Bilgi Toplumu
Serkan KARÇALAR
İçinde bulunulan dönemi tanımlamak için, farklı sosyal bilimciler tarafından “post modern dönem, sanayi sonrası toplum, bilgi toplumu, kapitalist ötesi toplum, teknokratik çağ ya da bilişim toplumu” gibi oldukça fazla isimle anılmıştır. Bu kavramlardan Bell Tarafından 1970’lerde gelmekte olan toplumu tanımlamak için kullanılan ‘sanayi sonrası toplum’ ve Japon araştırmacılar özellikle Masuda tarafından kullanılan ‘enformasyon toplumu’ yeni oluşan toplumun tanımlanmasında son zamanlarda daha fazla kabul görmüştür. A.Toffler; birinci dalganın tarım, ikinci dalganın sanayi toplumlarını oluşturduğunu vurgulamış, bilgi toplumuna geçişi ise üçüncü dalga olarak nitelendirmiştir. Somut bilgi yönü olmayan ürün ve mallar üzerine kurulan tarım toplumu ekonomisi, sanayi devriminin oluşturduğu ikinci dalga ile yerini somut ama sembolik değerleri olan paraya bırakmıştır. Üçüncü dalganın yol açmaya başladığı bilgi toplumunda ise anında transfer olan enformasyon, ekonominin soyut parasını oluşturmuştur. “Bilgi toplumu” kavramı, günümüzde gelişmiş ülkelerin ulaştıkları hayat standartlarını tanımlamak amacıyla kullanılmaktadır. Tanıma göre bilgi toplumları, bilgi çağını yaşayan toplumlardır.
Bilgi toplumundaki en büyük özellik, mal üretiminden hizmet üretimine doğru bir kaymanın görülmesidir. Hizmet sektörü tüm ekonomilerde her zaman mevcuttur; ancak sanayi toplumunda hizmetlerin niteliği daha yerel ve mal üretimine yardımcı konumdadır. Bilgi toplumunda eğitim, sağlık, sosyal hizmetler gibi hizmetler ve bilgisayar, sistem analizi, bilimsel ar-ge gibi mesleki hizmetler önem kazanmaktadır.
Sanayi toplumunun ortaya çıkmasında en önemli etkenini buhar makinesi, elektrik, içten yanmalı motor gibi enerji teknolojilerinin bulunmasıdır. Bilişim teknolojilerinin ortaya çıkıp hızla gelişmesi de benzer bir etkiyi bilgi toplumunda oluşturmuştur. İletişim ve bilgisayar teknolojileri daha yetenekli işgücüne ihtiyaç vardır. Verimliliği arttırma ve rekabetçi üstünlük elde etmek için bilişim teknolojilerinin üretim ve kullanımına önem vermek gerekmektedir. Sanayi toplumu, malların üretimi için makine ve insanların koordinasyonuna dayanmaktadır. Bilgi toplumu ise bilginin üretimi ve kullanımı etrafında örgütlenmektedir. Tarım toplumunda toprak ve işgücü, sanayi toplumunda sermaye merkezi bir öneme sahip iken, bilgi toplumunda bilgi, stratejik bir kaynak haline gelmiştir.
Yeni toplumda insanların çalıştıkları yer değil aynı zamanda yaptıkları işlerin türü de değişmektedir. Sanayi toplumunda yarı vasıflı işçiler, çalışan sınıf içinde en kalabalık grubu oluşturmaktaydılar. Bilgi toplumunda ise, teknik ve profesyonel sınıf, yani Drucker tarafından bilgi işçisi olarak nitelenen bilim adamları, teknisyenler, mühendisler, öğretmenler sayıca artmış ve toplumun kalbi konumuna yerleşmiştir. Bilgi toplumunda gücün kaynağı bilgi, güçlü olmanın yolu ise bilgili olmakla bir tutulmaktadır.
Bilgi Toplumunun Temel Özellikleri
-Bilgi toplumunda, bilgi en önemli ve temel kaynaktır.
-Bilgi toplumunda hızlı bilgi artışı, hızlı değişme ve hızlı gelişme toplumsal hayatın en önemli özelliklerindendir.
-Bilgi toplumunda toplumsal değerlerin, dini inançların zayıflaması ya da yok olması söz konusu değildir.
-Bilgi üretimi, bilgi depolaması ve bilgi pazarlaması, bilgi toplumunda yeni iş alanlarının başında gelmektedir.
-İş dünyasında bilgi çalışanlarının giderek çoğalması söz konusudur.
-Hızla artan bilgi birikimi; bilgide seçiciliğe yol açacaktır.
-Yüksek teknolojideki ilerleme, insanların yaşadıkları yerküre ile daha çok ilgilenmelerine yol açacaktır.
-Bilgi toplumunda siyaset büyük ölçüde bilgiye dayanacaktır.
-Eğitim öğretimde süreklilik yerleşecek; hayatın başlangıcından sonuna kadar aktif öğrenme ihtiyacı ön planda olacaktır.
-Öğrenmeyi öğrenmek ve bireysel öğrenme, eğitim sürecinin temeli olacaktır.
-Gerek bireysel, gerekse toplumsal iş hayatında geleneksellik, ilkelerden ödün vermeme ve en önemlisi rutin karşılanmayacak ve önemini kaybetmeyecektir.
-Diplomaların eski önemi kalmayacak, bunun yanında sürekli olarak yeni bilgiler edinebilmek ve bunları uygulama alanına koymak, yeni projeler geliştirmek, çalışanlar arasında en önemli tercih nedeni olacaktır.
-İnsan unsurunun önemi, her türlü etkinlikte bugünkünden daha fazla olacaktır.
-Teknolojik ilerlemeler, bilgi üreten yeni sistemlerin geliştirilmesine yol açacak, diğer yandan büyük hızla artan bilgi birikimini sağlamak ve gerektiğinde bunlara ulaşmaya yönelik çalışmalar, önemli bir uğraş alanı oluşturacaktır.
Bilgi toplumuna uyum sürecinde en önemli sorun, nitelikli işgücü açığıdır. Bilgi toplumunda nitelikli işgücü açığının giderilmesi ancak okul eğitimin yanı sıra okul sonrası eğitime, mesleki eğitime, yüksek eğitime, eğitimin sürekliliğinin sağlanması ve benzeri faktörlere bağlı bir olgudur. Türkiye’nin önceliğini eğitimin kalitesinin artırılmasına vermesi büyük önem taşımaktadır. Ülkenin insangücü kaynakları korunmalı, iyi kullanılmalı ve ulusal gereksinimlere göre uygunlaştırılmalıdır.
KAYNAKÇA
H.Tutar, Bilgi Çağı Örgütleri İçin Yönetici Sekreterliği, Seçkin Yayıncılık, Ankara, 2007, s.16.
E.Kutlu, Bilgi Toplumunda Kalkınma Stratejileri, T.C.Anadolu Üniversitesi Yayınları, 1209, Eskişehir, 2000, s.10.
Tutar, Bilgi Çağı Örgütleri İçin Yönetici Sekreterliği, s.15.
İ.Fındıkçı, Bilgi Toplumunda Yöneticilerde Kendini Geliştirme, Kültür Koleji Eğitim Vakfı Yayınları, İstanbul, 1996, s.26.
E.Kutlu, Bilgi Toplumunda Kalkınma Stratejileri, T.C.Anadolu Üniversitesi Yayınları, 1209, Eskişehir, 2000, s.10.
Fındıkçı, Bilgi Toplumunda Yöneticilerde Kendini Geliştirme, s.11.
http://www.tlanic.com/articl46.htm