Mehmet Bina

Yaptığımız iyilikler gizli olsun!

Mehmet Bina

Bir müslümân, iyilik yapmak veyâ sadaka vermek isterse, bunu gizli olarak ve iyilik yaptığı veyâ sadaka verdiği insanın kalbini kırmadan, onu incitmeden, yaptığı iyiliği başına kakmadan yapması lazım.
* Bişr-i Hâfî hazretleri, talebelerine ve sevenlerine: "Kötülüklerinizi gizlediğiniz gibi iyiliklerinizi de gizleyiniz!" buyururdu.
Gizlice sadaka verenin ve iyilik edenin, Allah da ayıp ve kusurlarını örter. Böyle bir iyilik ve infak, günahlara kefâret olduğu gibi, kibir iptilâsından da koruyarak ecrin zâyî olmasını önler.
Hadîs-i şerîfte peygamberimiz (sav) şöyle buyuruyor:
“Kulun gizli işlediği amele, Allah Teâlâ gizlilik mükâfâtı yazar. Eğer bu ameli açıklarsa, mükâfâtını da alenî ameller bölümüne yazar. Eğer yaptığını söylerse, o vakit ameli riyâ defterine geçer.” (İhyâ, I, 595)
* İyiliğini gizli yapmaya çalış ki, ALLAH'ta senin kusurlarını gizlesin. İyilik yaparken göze sokma, başa kakma ki, hesap günü ALLAH günâhlarını diğer kulların gözü önüne sermesin, onlara karşı seni rezil etmesin.
* Hazret-i Ömer (r.a.) geceleri sırtında un çuvalıyla fakir mahalleleri dolaşır, kimselere görünmeden, hattâ çoğu zaman kim olduğunu da gizleyerek muhtaçları sevindirirdi.
Hazret-i Ali’nin torunu İmam Zeynelâbidîn Hazretleri de her gece Medîne fukarâsının kapılarına sırtında taşıdığı erzak çuvallarını bırakır, kimseye görünmeden geri dönerdi. Bir sabah o fakirler, kapılarına erzak konulmamış olduğunu gördüler. Sebebini merak ederlerken, Zeynelâbidîn Hazretleri’nin vefât ettiği haberi bütün Medîne’ye yayıldı. Herkes derin bir mâteme büründü.
Zeynelâbidîn Hazretleri’nin naaşı yıkanırken, sırtında içi su toplamış büyükçe yaralar olduğu görüldü. Yakınlarına bunun sebebi sorulduğunda, o mübârek zâtın sırrı da ortaya çıktı. Zira sırtındaki o yaralar, fukarâya taşıdığı erzak çuvalları sebebiyle meydana gelmişti.
*Hz. Ali'nin (a.s) bir gün dört dirhemi vardı. Bir dirhemini gece, bir dirhemini gündüz, üçüncü dirhemini gizli ve dördüncü dirhemini ise açıkça sadaka verdi. Bunun üzerine "Onlar mallarını gece gündüz; gizli ve açık Allah yolunda harcarlar. (Bakara, 274) ayeti nazil oldu.
*Rivayete göre bize de ders niteliğinde olan şöyle bir hikaye anlatılır.
* Çölde yolculuk eden iki arkadaş tartışırlar, biri ötekine bir tokat atar. Tokadı yiyenin canı çok yanar; ama tek kelime etmez ve kum üzerine şu sözleri yazar:
"Bugün en iyi arkadaşım bana bir tokat attı."
Yıkanabilecekleri bir vahaya rastlayana dek yürümeyi sürdürürler. 
Tokadı yiyen yıkanırken batağa saplanır, boğulmak üzereyken arkadaşı tarafından kurtarılır.
Boğulmak üzere olan arkadaş tam selamete çıktıktan sonra bir kaya parçası üzerine şu sözleri kazır:
"Bugün en iyi arkadaşım benim hayatımı kurtardı."
Tokadı vuran ve sonra en iyi arkadaşının hayatını kurtaran kişi ona şöyle der:
"Senin canını yaktığımda bunu kum üzerine yazdın. Ama şimdi kayaya kazıyorsun, neden?"
Tokadı yiyen ve boğulmaktan kurtulan arkadaşı da:
"Biri bizi incittiğinde bunu kum üzerine yazmalıyız ki, bağışlama rüzgarı estiğinde onu silebilsin. Ama biri bize iyi bir şey yaparsa onu kayaya kazımalı ki, onu hiçbir rüzgar yok etmesin."
*  Denilir ki: Özel birini bulmak bir dakikanızı alır, onu değerlendirmeniz bir saat içinde olur, onu sevmek için bir gün yeter; ama sonra onu unutabilmek için bir ömrün geçmesi gerekir

Yazarın Diğer Yazıları