Mehmet Bina

Amellerimiz bizi cennete götürür mü?

Mehmet Bina

İbadet; Allah'a karşı sevgi, saygı ve bağlılığını gösteren duygudur.

Amel ise, Dünya ve âhirette ceza veya mükâfat konusu olan her türlü iş ve davranışı ifade eden bir terimdir. 

* Kur'an'ı Kerim'de yaratıcımız

"Zerre kadar iyi ameli olan da zerre kadar kötü ameli olan da karşılığını görecektir"(ez-Zilzâl 99/7-8). Buyurmaktadır.

* Bununla birlikte kötü ameli olanlar yalnızca kötülüklerinin dengiyle cezalandırılırken iyi amel işleyenler fazlasıyla mükâfatlandırılacaktır

Acaba Rabbimizin verdiği bu kadar niğmete karşı gerçek kulluğumuzu yapıyormuyuz..

Kur’an-ı Kerim’de, Rabbimiz “İman eden ve salih amel işleyenler için cennetler vardır." (Bakara, 2/25) Buyurmaktadır.

Bir kere Abdülkadir Geylani hazretleri çölde giderken, gaipten şöyle bir ses işitti: "Ey Abdülkadir! Ben senin Rabbinim! Sana haramları mubah, serbest kıldım.” Bunun üzerine Abdülkadir Geylani Euzü çekti. "Kovulmuş şeytandan Allahü teâlâya sığınırım. Sus ey melun!" diye bağırdı. Bunun üzerine aynı ses; "Ey Abdülkadir! Rabbinin izni ile çeşitli yerlerde bana aldanmayarak, şerrimden, kötülüğümden kurtuldun. Halbuki ben bu yolda yetmiş kişiyi yoldan çıkardım" dedi. 

-Onun şeytan olduğunu nasıl anladığını sorduklarında; "Sana haramları helal ettim, sözünden anladım. Çünkü Allahü teâlâ böyle şeyleri emretmez" buyurdu.

İlimsiz amel sapıklıktır, amelsiz ilmin de vebali büyüktür.

Ebû Hüreyre (ra)'den rivayet edildiğine göre, Resûlullah (sav) şöyle buyurdu:

"Kıyamet gününde kulun hesaba çekileceği ilk ameli onun namazıdır. Eğer namazı düzgün olursa, işi iyi gider ve kazançlı çıkar. Namazı düzgün olmazsa, kaybeder ve zararlı çıkar. Şayet farzlarından bir şey noksan çıkarsa, Azîz ve Celîl olan Rabb'i: 'Kulumun nâfile namazları var mı, bakınız?' der. Farzların eksiği nafilelerle tamamlanır. Sonra diğer amellerinden de bu şekilde hesaba çekilir." (Tirmizî, Mevâkît 188)

İbrahim Ethem hazretleri bir gün hamama gider. Hamamcıya parasının olmadığını söyler ve hamama girmesine izin vermesini ister.

Hamamcı, parasız hamama girilemeyeceğini söyleyerek İbrahim Ethem Hz.lerini hamama sokmaz.

İbrahim Ethem hazretleri ne kadar ısrar ederse etsin hamamcının inadını kıramaz.

Boynu bükük hamamdan ayrılırken öyle bir bağırış bağırır ve feryat eder ki, feryadı duyan herkes şaşkınlık içinde koşturup toplanırlar İbrahim Ethem Hz.lerinin başına.

 “Bu kadar ağlayıp feryat etmene gerek yok. Yeter ağlayıp feryat etme, hamam paranı biz verelim” derler.

Kalabalığa döner ve seslenir İbrahim Ethem Hazretleri: “Ey Ahali! Hamama giremediğim için mi sanıyorsunuz bu feryatlarımı? Ben hamama giremediğim için ağlamıyorum. 

Dünyada parasız iken hamama bile sokmuyorlar. Ya ahirette de senin cennete girecek amelin yok diye kapıdan çevirirlerse halim nice olur diye ağlıyorum.” der.

8 yaşındaki bir adam ufak bir kriz geçirir ve hastaneye gider. Durumunun düzelmesi için 24 saat boyunca oksijen verilen adam çok daha iyi hissetmeye başlar. Durumun düzeldiğini gören doktorlar 2.000 TL civarındaki faturayı getirince adam ağlamaya başlar.

Adamın durumuna üzülen doktor “ağlamana gerek yok, taksitle de ödeyebilirsin” der.

Adam ise: «Mesele para değil peşin de öderim ben ücreti. Asıl mesele şu ki; siz bana sadece 24 saat oksijen verdiniz ve bunun için 2.000 Lira istiyorsunuz.

Bana 78 yıldır oksijen veren Yaradan’a borcumu nasıl ödeyeceğim, onu bilmiyorum” ben onun için ağlıyorum der…

* O halde Amellerimizin Allah katında kabul edilmesi için, Yüce Allah’a ihlaslı olmaktır. 

Ömer bin Hattab (Ra)’dan rivayet edildiğine göre Rasulullah (Sav)’in şöyle dediğini işitmiştir: 

"Ameller niyetlere göredir ve herkes için niyet ettiğinin karşılığı vardır. Kimin hicreti elde edeceği dünyalığa veya evleneceği bir kadına ise hicreti, hicret ettiği şeyedir. (Buhari/1)
- Yine Amelimizin yüce Allah’ın emrettiği şekilde olması lazım. 

İbn Kayyım (Ra) şöyle dedi: “Yüce Allah ihlası ve tabi olmayı amellerin kabulü için sebep kılmıştır. Şayet bu olmazsa ameller kabul edilmez."

* Amellerimiz Riyadan, şirkten uzak olması lazım.

Yahyâ bin Muaz (Ra) bizlere şu nasihatte bulunmaktadır:

“Ey arkadaş! Îman kesene dikkat et. Riyâ ve kötü huy fareleri onu kemirmesin!”

Çünkü riyâ, gıybet, din kardeşini küçük görme gibi kötü huylar, insanın Hak katında makbul olan amellerini yiyerek bitirir. 

* Yaptığımız amellerin Allah kabul olması için, başkalarının iltifatlarına îtibâr etmemek ve amellerimizin bizi kibre sürüklemesine fırsat vermemek gerekir.

Yazarın Diğer Yazıları