Ne diyor üstat?
Yaradan var, Yeri göğü yaradan var, Mağrurlanma padişahım, Seni de benim gibi yaradan var.
Her şeyi yaratan, herkese görev veren, herkesin kaderini çizen Allah var.
Allah insanlara verdiği vermediği her şey ile imtihana sokmakta değil mi?
Kimine makam, bol para vermiş, kimine sağlık vermiş, kimine sonsuz imkân tanımış imtihana sokmuş.
Kimine az para vermiş, sağlığında engel vermiş, imkânlarını kısıtlamış yine imtihana sokmuş.
Biri imkânları doğrultusun da insanlığa ne gibi faydası olmuş.
Parasını doğru yerde mi?
Fakir-fukara, ihtiyaç sahibi ile mi paylaştı mı?
Bunların hepsinin hesabı sorulacak.
Makam sahibi olmuş kişiye de.
Makamda iken insanlık adına ne gibi hizmet verdiği.
Makama layık mı olmuş mu, olmamış mı?
Makamdaki görevini insanlık adına hizmet için ve Allah rızası amaçlı mı yapmış bunun hesabı sorulacak.
Diğer taraftan en alt tabakada görev yapan kişiyi de, bulunduğu duruma isyan mı etmiş, yoksa işini sabrederek mi yapmış onun hesabını verecek değil mi?
Ama şimdi özellikle ceylan derisi koltuk sahiplerine bakıyoruz.
Çoğu hem de büyük çoğunluğu kraldan çok kralcı.
Hani Müslümandık.
Hani hepimizde Allah korkusu vardı?
Ne kurtaracak bizi kıldığımız namaz mı?
Tuttuğumuz oruç mu?
Güzel insan onlar senin Allah adına yapman gerek vazifen.
Seni kurtaracak olan ibadetlerin yanında kulun hakkı.
Kul hakkı maddi de olur manevi de.
Biz maşallah maddi hesaplaşıyoruz da manevi helallik olunca düşünen yok gibi bir şey.
Düşünen olsa Sayın Cumhurbaşkanımız, gibi milletin hizmetkârı olurlar değil mi?
Arkadaşlar koltukların hakkını verin.
Vatandaşa yukarıdan değil, hizasından bakın.
Aradıklarında, ulaşmak istediklerinde, kendinizi onların yerine koyun.
Siz onlara ulaşın.
Bakın söylüyorum.
Yarın seçim var.
Bu vatandaşa hizmet etmez, randevu vermez, aradığına karşı geri dönmezseniz, yaşadığınız şehirde size kimse selamda vermez, itibarda göstermez.
Bakın yine söylüyorum bu dünyanın bir de öbür tarafı ahiret var.
Dünyada vatandaş seni cezalandıramaz ise Allah katında hesabınız ağır olur.
Görevinizi yaparak, elinizdeki imkânları kullanarak, vatandaşa hizmet edin.
Vatandaşa kulak verin, vatandaşı dinleyin, yoksa bu vatandaş size hakkını helal etmez bunu da iyi bilin.
O yüzden boş yere makam benim, koltuk benim diye hiç mağrurlanma.
Unutma ki yarın senin de yerine gelecekler var.
Ne demek istediğimi siz az çok iyi anladınız.
Vatandaş artık hizmet ile birlikte ulaşılmak, görüşmek, derdini anlatmak istiyor.
Sizi aralarında görmek istiyor.
Sizden seçimde gösterdiğiniz ilgiyi, güler yüzü görmek istiyor.
Yoksa seçimde dağıttığınız demet demet gülü değil sadece kendilerine güler yüzünüzü göstermenizi istiyor.
