EBU CEHİL VE OĞLU HZ. İKRİME (ra)
Mehmet Bina
Ebû Cehil ve oğlu İkrime, Peygamberimizi (asm) her seferinde sıkıntıya sokan, ona eziyet vermek için elinden geleni yapan iki din düşmanıydı. Ebû Cehil, Peygamberimiz (asm) Kâbe’de namaz kılarken üzerine deve işkembesi atan, arkasına geçip hücum ederek abasıyla boğmak isteyen, Peygamberimizi (asm) öldürmek için tuzaklar kuran, Müslümanlardan gelen bütün barış tekliflerini reddederek Bedir Savaşını körükleyen azılı bir düşmandı. Oğlu İkrime de babasıyla birlikte hareket ediyor, Peygamberimize (asm) düşmanlıkta önde gidiyordu.
İslâm ordusu Mekke'ye girince İkrime korkusundan Yemen'e kaçtı. Fakat hanımı Müslüman olmuştu. Peygamberimizin (asm) büyüklüğünü tanıyor, bağışladığı insanları yakından görüyordu. Kölesini yanına alarak kocasının peşine düştü. Yemen'de buldu. Peygamberimiz (asm)'den kendisini affedeceği hususunda teminat aldığını söyledi.
Medine'ye geldiler. Peygamberimiz (asm) İkrirne'nin geldiğini duyunca onu karşılamak için çıktı. Öyle acele etti ki, sırtından hırkası bile yere düşmüştü. Onu Güleryüz’le karşıladı. "Merhaba ey süvari muhacir." diyerek kucakladı ve iltifatta bulundu.
İman eden İkrime, Peygamberimize (asm) yaptıklarından dolayı mahcuptu. Fakat rahmet Peygamberi, Müslüman olan İkrime'ye şöyle dua etti:
"Allah'ım, İkrirne'nin bana yaptığı bütün kötülükleri, Senin nurunu söndürmek için attığı her adımı affet. Yüzüme karşı ve gıyabımda söylediği sözleri de affet."
Peygamberimizin (asm) affı en azılı bir düşmanını bile kuşatmıştı.
BENİM HER ŞEYİM SEN
Yarasülellah. Asr-ı Saadet'ten değilim Kokladığın gül, soluduğun hava, yediğin hurma, içtiğin süt, okşadığın kuzu, bindiğin deve, avuçladığın kum dahi değilim Bir kez olsun, yüzüne yüz sürmedim
Lakin ben, SEN’in.. Kardeşlerim dediğindenim Ve SANA ve sünnetine revan olmak isteyenlerdenim Ve lakin daha hala sevgili Veysel Karani nin tırnağının ucu misali bile değilim, desem Bana da hırkandan gönderir misin?..
Doğduğun günün, gecenin hürmetine… Bu gün ve gece yüreğime, bir nur olup düşer misin
Sevgili Peygamberim Rabbim SANA ve, Sen’in al ve ashabına…Ağaçların yaprakları, denizlerin dalgaları ve yağmurların damlaları sayısınca salat, selam ve bereketler ihsan eylesin
Sen’i sevsem Çok, çok sevsem Öyle çok sevsem ki sen koksa, özüm,yüreğim..
SEN koksa nazım, edam..
Gönlüm SEN dolsa, benim her şeyim SEN olsan
Ali’n, Fatıma’n gibi olsam Sen’i, onlar gibi seviyor olsam..
SEN de beni, onları sevdiğin gibi Sever misin YA RESULALLAH...