AK Parti Yönetimi Ne Zaman Açıklanır?
Kerim Küçüksarı
AK Parti, 2024 yerel seçim hazırlıklarını hızla devam ettiriyor. Belediye başkanlığı için istifa eden başkanların yerine yenileri atandı. AK Parti Ereğli İlçe Başkanlığına da Avukat İbrahim Erol atandı. Ereğli coğrafi konumu, eğitim düzeyi, tarihi ve kültürel yapısı ile Konya’nın ilçeleri arasında ayrışan ve en çok nüfusa sahip olan bir merkez. Seçmen sayısı neredeyse 110 bini aşıyor.
İktidar partisi olması ve siyasette belirleyici olması nedeni ile AK Parti’nin hareketleri her an takip ediliyor. AK Parti İlçe Başkanı İbrahim Erol göreve başlayalı bir ay oldu ve seçim çalışmalarını da birlikte yapacağı yönetimini hazırlayıp Konya İl Başkanlığına vereli de hayli zaman oldu. Yerel seçimler öncesinde, nüfus olarak Konya’nın en büyük ilçesi olan Ereğli’de AK Parti ilçe yönetiminin teşekkül etmesi bu kadar uzun sürmemeliydi.
Ereğli seçim sürecinde üç şeyi sabırsızlıkla bekliyor.
Birincisi AK Parti Ereğli yönetimi. Bu beklentide millet haklı. Cumhurbaşkanımız Bakanlar kurulunu bile seçimden saatler sonra açıklamıştı. AK Parti Ereğli ilçe teşkilatı, ilçe başkanı Erol’un yönetiminde yer almasını istediği isimleri İl Başkanlığına sunmasına rağmen henüz yönetim açıklanmadı. Belirlenecek olan yönetimle seçim çalışmaları yürütülecek, Ereğli’nin sorunlarına çözümler üretilecek. Bu sebeple ilçe yönetiminin teşekkül etmesi bu kadar uzun sürmemeliydi.
İkincisi Ereğli’de AK Parti ve MHP seçime İttifakla mı yoksa ayrı olarak mı girecek. Beklentimiz Ereğli’de 2024 seçimlerinde olduğu gibi seçimlere ittifak olarak girilmesi. Kulislerden edindiğimiz bilgiler ise Belediye başkan adayının da MHP’den çıkması. Burada önemli olan belediye başkan adayı, Cumhur İttifakı bileşenlerinden hangi partiden çıkarsa çıksın AK Parti ve MHP’nin samimiyet ve gayretle seçimleri alması ve toplumun tamamını kucaklayacak güzel hizmetlerin yapılmasına ön ayak olmasıdır.
Üçüncüsü belediye başkan adayının kim olacağı konusu. Belirlenecek olan belediye başkan adayının, Ereğli’nin ekonomik ve kültürel olarak kalkınması için projeleri olan, sevilen, sayılan, başarılı ve beytülmal bilincini her daim diri tutan, çalışkan bir kişi olmasıdır. Medine Vakfı üzerinde kurulan Ereğli, maalesef ki sahip olduğu potansiyeli hemen hemen her alanda kıymete dönüştürememiş bir kent. Halkımızın temennisi belediye başkanı olarak seçilecek ismin, Ereğli’ye bu eşiği atlatacak bir isim olmasıdır.
Netice olarak sorumluluk sahibi olan insanlar, bir şehrin kaderine etki edecek olan isimleri belirlerken kılı kırk yararcasına hassas davranıyorlardır. Anadolu’muzda güzel bir söz vardır, essebebü ke-l fâil yani sebep olan işleyen gibidir. İyiye sebep olmuş ise de, kötüye sebep olmuş ise de, her ne işledi ise amel defterine yazılacaktır. Belirlenecek aday, kitleleri de ardından sürükleyeceği için seçim başarısı için en önemli faktördür.
Bir El Türkiye’de Karışıklık İstiyor!
Seçim öncesi toplumun gergin olduğu zaman dilimlerinden bir dönemi yaşıyoruz. Bu gerginliği kaosa dönüştürmek isteyenler bizim gibi ülkelerde karşıt grupları ya da bu güne kadar beslediği “beslemelerini” harekete geçirir.
Muhalefet artık siyaset üretemez, beklentileri karşılayamaz ve “düşük profilli” hale düşünce, iş başa düşmüş olmalı ki birileri ülkemizde “beslemeleri” ile sinir uçlarını yoklamaya başladı. Bu sinir uçlarından biri “Atatürk”tür. Kupa maçı ile bu sinir uçları yoklandı.
Ardından Gazze’de yaşanan katliama dur demek için yürüyen milyonların İsrail’i protesto etmesinin arkasından yaşanan yumruklu saldırı. Bu saldırı sonrası Kelime-i Tevhid yazan bayraklar üzerinden “rejim tartışması” çıkartılmaya çalışılıyor. Hilafet sancağı denilerek rejim tartışması çıkartılmak istenen ve üzerinde La İlahe İllallah Muhammeden Rasulullah yazan kelime-i tevhid bayrağı, bir Müslüman için iman esaslarının özünü ifade eder. Bunu anlamadıklarından değil, bu kitlenin maksadının farklı olmasından dolayı kitleleri kısır bir tartışma içerisine çekmek istiyorlar.
Ayrıca Irak’ın ve Suriye’nin kuzeyinde terör örgütlerine ve bu örgütlerin sahiplerine yönelik operasyonlar, mossad ajanlarına yönelik operasyonlar ve her şeyden öte milli ve manevi meseleler ile Filistin konusundaki hükümetin dik duruşu, kararlı söylemleri küresel efendileri rahatsız etmektedir. Bütün bu sebeplerden dolayı Filistin meselesinde ve boykot ile ilgili toplumun direncini kırmak istiyor.
Türk Milleti, devleti olan bir ordudur. İçeriden bir karışıklıkla zayıflatılmaz ise bu milleti dışarıdan bir kuvvetle yenmek mümkün değildir. Uzunca bir süredir ülkemizde bir karışıklık çıkarmak için her şeyi denediler olmadı, emellerine ulaşamadılar. Son çare olarak yıllardır beslediklerine geldi sıra. Beslemeleri de sadakatle üzerlerine düşeni yaptı, yapıyor ve yapacaklar. Asıl önemli olan sağduyu sahibi milletimiz ne yapıyor ona bakmalı!
Sahi Riyadda maça çıkmayı reddedenler daha bir yıl önce Rum kesimindeki AYK Larnaka deplasmanında Türk Bayraklı atkıların alınmamasına ve pankarttaki Türk Bayrağının kapatılmasına neden tepki göstermeyip maça devam etmiş? Soruya cevap verecek biri var mı? Yoksa bu bir tesadüf mü? Değerlendirmesi milletimizin.
