Buz gibi havada, 13 dakikada gelen 2 golle ısınmıştı Tümosan Konyaspor. Kabanlar sarsa da bedeni, asıl içimizi ısıtmıştı Prib’in golleri..
Adeta maça 2-0 önde başlamıştık. Kaleyi bulan 3 şutumuzdan 2’si gol oldu. Her şey istendiği başladı. Konyaspor gibi bir takım, 4 önemli eksiğiyle Konya’ya gelmiş bir takıma buradan maç vermezdi, veremezdi. Tribünler rahatlamış, 3 mü olur, 4 mü olur düşünceleri kafaları kurcalar olmuştu.
Ve son 3 maçta yaptığını yaptı Konyaspor, topu rakibe verip, skoru tutma hastalığı. Aynı tempoyu, önde baskıyı sürdürsek, rakip tel tel dökülecekken, oyunu kendi sahanda kabullenmek, topu rakibe varmek!.
Tamam, kabullen de bari savunmayı doğru yap. İlk yarı bir ara topla oynama oranı Başakşehir yüzde 75, Tümosan Konyaspor yüzde 25 oldu. İkinci yarı da durum pek farklı olmadı. Rakip cesaret bulup saldırdıkça, her top defansı ve Kaleci Deniz’i zor durumlara bıraktı. Buna bir de Penaltı eklenince fark 1’e düştü.
100 kişiye sorsanız, 99’u penaltı değil der, İşte kalan 1 kişi VAR hakemine denk geldi. Karşılaşmanın genç hakemi de doğru karar verip, oynatmıştı oysaki. Penaltı olmasa da rakibin golü bulacağını herhalde teknik heyet ve yedek kulübemiz, hariç herkes görüyordu o başka bir meselede.
Skor 2-1’ken yapılması gereken hamleler yapıldı. Ama oyundan çıkmaması gereken 2 isim vardı..Biri Moreno, diğeri Sokol Cikalleshi, Ethemi ve Ndao yu alıyorsan; bu ikilinin kanatlardan getireceği toplara vuracak tek isim Sokol’du. Değişikliklerden sonra rakip kaleye bile doğru dürüst gidemedik. Karşılaşmayı tek kornerle tamamladık.
Sonrasında tüm riskleri göze alan Başakşehir önce beraberliği, ardından galibiyet golünü buldu. İç sahada beraberliğe bile razı değilken, galibiyete hasret kaldık.
Sonuçta eleştiriler maçlarla sınırlı kalıyor. Malesef ders alan yok.. Sonuçta birileri istifa eder, gider, olan yine Konyaspor’a olur..
O nedenle önümüzde 15 lig maçı var. Üzülsek te, elimizdeki avantajları kendi elimizle bir bir kaybetsek te, moralimiz bozulsa da oynanmamış 15 maç var.
Bu işi düzeltecek olan da bu ekip, faturayı ödeyecek olan da bu ekip. Kimse başarısız olmak istemez. Çaykur Rizespor deplasmanıyla açılacak yeni bir sayfa, bizleri yeniden yükseliş trendine sokabilir. Sonra 4 haftalık tam dişimize göre bir fikstür ile karşı karşıya kalacağız.
Bu karanlık tünelden çıkmak için bir ışık gerekiyor. O da Rizespor karşısında alınacak galibiyet.
