Faruk Gökbulut (Kul Kozâkî)

ÇIKAR GELİR YÂR GİZLİ GİZLİ!..

Faruk Gökbulut (Kul Kozâkî)

ÇIKAR GELİR YÂR GİZLİ GİZLİ!..

Bir sevgili düşünün, Gelincik misâli yanakları al al... Bir de sevdâlı düşünün, yârine sesleniyor: "Ne olur solma hiç, hep gönül ormanında kal!.."

Bana, yazıma böyle bir teşbih ile başlama sebebi veren şey; tam evimin önündeki ağaçlık park alanında bulunan yemyeşil ebegömeci arasında boy vermiş olan Gelincikler.

Bu duygular içerisindeyken, ben de arşivimden aşağıdaki muhteşem şiiri tüm nazlı Gelincikler ve o nazlı çiçeğe gönül vermiş sevdâ havarisi biricikler için sizlere arz ediyorum.

Sevdiğinin sokağına habersiz, 
Bir gece yarısı, var gizli gizli!
Sen sanırsın o herşeyden habersiz;
Birden çıkar gelir, yâr gizli gizli!..

Kaç kere yıkandın sevdâ selinde?!..
Yâr yanında yoksa ne var elinde?!..
Gözlerin kapalı yâr hayâlinde; 
Açıp kollarını, sar gizli gizli!

Yaralar mı insan, yâri diliyle?
Hele ki küser mi gonca gülüyle?
Bitip tükenmeden özlem miliyle;
Hasret fistanını, ör gizli gizli!

Haber ver o yâre kendi solundan;
Bir köşebaşında çevir yolundan!
Hafifçe yârinin tutup kolundan; 
Çekilip tenhâya, gör gizli gizli!

Sevdâyı vuslatla karamasan da;
Saçını elinle taramasan da; 
Bir kez olsun yâri saramasan da; 
Gül kokan mendili, ver gizli gizli!..

Bu aşkın borcunu peşin ödersen; 
Herşeyi onunla yalnız tadarsan;
Ömrünü yoluna verip adarsan;
Âşığım civandır, der gizli gizli!..

O mâhur gönlüne hüzün yağmasın; 
Saçlarına rüzgâr bile değmesin!
Aslâ darda kalıp başın eğmesin;
Belânın önünde, dur gizli gizli!

Leylâ'nın Mecnûn'a verdiği zarar;
İnsan hiç yârini çölde mi arar?
Bitmeyen özlemim sînemi sarar;
Dağlarıma yağar, kar gizli gizli!

Ne ağlarsın ey göz, sanki çeşmesin;
Dikkat et el gelip yaran deşmesin! 
Bir anda önüne gölgen düşmesin; 
O yârin izini, sür gizli gizli!

Sen cebelleşirken bin türlü dertle;
Kararır bulutlar hem de kasvetle!
Sevdâ yarışında her ân hasretle;
Vuslat saatini, kur gizli gizli!

Kapladı gönlümü bir kara duman;
Ben oldum kaderden hep medet uman! 
Sen olma geceye gözünü yuman;
Ayrılık gitgide, kor gizli gizli!

Âteşi kalbine yükleyip yanma;
Kozâkî kendini Mecnûnmuş sanma 
Fakat aşkından da sakın utanma; 
Tenhâda ağyâra, sor gizli gizli!

22 Eylül 2024 / Saat: 01.21 / Mersin
 

Yazarın Diğer Yazıları