Mehmet Kanmaz

Truva Atları Efendilerinin Emrinde 

Mehmet Kanmaz

Ne zaman içeride büyük fırtınalar koparılıyorsa bilin ki, dışarıda bir oyun tezgâhlanıyor. Bir şeyleri gizliyorlar. İçeridekileri harekete geçirerek, tuzaklarını devreye sokuyorlar, dikkatleri içeriye çekerek etrafımızdaki tehlikeli tezgahı örtmeye çalışıyorlar.
Türkiye için bu hep böyle oldu. Her büyük olay öncesi, içerideki Truva atlarını harekete geçirdiler. Geçmiş de Öyle büyük gürültü kopardılar ki, kafamızı kaldırıp ne olduğuna bakamaz hale gelmiştik, Maksatları da buydu. Bunu hep yaptılar.
Bu oyunu, Truva atlarının Hain ittifak içinde Özellikle PKK’nın 1992-1995 yıllarında ülkemizi teröre boğduğu zamanlar gördük. Darbeye hazırlık aşamalarında gördük. Hükümet değiştirme, başbakan devirme aşamalarında gördük. Bölgesel bazı gelişmelerde Türkiye’yi oyun dışı bırakma aşamalarında gördük.
Bu senaryoyu; FETÖ üzerinden ülkemizi işgal etme projelerinde gördük. Irak’ın kuzeyinde Türkiye karşıtı cephe kurma girişimlerinde gördük. Suriye’nin kuzeyinde yüzlerce kilometre Türkiye karşıtı cephe kurma planlamalarında gördük.
Bu senaryoyu; İran sınırından Akdeniz’e bir işgal cephesi kurma çalışmalarında gördük. Türkiye’nin güney sınırlarını, kapılarını tamamen kapatma çabalarında gördük. FETÖ üzerinden “içeriden darbe, dışarıdan müdahale” girişimlerinde gördük.
ŞİMDİ YİNE DENİYORLAR. ÇAKALLAR GİBİ, SIRTLANLAR GİBİ YİNE SALDIRIYORLAR.
Geçmiş yıllarda uygulanan her senaryoda Türkiye içinde karışıklık çıkarıldı. Terör azdırıldı, ekonomik saldırılar yapıldı. Siyasi bunalım çıkarıldı. Milletin kafasını karıştıracak bir plan içerideki Truva atlarına servis edildi. Akıl almaz yalan ve kurgularla zihinler iğfal edildi, gözler kör edildi.
Şimdi yeniden deniyorlar. Siyasi partiler-terör örgütleri ittifakı cephesi ile içeride büyük bir bunalım çıkarmaya çalışıyorlar. “Âkil” sandığımız öyle bilinen ama sonradan birer Truva atı olduğunu öğrendiğimiz altılı, yedili masa ayakları bütün kitleleriyle bu yeni senaryo için seferber oldu.
Siyasi ajanda görünümünde, iç iktidar mücadelesi görünümünde münafık karakterli güruh alabildiğine Ülkemize saldırmaya başladı. Bu cennet vatan  için, milletimiz için, geniş tarih ve gelecek iddialarımız için ne varsa çakallar gibi, sırtlanlar gibi hassas dokularımıza vuruyorlar.
TÜRKİYE’Yİ YORMAK, DURDURMAK, KÜÇÜLTMEK İSTİYORLAR
Böyle bakınca dışarıda tehdit aramaya gerek bile yok. Hepsi içeride yapılması gerekeni zaten yapıyor. Dışarıdan işgal hariç, Türkiye’yi yormak, zayıflatmak, durdurmak hatta küçültmek için her tür silahı kullanıyorlar. Siyasi ittifak adı altında terör örgütleriyle bile ortaklık kurdular. Daha ne olabilirdi...!
Şimdi daha büyük oyun ve tuzak uygulamaya konmuş durumda ama bu cennet vatanın sahipleri, evlatları yani sizler lütfen ümitlerinizi  yitirmeyin; Allah’ın inayeti ile Bizler ne oyunları, ne tuzakları bozduk, ne Hain projelerini kafalarına geçirdik, rezil rüsva ettik, Çünkü Ülkemiz eski Türkiye değil, bu Necip millet her oyunun farkında artık;
Şuna İnanın Türkiye sandığımızdan çok daha büyük. İçeridekilerin algılayabileceğinden çok daha büyük. Çünkü Vatan sadece Anadolu değil. İslam coğrafyası, Akdeniz’in tamamı balkanlar, Asya ve Afrika bölgeleri bu vatanın içinde..! 
Yüzyılların tarihi ve birikimiyle büyük bir gelecek inşa ediliyorsa bu bütün coğrafyayı saracaktır, Yeryüzünün ana ekseni olan “Orta Kuşak”ta depremlere yol açacaktır.
İçeridekiler iş sadece Türkiye sanıyorlar. Dışarıdakiler bütün bu coğrafya ve Orta Kuşak’ta neler olabileceğini hesaplıyorlar. Bu sebeple içeride yürütülen mücadele dışarıda yapılan planlamalar bölgesel ve küresel ölçeklidir. Artık Türkiye’nin hiçbir şeyi yerel değildir..!
Hatırlayın; İran sınırından Akdeniz’e bir harita uyguladılar. Terör örgütleri PKK-PYD ve adı sanı duyulmayan nifak tohumları ile birlikte bu kuşak inşa etmeye çalıştılar. ABD’nin kurduğu DEAŞ’da bu işin içindeydi. 15 Temmuz’la bu harita tek bir projeydi. Başarılı olsa Türkiye şu an daha küçük bir ülke olacaktı.
Türkiye, Güney cephesini dağıttı. Suriye ve Irak’ın kuzeyindeki haritayı yırtıp attı. Ama bekliyorlar. “Erdoğan sonrası” kaldıkları yerden devam edecekler. Dışarıdan talimatlı İçerideki  Truva atlarının kurduğu şer ittifak cephesi bu konuda  küresel güç sahiplerine zaten söz verdiler ve Efendilerinden de aferin almaya başladılar...!
EFENDİLERİ SİZ BİZE İKTİDARI VERİN, BİZ SİZE TÜRKİYE’Yİ VERELİM..! 
“O proje kenarda dursun şimdilik” dediler, hemen Güneybatı’ya yöneldiler. Dünyanın bütün donanmasını, enerji şirketlerini, bütün Batılı ülkeleri, bazı bölge ülkelerini Doğu Akdeniz’e çağırdılar. Türkiye’yi hedef alan enerji merkezli yeni bir çevreleme planladılar.
Türkiye buna da direndi. Şu ana kadar Akdeniz’de hiçbir proje uygulanamadı, uygulanamayacaktı da. Onlarca anlaşma yaptılar, bir adım ileriye gidemediler.
Ancak burası için de “Erdoğan sonrası” sözleri verildi. Siyasi muhalefet-terör örgütleri cephesi Batı’ya İran sınırından Akdeniz’e, oradan Doğu Akdeniz’e kadar Türkiye’yi çevreleme projelerinin tamamına destek vereceklerini, karşılığında kendilerine içeride iktidar verilmesini istediler.
Ahlâksız, çirkin bir pazarlık yaptılar. Tarih böyle bir ihanet görmedi...!
Şimdi asıl tezgaha gelelim...
“Erdoğan sonrası” güvencesini alan ABD, AB ve İsrail, cepheyi, çevrelemeyi batıya kaydırdı. Ege adaları silah deposuna dönüştürüldü. Yunanistan garnizon devlete dönüştürüldü. ABD, Avrupa ve İsrail, bu ülkeye korkunç derecede silah yığmaya başladı.
Kıyılarımızın sıfır noktasında, sınırımızın 20 kilometre yakınında askeri üsler kuruluyor, yığınaklar yapılıyor. Dedeağaç’taki yığınak bu ülke için faciadır, büyük tehdittir.
İran-Akdeniz hattında ne yapılıyorsa, Ege-Yunanistan’da aynı şey yapılıyor. 
İşte şu an içeride estirdikleri fırtına, çıkardıkları gürültünün tek sebebi bu askeri hazırlığı dikkatlerden uzak tutmaktır.
BUNUN SİYASETLE, SEÇİMLE İLGİSİ YOK..TÜRKİYE’NİN VAROLUŞU TEHDİT ALTINDA, UYANIN...!
Ama bu tehdit doğrudan Türkiye ile ilgili. Batı Kapısı’nda büyük yığınak var ve bu açık bir şekilde Türkiye’yi hedef alıyor. Ege’de kurulan cephe ne ise içeride kurulan cephe aynı. Birlikte çalışıyorlar.
Bunun demokrasi ile seçimle, siyasi ittifaklar la hükümet değişimi ile kimin ne kadar oy aldığı ile alakası yok. Bu, açık ve net bir şekilde Türkiye’nin varoluşu ile ilgili...
Erdoğan varken, bugünkü siyasi akıl varken, devlet aklı varken, buna ayakta tutacak kadrolar iktidardayken bu müdahaleyi yapamayacaklar. İşte içeride gördüğümüz iktidar oyununun perde arkası bu..! 
1850’den itibaren Osmanlı’ya uygulanan yaptırımlarının aynısını Türkiye’ye yapmaya çalışıyorlar. Tıpatıp aynı. O zaman da bugün de; vatan ekseninde duranlar da, Batı ekseninde duranlar da aynı yerde. İhanet edenler damarından gelenler bugün de ihanet ediyor.
Bunun siyasetle, iç politikayla zerre alakası yok. Çok büyük bir hesaplaşma var. Yüzyılların hesaplaşması bu. Ama Asla durmayacak asla geri adım atmayacağız.
Biz bu hesaplaşmayı kazanacağız. Kazanmak zorundayız. Gelin dostlar hangi görüşte olursak olalım, Ne düşünürsek düşünelim; Bu cennet vatana birlikte sahip çıkalım...

Yazarın Diğer Yazıları