Mehmet Bina

İslama Ve Peygamberimize Hakaret Edenlerin Son Halleri

Mehmet Bina

-Binlerce yıl önce Hz. İbrahim’e ve Hz. Musa’ya iman etmeyen, onları yalanlayan zalim ve küstah Nemrut ve Firavunların âkıbeti ile, Peygamber Efendimiz’e aynı eziyet ve hakaretlerle muamelede bulunan Ebû Cehil'lerin, Ebû Leheb'lerin âkıbeti aynı olmuştur. Yarın da, Hakk’a düşmanlık edenlerin âkıbeti aynı olacaktır.

-Ebû Cehillerinin, Ebû Leheblerinin; Peygamber Efendimiz (sav)’e hakaret etmelerinde şaşılacak bir şey yoktur. Çünkü hırsız, kuyumcu dükkanını soymaya çalışır. Meyveli ağaç taşlanır.

-İslama ve Peygamberimize hakaret eden, Ebu Leheb'in hastalığında ve ölüsünde bile evlatları yanına pis kokusundan varamadılar.

-Malına ve oğullarına çok güvenen Ebû Leheb’in cesedinin ortada kalması akıl sahipleri için ibret alınması lazım gelen büyük bir olaydır. 

Para ile tutulan Sudanlılar, uzun sırıklarla sürükledikleri Ebu Laheb'in cesedini kazdıkları çukura atıp üzerine toprak attılar.

-Enes bin Mâlik (ra)’ın bizlere naklettiği şu hâdise de Çok ibretliktir.

“(Neccâroğulları’ndan) Hristiyan bir adam vardı. Sonra Müslüman oldu, Bakara ve Âl-i İmrân sûrelerini okudu (ezberledi).

▪︎Peygamberimiz (sav) Efendimiz’e bir müddet vahiy kâtipliği de yaptı. ▪︎Fakat bu bahtsız adam, daha sonra Hristiyanlığa geri döndü. 

-Bu mürted, yani dinden dönen kişi:

-Muhammed bir şey bilmez, yalnız benim kendisine yazdığım şeyleri bilir” diye yalanlar uydurarak büyük bir ihânette bulundu.

-Bunun üzerine Allah Teâlâ (dînine ve peygamberine yapmış olduğu ihânet ve edepsizlikten dolayı) onu helâk etti. 

Hristiyanlar cenazeyi defnettiler. Fakat sabah olunca yerin (toprağın) onu dı­şarı attığını gördüler. (Bunun üzerine hemen Müslümanlar aleyhine):

“−Bu, Muhammed ve ashâbının işidir. Onların arasından çıkıp kaçtığı için bu din kardeşimizin ölüsünden kefenini soyup onu meydana attılar.” diye iftirada bulundular.

-Daha sonra o kimse için biraz daha derin bir çukur kazıp cesedini içine bıraktılar. 

Fakat sabah olunca yer onu yine dışına attı. Hristiyanlar da daha evvel söylediklerini yine tekrarlayarak bu sefer daha büyük bir çukur kazdılar ve güçleri yettiği kadar da derinleştirdiler. -Fakat sabah olunca, yerin, onu yine yüz üstü dışarı at­mış olduğunu gördüler. Bunun üzerine anladılar ki bu, insanlar tarafından yapılan bir iş değildir. 

-Sonra onu açığa terk edip gittiler. (Buhârî, Menâkıb, 25)

-Bu hâdise ile ilgili olarak Ahmed bin Hanbel şu ilâveyi zikretmektedir:

(Enes bin Mâlik rivâyetine devamla der ki:)

Adam öldüğünde Rasûlullah (sav):

“−Yer onu kabûl etmez!” buyurdu.

"Üvey babam Ebû Talha, adamın öldüğü yere gitti. Onun ortalığa atılmış olduğunu gördü. -Çevresindekilere:

“−Bu adamın durumu nedir?” diye sorunca onlar:

“−Kendisini defâlarca gömdük, ancak yer onu dışarı fırlattı, kabul etmedi.” dediler.

-Peygamberimiz (sav)’e ve İslam’a düşman olan birisi de As bin Vail'dir. 

-Peygamberimiz (sav)e acı acı alay ederdi. Sevgili Peygamberimizin ilk çocuğu ölünce, evlat acısıyla yüreği yanan Peygamberimizi teselli edeceği yerde “Muhammed ebter (yani soyu kesikdir); erkek evladı yaşamıyor.” diyerek hakaret eden bu adam hakkında “Asıl ebter olan, sana buğz edendir.” (el-Kevser, 3) âyeti nazil olmuştur. 

Âs bin Vail, bir seferinde eşeğine binmiş Mekke civarında bir yere gidiyordu. Bir dağ geçidinden geçerken eşeği onu yere düşürdü ve bacağını ısırdı. Bu yaradan bacağı şişti ve bundan öldü belasını buldu.

-Peygamberimizle alay edenlerden biri de Hâris b. Kays' dır.

 “Muhammed arkadaşlarını aldatıyor, öldükten sonra dirilmek var diyor. Böyle bir şey olur mu?” derdi. 

-Hâris tuzlu bir balık yemiş, ne kadar su içtiyse kanmamış, su içe içe karnı patlayarak ölmüş ve belasını bulmuştur.

-Günümüzde de Peygamberimize ve islama hakaret edenlerin ibretlik son hallerini görmekteyiz.

-İslam karşıtlığıyla bilinen ve çizdiği Hazreti Muhammed karikatürleri nedeniyle İslam dünyasında büyük tepkiye neden olan İsveçli çizer, heykeltıraş ve sanat tarihçisi Lars Vilks’in ve iki koruma polisinin 3 Ekim 2021 tarihinde trafik kazası sonrası yanarak ölmüştü.

-Müslümanlar olarak bizim yapmamız gereken; Fahr-i Kâinat Efendimiz’in örnek şahsiyetini ve ahlâkını; hâlimizle, sözlerimizle ve yaşayışımızla temsil ederek insanlığa güzelce örnek olmaktır.

Yazarın Diğer Yazıları