Mehmet Bina

İblis: İnsanlar içerisinde en sevdiğim kişi cimri olandır, en sevmediğim kişi de cömert olandır!

Mehmet Bina

Cimri; mallarını en gerekli zamanda ve yerde bile harcamaktan kaçınan parasının ve mallarının esiri olan pinti kimsedir.

Cimri; Allah’ın kendisine vermiş olduğu maldan mülkten eşine, dostuna, akrabasına, komşularına, yetime, Allah yolunda mücadele eden kimse ve kurumlara infak etmeyen, vermeyen, hayır ve hasenatı sevmeyen kimseye denir.

* Rabbimiz Al-i İmran Suresi, 180. ayetde: "Allah'ın, bol ihsanından kendilerine verdiği şeylerde cimrilik edenler, bunun kendileri için hayırlı olduğunu sanmasınlar. Hayır; bu, onlar için şerdir; kıyamet günü, cimrilik ettikleriyle tasmalandırılacaklardır." buyurmaktadır.

*Peygamberimiz (sav), "bir kimsenin hem mü’min hem cimri olamayacağını, cimrinin cennete giremeyeceğini" belirtmiştir.

“Gerçek mü’minde şu iki haslet asla bir araya gelmez:

Cimrilik ve kötü ahlâk!..” (Tirmizî, Birr, 41/1962)

*Hazret-i Ömer’in halîfeliği zamanında Medine’de bir yangın oldu. Öyle bir yangın ki ateş, taşları bile kuru odun gibi yakıyordu. Şehrin yarısı alevlerle sarıldı, su bile bu ateşten korktu da şaşırıp kaldı. Bazı akıllı kişiler; ateşe, kovalarla su ve sirke döküyorlardı. Ateş ise inadına artıyordu. Sanki o ateşe, (yangınını artırmak üzere) gayb âleminden, ötelerden yardım geliyordu.

Halk koşarak Hazret-i Ömer -radıyallâhu anh-’a geldiler;

“–Bu yangın su ile sönmüyor.” dediler.

Hazret-i Ömer buyurdu ki:

“–O ateş Allâh’ın âyetlerinden, işaretlerindendir. Sizin hasisliklerinizin bir alevidir. Suyu bırakın, yoksullara ekmek dağıtın, eğer benim soyumdan iseniz, hasislikten vazgeçin.”

Halk, Hazret-i Ömer’e;

“–Bizim kapılarımız açıktır. Biz cömert kişileriz, iyilikten, yardım etmekten hoşlanırız.” dediler.

Hazret-i Ömer, buyurdu ki:

“–Siz verdiğiniz ekmeği, Allah rızâsı için değil de, gösteriş için veriyorsunuz. Âdet yerini bulsun diye iyilik elinizi açıyorsunuz. Siz, övünmek için, gösteriş için verdiniz; Allah’tan çekinerek, korkarak vermediniz.”

*Hazret-i Ali ve Fâtıma Vâlidemiz -radıyallâhu anhümâ- oruçlu idiler. Kapılarına peş peşe üç gün sırayla «fakir, yetim, esir» geldi. « لِلّٰه: Allah için!» diyerek bir şeyler istedi. Onlar da ellerindeki yegâne iftarlığı, kendileri aç oldukları hâlde, onlara verdiler ve su ile iftar ettiler.
Rivâyete göre onların bu fedâkârlığını ifade etmek üzere İnsan Sûresi’ndeki şu âyetler nâzil oldu:

“Onlar; kendileri de muhtaç oldukları hâlde, yiyeceklerini yoksula, yetime ve esire ikrâm ederler ve (sevaplarının eksilmemesi için de çok hassâsiyet gösterirler ve şöyle derler):

«–Biz size, sırf Allah rızâsı için ikrâm ediyoruz. Sizden ne bir karşılık ne de bir teşekkür bekliyoruz. Biz, çetin ve belâlı bir günde Rabbimiz’den (O’nun azâbına uğramaktan) korkuyoruz.»

Allah da onları, o günün fenalığından korur; yüzlerine nur, gönüllerine sürur bahşeder.” (el-İnsân, 8-11)

*Hz.Ali (R.A.) bir gün ağladı. “Niçin ağlıyorsunuz?” diye soranlara: “Bana yedi gündür misafir gelmedi. Allah’ ın beni hakir, değersiz kılmasından korkuyorum.” diye cevap verdi.

*Abdullah bin Ebi Bekr (R.A.) yolda giderken susadı. Fakir bir kadının evinden su istedi. Kendisine bir bardak su verdiler. Hz. Abdullah suyu içti. Geri dönünce, o fakir kadına on bin dirhem gönderdi.

*Yahya (A.S.) bir gün İblis’i aslî suretinde görüp, ona; “İnsanlar içinde sana en sevimli olanla, en sevimsiz olanı bana haber ver.” dedi.

İblis; “İnsanlar içinde en çok sevdiğim cimri mü‘min; hiç sevmediğim de, cömert fâsıktır.” dedi. Sonra da; “Eğer sen Yahya olmasaydın; bunu söylemezdim.” dedi. (Ruh-ul-Beyan)

Yâ Rabbî, bizlere cömertliği sevdir! Kalplerimizi cimrilik, hasislik, açgözlülük ve israf gibi bâtınî haramlardan muhafaza eyle!..Amin

Yazarın Diğer Yazıları