Mehmet Kanmaz

Evladımız Nereye Savruluyor

Mehmet Kanmaz

Değerli dostlar; içinde yaşadığımız toplumda yeni bir nesil hızla gelmekte ve dur deme aşamasını çoktan geçmiş ve alarm zilleri çalmasına rağmen duyarlı kişi ve kesimler konuşmaktan başka bir icraatları maalesef görünmüyor..! 
Bu yeni neslin ortak özellikleri; Özgürlükten yanalar ama kendileri ve kendilerine benzeyenlerin özgürlüğü dışında tahammülsüzler.
Özgür düşünceden, sorgulamadan yanalar ama konu Kemalizm olunca Budist rahipleri, manastır rahibelerini, tapınak şövalyelerini, Hint fakirlerini, Hasan Sabbah’ın müritlerini, hatta Fetullah’ın mankurtlarını dahi kıskandıracak kadar tutucu ve yobazlar.
Teröre, öldürmeye karşılar ama teröristle işbirliğine karşı tepkisiz; terör eylemlerini “mecbur bırakıldığımız seçenek” diye meşrulaştıracak kadar gözü dönmüşler.
Yardımlaşma, dayanışma, organize olma konusunda çok duyarlılar ama kendileri gibi düşünmediklerini gördüklerinde, depremzedelere, “müstehaksınız”, “beter olun”, “keşke siz de enkaz altında kalsaydınız” diyebilecek kadar insanlıktan, merhametten, akıl ve vicdandan yoksunlar.
Bütün bu tezatlar, bu çalkantılar içinde çok da zayıflar. Sonuç bekledikleri gibi çıkmadığında, intihar edecek, intiharı telaffuz edecek, ruhen çökecek, ülkeden gitmenin yollarını arayacak kadar dayanıksızlar.
Adeta bir kafeste yaşıyorlar.; Özellikle son 10 yılda elde Ettikleri kazanımlara rağmen doyumsuzluk had safhada..!
Dostlar İnan’ın bu kitlenin akıl ve vicdan dışı tavırlarına, tutarsızlıklarına bakıp Ne yapacağımız şaşırıyoruz,
Açıkçası çoğumuz da hallerine bakıp bunlara acıyoruz. Peki mazallah ateş ocağımıza düşerse 
Ama hayır. Bu manzara, toplumun geleceği için alarm veren bir manzaradır. 
Hatta bu manzara, mutlaka ciddiye alınması gereken bir milli güvenlik sorunudur.
Zira bu kitle azımsanmayacak bir kitledir. Sadece başında harf kodu olan gençlerden oluşan değil, orta ve orta yaş üstü nüfus içinde de artık önemli oranlara ulaşmış bir kitledir.
Daha da kötüsü, bu kitlenin hastalığı bulaşıcıdır ve gençler başta olmak üzere toplum içinde hızla yayılmaktadır.
Kendisini allame-i cihan olarak gören, evrenin ve hakikatin sırrına eriştiğini düşünen, daha doğuştan aydınlandığı vehmi içindeki bu kitle, kibir ve özgüven içinde bilgiye, öğrenmeye kapanmış bir kitledir ve bu haliyle de kötü niyetli ellerde kullanılmaya çok müsait bir kitledir.
Düşünsenize; Bu neslin bir kısmı; Geçmişi belli olan Kılıçdaroğlu için O gelirse ülkenin rahatlayacağını, özgürleşeceğini, refaha erişeceğini, daha iyi yönetilebileceğini düşündüler. 
Akla ziyan, mantığa hatta bilime ters, ama malum çevreler tarafından kulaklarına fısıldandı ve buna, o “yobaz” dedikleri kişilerin itaat, iman ve teslimiyetinden daha güçlü ona inandırdılar...!
Bu seçimde olmadı ama gelecek seçimde, ya da sonrasında, bunlara bir buzağı, bir maymun, bir şarlatan aday olarak gösterilse çok rahat gidip oy vereceklerdir.
İşte bu boyutuyla mesele esasen bir milli güvenlik meselesidir. Toplumun önemli bir kesiminin kolayca kullanılabilir hale gelmesi ülke için tehdittir.
Bir nesil gözümüzün önünde kayboluyor. Evlatlarımız üzerinde artık anne-babalardan, öğretmenlerden ziyade sosyal medya etkili oluyor. 
Değerli dostlar; Devletimiz son dönemlerde çok önemli çalışmalar yapsa da maalesef Milli Eğitim-Gençlik ve Aile Bakanlığı koltukları adeta boş kaldı, bu genç nesle yeteri kadar milli ve manevi değerler yüklenemedi..! 
Özetle; Yeni Türkiye yüzyılı dönemine girerken eleştirerek ya da acıyarak baktığımız bu kitlenin sosyolojik durumu mutlaka ciddiye alınmalıdır. Eğitim; talim ve terbiye boyutuyla ülkenin birinci meselesi olmalıdır.
Elhasıl; Değerli dostlar; Bugün gülüp geçebiliriz veya çok yazık olmuş diyerek aklımızdan isyan edip kalbimizden hüzünlenebiliriz ama bu yetmez, önlem almazsak yarın ağlayacağımız kesindir Benden söylemesi, demedi demeyin..!

Yazarın Diğer Yazıları