyor sanki doymuyor gönlüm onlara. “Ben bugün yemek yemeyeyim de az yavaş büyürüm.” anne diyor oğlum bazen. Ah kalbim! Yemeğini ye, ye de büyüme annem. Büyü büyü de gitme annem. Git git de uzaklaşmayalım annem. Uzaklaşırız belki uzaklarda yaşarsın olsun ama unutma annem, vazgeçme bizi sevmekten. Ben en kırıldığım, en yorulduğum en zorlandığım anların bile ardından pişman oldum. Kırıldım kendime niye kırıldım diye, kızdım kendime neden yoruldum diye, öfkeme kızdım neden öfkelendim diye! 

Anne olunca değil de, sen büyürken annen de yaş aldıkça anlıyorsun. Yüzünde görüyorsun işte tüm yaşattıklarını. Minik ergen krizlerini, bir ara nasıl da herşeyi yanlış yaptığına emindin ya hani! Şimdi tam ortasındayım o tahterevallinin. Evladımı doyururken, bende doyuruldum böyle diyorum; bir gün beni doyuranı, doğuranı belki bebek gibi beslemek zorunda kalacağım. Yıkarken evladımı, beni de böyle özenle yıkadı birisi diyorum belki yarın onu da yıkamak durumunda kalacağım. Feragat ediyorum tüm zevk duyduğum anlardan, biliyorum annem de benim için etmemiş miydi? Belki yarın ben de onun için vazgeçeceğim yeniden bir şeyler için? Bunu bir saç tarayışımda, bir soğan doğrayışımda, bir ütü yapışımda düşünüyorum. Bir yanda benim için emek veren, bir yanda uğruna emek verdiğim. İşte o zaman anlıyor insan, uğruna onca emek verdiğini nasıl ne denli sevebiliyor insan hesapsız ve en çok ona kırılıyor aslında açıklamasız. Sağ avcumdaki eli de sol avcumdakini de, geçmişi de geleceği de, annemi de anneliğimi de çok seviyorum. 

Hep dediğim gibi bir evlada, bir anneye, bir kuşa, taşa, böceğe, çiçeğe annelik eden herkesin günü kutlu olsun.

Yazarın Diğer Yazıları