Mükremin Kızılca

Avrupa Tıbbı Müslümanlardan Öğrendi!

Mükremin Kızılca

Müslümanlar tıpta da öncüdür!

Batılılar psikolojik, nörolojik sorunları olanları deli diye yakarken Müslümanlar nasıl iyileştireceklerini düşünüyorlardı. 

Orta çağ dediğimiz Fatih'in İstanbul'u Fethi olan 1453 yılına kadar Avrupa tam bir cahillik bataklığında yüzüyordu. 

İşte bu sırada Konya başkentinde oturan Karamanoğulları sultanı Sultan 2. İbrahim Bey Beşir Çelebiyi bir kitap yazmakla görevlendirmişti.

Beşir Çelebi Ermenek tol medresede baş müderris olarak tıp dersleri veriyordu. Yani bugünün deyimi ile tol üniversitesinin tıp fakültesinin dekanıydı. 

1435 yıllarında Sultan İbrahim Bey'in talebi üzerine Mecmuatü’l-fevaid adlı büyük bir tıbbi eser meydana getirdi. 

Bu tıbbi eser o kadar genişti ki Farabi’nin İbn-i Sina’nın kitaplarından daha da sağlam delillere dayanan ve deneylerle kanıtlanan şifa reçeteleri içeriyordu. 

Bu şifa reçeteleri daha önceki tıp otoritelerinin yaptıklarını daha da ileri götürerek sadece bitki kaynaklı değil hem canlı hem maden kaynaklı şifa terkiplerini deneye deneye ortaya koymuştu. Otun, canlının ve madenin sadece şifa değil dert veren yönlerini de açıklıyordu.

Öyle ki bu kitabını, o zamana kadar hiç çocuğu olmayan Sultan İbrahim’e ithaf ettikten sonra Sultan'ın 6 tane erkek evladı olmuştur. 

Yani Mecmuatü’l-fevait yani Türkçe olarak “faydalı terkipler mecmuası” cinsel alanda da bütün hastalıklara, eksikliklere cevap veren reçeteler hazırlayan bir eserdir. 

İstanbul'u fethetmeden birkaç sene önce Beşir Çelebi'nin ününü duyan Fatih Sultan Mehmet han hazretleri eniştesinden ve kayın babasından yani Konya hâkimi Karamanoğlu sultanı Sultan İbrahim’den doktoru İstanbul'a göndermesini istedi. 

1451 yılında yani Avrupalıların Rönesans dedikleri bilime gerçeğe hayata ve her türlü icada başlayacakları döneme 50 sene kala İstanbul dünyanın en büyük tıp doktorunun ve dünyanın en büyük savunma sanayii mucidinin bulunduğu bir kent görünümündeydi. 

Kaldır başını, eğme yerlere, bırak ezikliği, dik dur, sen Müslüman Türk’sün her şeyin en iyisini sen yaparsın.

Not: ünlü Karamanlı Türk doktoru merhum Beşir Çelebi'nin Mecmuatü’l-fevait adlı Osmanlı Türkçesi ve Arapça olan 600 sayfalık eserini 700 sayfa olarak günümüz Türkçesine çevirdim.

İnşallah 2025 yılı Allah nasip ederse Beşir Çelebi yılı olacak ve bu çeviriyi tıbbın hizmetine bastırarak takdim edeceğiz.

Yazarın Diğer Yazıları