Dokuz hanı çeşme vakfı medet bekliyor!

Bu hana gelip gidenler yararlansın, kendilerinin su ihtiyaçlarını alsınlar ve hayvanlarını sulasınlar diye bir çeşme inşa etmek 1455 yılında Konya’nın Karamanoğlu Devleti payitahtı olduğu sırada ikinci İbrahim bey tarafından karara bağlanmıştır.

Özellikle bu çeşme için kurulan vakfın vakıfnamesinde Bağrıkurt (Bağlukutlu) köyünün bütün gelirlerinin bu vakfa aktarılması şart koşuluyor. Amaç bu çeşmenin kıyamete kadar a akmasını sağlamaktır. İbrahim Bey vakıfnamede ayrıca Bağrıkurt köyünün öşür ve zekâtlarından elde edilen gelirden artarsa kalanın Müslüman Fakirlere verilmesini de öngörüyor.

Sultan İbrahim vakıfnamesini şu cümlelerle bitirir: “Bu vakıf yasalara uygun bir vakıf olup ebediyen geçerlidir, kötü niyetle el sürmek haramdır, Allaha, peygamberlerine, meleklerine, kitaplarına ve ahiret gününe iman eden hiçbir Müslümanın bu vakıfta değişiklik yapması caiz olmaz. Bir kişi bu vakfı değiştirmeye yeltenirse Allah’ın, meleklerinin ve bütün insanların laneti ona olsun!

“Her kim işittikten sonra vasiyeti değiştirirse, günahı ancak onu değiştirenlerin boynunadır. Şüphesiz Allah hakkıyla işitendir, hakkıyla bilendir.” (Bakara 181)”

İbrahim Bey Dokuz Çeşme Vakfının inkırazı durumunda yapılması gereken hakkında ise şöyle kayıt düşer: “Eğer mütevelli neslinden vakfı yönetecek kimse kalmamışsa Konya’yı hyöneten zat layık olanlardan birisini mütevelli tayin edecektir.”

24 Nisan günü buraya yaptığımız bir ziyarette çeşmenin Osmanlıca kitabesiyle beraber ayakta olmasına rağmen suyunun olmadığını görünce çok üzüldük. Dokuz hanını kiralayan arkadaşa sorduğumuzda: bu çeşmeyi toprağın altından, moloz ve inşaat atıklarını günlerce uğraşıp temizledikten sonra gün yüzüne çıkardıklarını ifade ettiler.

Daha sonraları bu han çeşmesinin ayakta tutulması için Dokuz köyü muhacir halkının vazifelendirildiği Silleli Said merhumun vakıf defterlerinde kaydedilmektedir.

Dokuz köyüne 19. Yüz yılda Kırım muhacir tatarları iskân edilmiştir. Burası arşiv kayıtlarında Derbent köyü olarak geçer. 

Ancak Selçuk Üniversitesine üç km mesafede, İstanbul yolundaki bu köy 2000’li yıllarda dere içinden alınarak sol tarafa Dokuz adıyla yeni kurulan evlere iskân edildiler. MÜKREMİN KIZILCA