Hakkı Balcı

Muhteşem bir proje

Hakkı Balcı

Yıllardır bütün adayların seçim beyannamesinde en önemli vaadi olarak görülen Huzur evi yapımı nihayet gerçekleşiyor.  Seydişehir Belediye Başkanı Mehmet Tutal tarafından basın ve STK temsilcilerine müjde olarak duyurulan Yaşlı Bakım ve Refakatçi Evi hakikaten muhteşem.

Keşke Huzur evine ihtiyaç olmasa, keşke ikamet hanelerimizden dua eksik olmasa ama maalesef insanlığın diplerde seyrettiği çağımızda bu tür projeler, utanarak söylüyorum “şiddetle ihtiyaç.” 

Seydişehir ağzıyla “Bobası oğluna bir dölüm bağ vermiş oğlu bobasına bir cingil üzüm vermemiş…” ata sözünü teyit edecek o kadar çok dram var ki etrafımız da…

Demek ki, hep yadırgadığım “Allah insanı evladına bile muhtaç etmesin.” Duası boşuna edilmezmiş. Ebeveyn evladın himmetine muhtaç oluyor mu evet oluyor. Evlat olmanın şuurunda olanları tenzih ederek belirtiyorum. Emekli maaşı olmasa anne ve babasını sokağa bırakacak ti niyette insan sürüsünün omuzlarına sürtünerek geziyoruz sokaklarda.

Diğer yandan, dün Gaziantep'te dehşete düşüren bir haber düştü ajanslara. Şizofren evlat şizofreni hastası Uğur Dönmez, evde tartıştığı annesi Vesile Dönmez'i pompalı tüfekle önce rehin aldı sonra başından vurarak öldürdü. Rabbim her şeyin hayırlısını versin.

Hal böyle olunca ilçemize yapılacak ‘Huzur Evi’nin önemi daha çok anlaşılıyor. Vesile olan Belediye Başkanı Mehmet Tutal, bu hayırlı işi üstlenen Ekrem Cengiz ve Şaban Cengiz hakikaten hem dünyalık hem de ahretlik bir projenin sahibi oldular.

Bu önemli müjdenin takipçileri ETİ Alüminyum AŞ yetkilileri İbrahim Koç, ve Mustafa Öztürk’ün de bulunduğu toplantıda belediye başkanı Tutal, binanın mimari özelliklerini anlattı.

Ahmet Cengiz Mühendislik Fakültesi’den sonra, binlerce kişinin çalıştığı tesislere cami yapılsın mı yapılmasın mı tartışmalarını 46 yıl sonra sonlandıran camide olduğu gibi yapılacak olan Huzur evinde de huzur evi sakinlerinin konforu için hiçbir masraftan kaçınılmamış. Proje Cengiz kardeşler tarafından daha iyi hizmet verilmesi açısından değişikliklere maruz kalmış.

Huzur evinin mimari projesi, yine o muhteşem caminin projesini çizen Mimar Fatma Yalçınkaya’ya ait. 4 Bin 200 m² kapalı alan, bodrum, zemin kat ve üzeri 3 kat olmak üzere toplam 5 kattan oluşan projede en ince ayrıntısına kadar her şey düşünülmüş. 40 m²’lik 36 oda, Doktor Odaları,  Sosyal aktivite alanları,  Dinlenme Salonları, Kafeterya, Restoran, TV Odaları, Hobi Salonları ve bahçe aynı zamanda engelli bireylerin de konfordan yararlanacağı biçimde hazırlanmış.

Ne diyelim dibinden tepesine kadar emeği geçen herkese teşekkür ediyoruz…Şehrimize ve bölgemize hayırlı olsun.

“Rabbin, O’ndan başkasına kulluk etmemenizi ve anne-babaya iyilikle-davranmayı emretti. Şâyet onlardan biri veya ikisi yanında yaşlılığa ulaşırsa, onlara: “öf” bile deme ve onları azarlama; onlara güzel söz söyle” (İsrâ 23). Ayetinden yola çıkarak ben yine de duamı edeyim.

Rab’bim hiç kimseyi hiç kimseye muhtaç etmesin…

Yazarın Diğer Yazıları