Kerim Toslak

Dünyada Nemrutlar Firavunlar Ashab-I Uhdutlar Bitmez

Kerim Toslak

Bir bayram geride kalırken her bayram  herkesin hafızasında iyi kötü izler bırakır. Çocukluktaki izler daha derin ve kalıcıdır. O yüzden benim yaştakiler bayram muhabbeti olduğu zamanlarda " bizim zamanımızda bayramlar...." diye söze başlarlar. O dönemdeki bayramlarda biriktirdikleri anılarını tekrar ederler. 

Bu bayram geride kalırken bu yaşta bizlerde asıl bıraktığı iz Gazze'de Filistin'de Doğu Türkistan'da devam eden katliam kıyım ve zulümdür. Bu nasıl bir dünya, bu nasıl bir insanlık, bu nasıl bir vicdan... Yıllar geçse de insanlık gökleri keşfe çıksa da bilgisayar çağı dense de yapay zeka insanlığın emrinde olsa da fıtrat değişmiyor. Zalim ve mazlum her çağda ve her devirde varlığını sürdürüyor. 

Bu gününün Nemrutlarının, Firavunlarının Ashab-ı Uhdutlarının dünün Nemrutlarından, Firavunlarından, Ashab-ı Uhdutlarından hiç bir farkları yok. Katliam ve kıyımlarının çapı daha büyük ve kapsayıcı. 

Buruç Suresinde Yüce Allah'ın (qutile ashabu-l uhdut) "kahroldular hendek sahipleri" diye bahsettiği zalimlerin zulmünün benzerleri yaşanmakta bugün Gazze'de, Doğu Türkistan'da ....  

Bahsi geçen surede Ashab-ı Uhdut olarak ( hendek sahipleri) ifade edilen zalimler kazdırdıkları uzun  hendekleri ateş  çukuruna dönüştürüp Allah'a inanan bir avuç mü'mini dinlerinden dönmeye zorlayanlar, inancında sebat edenleri diri diri ateşe atıp yakanlar anlatılır. Bunların kimliği yeri ve zamanı ile ilgili Kur'an-ı Kerim'de bilgi olmasa da tefsirlerde inançlı insanları dinlerinden döndürmek için ateş dolu hendeklere atarak işkence eden kimseler olduğu ifade edilir. Âyetlerde  burçlarla dolu semaya, gelecek olan kıyamet gününe, şahitlik edene ve edilene yeminle bu işkencecilerin lânetlendiği bildirilmektedir. Uhdûd “uzun ve derin hendek” demektir. Kendilerinden ashâbü’l-uhdûd diye söz edilen kimselerle onların işkence ettiği müminler ve bu olayın geçtiği zaman ve bölge hakkında Kur’an-ı Kerîm'in  bilgi vermemesinin bir hikmeti olsa gerektir. Bir çok farklı görüş olsa da çoğunluk, İslamiyetten önceki dönemde, Necran Hristiyanlarının dinlerinden dönmeleri için, Yemen Kralı Zûnüvâs tarafından yapılan zulüm olduğu ifade edilir. Ancak Allah'ın (cc) bu örneğinin yer yüzünde tüm inanlara zulmeden zalimlerin akibeti ve mazlumlar için benzer şekilde yorumlanması muradıyla yerini ve zamanını belirtilmemiş olması muhtemeldir. Allahu â'lem.

Bugün benzeri zulümler, Doğu Türkistan'da Faşist Çin yöneticileri tarafından, Müslüman Uygur halkına uygulanmaktadır. Akla hayale gelmedik işkencelerle, mağdur ve mazlum Müslüman Uygur halkını dinsizleştirip, asimile etmek için, işkencenin her türünü uygulamaktadırlar. Kahrolsunlar.Tarihte benzerleri hep yok olmuştur. Bunlar da yok olacaktır. 

Ashab-ı Uhtud'un yolunu takip eden  Siyonist İsrail de kahrolacaktır. Şu mübarek bayram gününde, bayramları zehir eden, kahrolası İsrail'in zalim yöneticileri, Ashab-ı Uhdut gibi Gazze'nin mazlum halkı üzerine gökten ateş yağdırmakta, şehirleri harabeye çevirmeye devam etmektedir. İki bin üç bin sene öncesinin kafirleri, zalimleri hangi ti tiyniyette, cibilliyette  ise aynı minval üzere devam etmektedir.
Nemrutlar, Firavunlar, Ashab-ı Uhdutlar. bitmiyor bu dünyada. Şu mübarek bayram gününde Hamas lideri İsmail Haniye’nin üç oğlu ve iki torununu düzenlediği hava saldırısında öldüren Siyonist katillere kahrolsunlar demekten başka elinden bir şey gelmemek de bizleri kahrediyor. Konu ile ilgili açıklama yapan ve “Oğullarımın kanı Gazze’deki şehit halkımızın kanından daha kıymetli değildir. Çocuklarım Kudüs’ün ve Mescid-i Aksa’nın kurtuluşu uğruna canlarını feda etti” diyen Baba İsmail Haniye'ye selam olsun.

12/04/2024
Anamur/Mersin

 

Yazarın Diğer Yazıları