
Mükelleflerde Vergi Affı Beklentisi !
Mehmet Eskici
Mükelleflerin tahakkuk eden süresinde ödenmeyen vergileri kapsamaktadır, Vergi, esasında özel ekonomi alanında gerçekleşen ekonomik olayların parasal sonuçlarından bir kısmının kamu ekonomisine aktarılmasını sağlamaktadır. Bu aktarım ise vergilendirme süreci olarak ifade edilmektedir. “Kanunsuz vergi olmaz” ilkesine bağlı olarak gerçekleşen bu ekonomik olayların hangilerinin üzerinden, kimin, ne kadar ve ne zaman vergi ödeyeceği, ödemezse karşılaşılacak yaptırımların neler olduğu yasama organları tarafından kanunlarla belirlenerek vergilendirme süreci şekillendirilmektedir. Türk vergi hukuku bakımından bu süreç 213 sayılı Vergi Usul Kanunu (VUK)’nun 19-23. maddeleri arasında vergiyi doğuran olay, tarh, tebliğ, tahakkuk ve tahsil aşamaları şeklinde düzenlenmiştir. Bu yazımızda “vergi affı, süresinde ödenemeyen vergilerin yapılandırılması” avantajları ve zararları hakkındadır.
Türkiye’de vergi mükellefleri için vergi affı, geçmiş dönemlerde birikmiş olan ödenmeyen vergilerin yeniden yapılandırılması ve belirli şartlar altında silinmesini amaçlayan bir uygulamadır. Bu uygulama, vergi mükelleflerinin borç yükünü hafifletirken, devletin vergi gelirlerini toparlamayı amaçlamaktadır, Ekonomilerde beklenmeyen durumlarda mükelleflerin finansman sıkıntısına düştüğü ve ödemelerini zamanında yerine getiremedikleri görülmekte olup, ödeme sıralamasında da ilk ödemeyi ihmal edilen kurumların da kamu kurumu olduğu bir gerçektir. Ancak, sık sık çıkarılan vergi afları, vergi ödeme alışkanlıklarını olumsuz etkileyebilir ve mükelleflerde sürekli bir af beklentisi oluşturabilir. Ayrıca sürekli çıkarılan vergi yapılanmalarında yükümlülükleri yerine getirmeyen mükellefler için de bir avantaj oluşturacağı ve haksız bir ticari rekabet ortamı yaratacağı da düşünülebilir. Bu durum, vergi adaletini zedeleyebilir ve düzenli ödeme yapan mükellefler arasında haksızlık algısına neden olabilir. Dolayısıyla, vergi affı düzenlemelerinin ekonomik etkileri dikkatlice değerlendirilmelidir. Vergi affı, geçmiş dönemlerde birikmiş olan vergi borçlarının yeniden yapılandırılması yanında önceki yıllarda çıkarılmış olan birçok yapılandırmada çıkarılmış olan kamuya olan borçlar yanında matrah artışı, stok artışı, yurtdışındaki maddi değerlerin ülkeye kazandırılması gibi bir çok alanda imkan sağlanmıştı,
• Vergi inceleme ve denetimlerinin yeteri kadar yapılamaması ve uzun sürmesi neticesinde matrah artışlarının kamuya büyük bir yarar sağladığı düşünülmektedir, 5510 sayılı yasa ile SGK Primlerinin yasal süresinde ödenmesi, Kuruma kendi sigortalılıklarından kaynaklanan prim, idari para cezası ve bunlara ilişkin gecikme cezası ve gecikme zammı borcunun bulunmaması (varsa da yapılandırılmış/tecil ve taksitlendirilmiş olması ve düzenli ödenmesi) gerekmektedir. Şartıyla %5 puan indirimin yapılması mükelleflerin borçların düzenli ödemesine sağlamaktadır, aynı düzenlemenin her türlü vergi tahsilatlarında da yapılmasının vergi borçlarının ödenmesine daha hızlı olacağından ve mükellefleri bu konuya daha önem verileceği ve bu durumlarda düzenli ödeyen mükelleflere haksızlık yapılmamış alacağı gibi kamunun tahsilatlarını hızlandırması tahsilat maliyetleri yanında kamu alacağının da hızlı tahsilatına imkan sağlayacaktır, Genel olarak değerlendirildiğinde ise vergi aflarının herkesin menfaatine alacağı düşünülebilir.