Ayla KAYMAZ

Niye Evlenelim, Niye Doğuralım?

Ayla KAYMAZ

Aile Bakanlığı açıklamış: Doğurganlık oranı 1,51’e düşmüş. Alarm veriyorlar. Gençler evlenmiyormuş. Evlenen çocuk yapmıyormuş.

Sahi, bir soralım o zaman: Niye evlenelim, niye doğuralım?

Evliliği tiyatro sahnesine çevirdiniz. Aileyi romantik reklam kampanyalarına. Bir yastıkta kocamanın ne demek olduğunu unutmuş, “takı listesi”ni “evlilik planı” zannetmiş bir nesli suçluyorsunuz şimdi.

Ama kimse aynaya bakmıyor.

Zina normalleşsin diye dizi dizi senaryo yazanlar, nikâhı ucuzlatmak yerine sevgili olmayı promosyonla pazarlayanlar…
Siz değil misiniz her şeyi zorlaştıran?

Bir düğün yapalım desek, beyaz bir masa ve iki sandalye bulmak bile lüks. Bir ev kuralım desek, kiralar göğe yükselmiş. Bir çocuk büyütelim desek, bebek beziyle başlayıp mama fiyatlarıyla devam eden çileli bir yol. Kreş mi? Lütfen, komik olmayın.

Çocuk doğuralım desek…
Hangi güvenceyle?
Hangi yasayla?
Hangi huzurla?

Kadın doğurur, büyütür, korur… ama kendi korunamaz.
Sistemin umursamadığı, sığınma evlerinde sayıyla barındırılan, nafakasına göz dikilen kadınlar…
Çocuğu için adalet arayan ama duvar gibi sessizlikle karşılaşan anneler…
Bu mu ailenin korunması?

Sonra diyorsunuz ki “aile çözülüyor.”

Hayır, siz çözdünüz.

Çünkü siz hiçbir şeyi kolaylaştırmadınız. Ne nikâhı, ne hayatı, ne de anneliği…

Çiftçi olup gıdasını kendisi üretenlerin lüks, marketten iki elma alanların risk altında yaşadığı bir ülkede; insanlar çocuklarına ne yedireceğini, ne solutacağını bilemez halde. Sizse pestisitli ürünleri halkın payına düşürüp, doğal olanı kendi sofranıza ayırıyorsunuz.

Bu yüzden kimsenin kimliğine, “aile değerlerine”, “millî politikalarınıza” artık inancımız yok.
Çünkü siz bir çocuğun gülüşünü bile savunamıyorsanız, bu halk sizin rakamlarınızı değil, vicdansızlığınızı konuşur.

Biz hâlâ evleniyoruz. Biz hâlâ çocuk doğuruyoruz. Ama kendi inancımızla, kendi vicdanımızla, kendi mücadelemizle.
Sizden kolaylık beklemiyoruz artık. Hani biz vazgeçmedikte sizde en azından zorlaştırmayın.

Yazarın Diğer Yazıları