Kabre Dökülen Kâğıtlar!
Ramazan Sayar
Kanuninin bedeni kabre konulurken, küçük bir sandık getirildi. Vasiyeti gereğince bu sandığın kendisiyle birlikte gömülmesini istiyordu.
Hastalığı sırasında Şeyhülislam Ebussuud efendiye bu sandığı kendi eliyle teslim etmiş ve söz konusu vasiyeti yapmıştı.
Âlimler sandığın kabre konulup konulamayacağını uzun uzadıya tartıştı. Derken sandık birden yere düştü ve açılıverdi. İçinden çıkan tomar tomar kâğıtlar etrafa saçıldı.
Bu kâğıtlar Kanuni'nin hükümdarlığı süresince yaptığı tüm önemli işler ve faaliyetler ile ilgili Ebussuud Efendi den aldığı fetvalardı. Yani yaptığı her işte Şeyhülislama danışmış ve dinin hükümlerini öğrenmişti. Şeyhülislam’dan yazılı bir belge almadan adım atmamıştı. Ve bunları da hep saklamıştı.
Amacı ebedi yurdu ahirete göçerken bunları da yanında götürmek istiyordu. Yani padişahlığı boyunca Allah'ın emir ve yasaklarına uyduğunu ispatlamak niyetindeydi.
Yere saçılmış olan tomar tomar fetvaları gören Şeyhülislam Ebussuud Efendi irkildi ve çok duygulandı. Sorumluluğunun ne kadar ağır olduğunun bir kere daha farkına vardı. Ve şu düşündürücü sözü söyledi:
“AH SÜLEYMAN, SEN KENDİNİ KURTARDIN, YA BİZ NE YAPACAĞIZ?”
