Mehmet Bina

Önce Sağdakiler Sonra Onun Sağındakiler!

Mehmet Bina

*Dinimizde her işe başlarken sağ dan başlamanın İslâmiyet’te özel bir mânası vardır. 

Sağlamlık, dürüstlük, uygunluk, temizlik, uğur, hayır ve kazanç gibi olumlu mânalar ifade ettiğini, kısaca sağ taraf iyi ve güzeli belirtmektedir.

Peygamberimiz {sav}, "Sağ elle yiyip için, sağ elle alıp verin; çünkü şeytan, sol eliyle yiyip içer, sol eliyle alıp verir." buyurmaktadır.[İbni Mace]

*Peygamberimiz (sav) zamanında yaşanmış buna bir çok örnek vardır.

Sehl İbni Sa’d (ra) şöyle dedi:

"Resûlullah (sav)’e içecek bir şey getirdiler. O da içti. Bu sırada sağ tarafında bir çocuk, sol tarafında yaşlılar oturuyordu.

Resûl-i Ekrem (sav) çocuğa dönerek:

- “Bunu yaşlılara verebilir miyim?” diye sordu.

Çocuk:
- Hayır, vallahi olmaz yâ Resûlallah! Senden kazanacağım hayrı kimseye bağışlayamam, dedi.

Resûlullah (sav) de kabı çocuğun eline verdi.(Buhârî, Şirb ve’l-müsâkât 1, 10)

Bir gün Resûl-i Ekrem Efendimiz sahâbîlerinden birinin evinde bulunuyordu. Bazı sahâbîler de Peygamber aleyhisselâm’ı dinlemek üzere oraya gelmişlerdi. Bir ara kendisine süt ikrâm edildi. Bu sırada Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem’in sağında amcasının oğlu Abdullah İbni Abbas oturuyordu. 

İbni Abbas o meclisteki sahâbîlerin en küçüğü idi. Efendimiz’in solunda ise elli yaşını geçkin sahâbîler vardı.

O devirde, şimdi olduğu gibi herkese ayrı bardaklarda meşrubat verilmez, mecliste kaç kişi olursa olsun, içilecek şey bir kap ile sunulurdu. Meşrubatı içen kimse kabı yanındakine verirdi.

Ashâbına görgü kurallarını canlı örneklerle öğreten Resûlullah Efendimiz, sütü içtikten sonra sağ tarafında oturan İbni Abbas’a dönüp:
- Bu sütü yaşlılara verebilir miyim? diye sordu. Böylece ikramın sağdan başlaması gerektiğini, fakat sol tarafta yaşlılar varsa, yaşlarına hürmeten onlara öncelik tanınabileceğini öğretmiş oldu.

Peygamber Efendimiz sadece ikrama değil, her işe sağdan başlama esası üzerinde önemle durmuştur. Küçük yaştan itibaren yıllarca Resûl-i Ekrem sallallahu aleyhi ve sellem’in hizmetinde bulunan Enes İbni Mâlik’in anlattığı böyle bir olay daha vardır. 
Bu olay Enes’lerin Kubâ’daki evinde geçmiştir. O sırada Hz. Peygamber’in sağında bir bedevi, solunda Hz. Ebû Bekir oturuyordu. Karşısında da Hz. Ömer vardı.

Peygamber (sav) süt içmek istedi. Hemen bir koyun sağdılar. Süte biraz su kattılar ve Resûlullah’a ikrâm ettiler. Efendimiz sütü içince, Hz. Ömer [ra] süt kabının önce bedeviye verilmesinin Hz. Ebû Bekir’i gücendireceğini düşünerek:

- Yâ Resûlallah! Sütü yanıbaşınızda duran Ebû Bekir’e verin, dedi.

Fakat Resûl-i Ekrem Efendimiz Hz. Ömer’in dediğini yapmadı. Sütü bedeviye verdi. Sonra da:

- “el-Eymene, fel-eymene: Önce sağdakine, sonra onun sağındakine” buyurdu.

Bir başka rivayete göre ise üç defa:

- “el-Eymenûne: Sağdakilere, sağdakilere, sağdakilere!” buyurdu (Müslim, Eşribe 126).

Böylece Efendimiz İslâmiyet’te sağın, sağdan başlamanın önemini belirtmiş oldu.

Bu olayların birkaç defa meydana geldiği, hatta bir defasında, hadisimizde sözü edilen çocuğun Abdullah İbni Abbas’ın kardeşi Fazl İbni Abbas olduğu anlaşılmaktadır.

İki kardeşten hangisi olursa olsun, onların:

- Yâ Resûlallah! Senden kazanacağım hayrı kimseye bağışlayamam, diyerek sütü Peygamber Efendimiz’in elinden alıp içmelerinin çok önemli bir sebebi vardı. Resûlullah’ın mübârek dudaklarının temas ettiği yerden ilk önce içmenin hayır ve bereketini elde etmeyi bütün sahâbîler pek arzu ederlerdi.

Hayır ve bereket söz konusu olunca, herkesin öncelikle kendini düşünmesi bencillik değildir. Zaten insanoğlu şu dünyada bir nevi yarış meydanındadır.

 Âhirete doğru uzanıp giden yolda, bülûğ çağından itibaren sessiz bir yarış başlar. Bunun adı faziletli olabilme, Allah’ın rızâsını kazanabilme yarışıdır. 
Bu konuda tevâzu göstermek, başkasını kendisine tercih etmek akıl kârı değildir. Akıllı insan, sevap diye bilinen her hayrı yapmaya gayret eden, amel defterini sevaplarla doldurmaya çalışan kimsedir.

Hadisten öğrendiğimiz mesaj

1. İkrama meclisteki en değerli insandan başlanır. O da ikram edilen şeyi sağındakine verir.

2. Sağda oturan kimse izin verdiği veya istediği takdirde, ikram önce mecliste bulunan yaşlılara, ilim ve faziletçe üstün olanlara sunulabilir.

3. Büyüklere saygı gösterilmeli, ikramlarda onlara öncelik tanınmalıdır.

4. Ashâb-ı kirâmın Resûl-i Ekrem Efendimiz’e derin hayranlık besledikleri ve onun mübârek vücuduna temas eden her şeye sahip olmaya çalıştıkları görülmektedir.

Yazarın Diğer Yazıları