Melek Aslı Uysal

Siber Uzayın İnsan Beyni ve Evren ile olan Benzerliği

Melek Aslı Uysal

İkinci dünya savaşı sürecinde Alan Turing tarafından, Almanların şifreli mesajlarını çözmek için geliştirilen Colossus isimli cihaz bugünkü bilgisayarların atası sayılmaktadır. 

Daha sonra 1950'ler den başlayarak bilgisayarların işlemcileri ve kapasiteleri geliştirilirken boyutları da günümüzdeki gibi taşınabilir hale gelmiştir. İnternet ise 1960'larda askeri amaçlarla geliştirilmiş ancak çok kısa sürede world wide web (Dünya Çapında Ağ) in de geliştirilmesi ile bilgiye ulaşmanın vazgeçilmez bir yolu olmuştur. 

Üstelik teknolojinin gelişimi bununla sınırlı kalmamış ve üretilen her teknolojik cihaz; akıllı telefonlar, akıllı saatler vb. internete bağlanıp bilgi üretebilir ve hatta bilgisayar gibi işlem yapabilir hale gelmiştir. 

Bugün dünya çapında birbirine fiber optik ağlarla ya da kablosuz ağlarla bağlı olan milyarlarca bilgisayar, akıllı telefonlar, akıllı cihazlar, internet dediğimiz ve bize kilometrelerce uzaktaki bir bilgisayar ile bağlantı kurabilme, sevdiklerimizle görüntülü olarak görüşebilme ya da online eğitim alabilme gibi fırsatları sunan bu sistem, içerisinde  bu sistemi oluşturan insan unsuru ile birlikte siber uzay adını almaktadır. 

Siber uzay karmaşık yapısı ve birbirine bağlı milyonlarca cihazın oluşturduğu bir alan olması sebebiyle insan beyninde bulunan sinir ağları ile benzerlik göstermektedir. 

Ancak aynı zamanda sürekli genişleyen dinamik yapısı nedeniyle evren ile de benzerlik göstermektedir. Şöyle ki: Geliştirilen her teknolojik cihaz internet bağlantısı ile siber uzaya dahil olmaktadır bu da siber uzayın dinamik ve sürekli genişleyen bir alan olduğunu göstermektedir. 

Evren'in genişlediği bilgisi ise bize Kuran-ı Kerimde Zariyat suresi 47. Ayet'te "Biz göğü kudretimizle kurduk ve şüphesiz biz onu genişletmekteyiz" ifadesi ile verilmiştir. Bu ilginç benzerlik insanın hayretini celbetmekte ve bize insanın, zihnin yapısına ve evrene duyduğu derin ilgiyi göstermektedir.

Yazarın Diğer Yazıları