
Yanlış Yaptığımız Doğrular Günümüz Düğünleri!!!
Ali Özdemir
Düğün Allah’ın emri peygamberin sünneti olarak yapılan bir ameldir. Fakat günümüzde ise başlı başına tamamen gayrı İslami yapılan düğünlerimiz vardır.
Örnek: Düğünlerde yapılan masraflar, örf, adetler, batı kültüründen alınan giysiler, bütün bunlar hayatımızın bir parçası haline gelmiştir. Evlerimiz zücaciye dükkanına döndü, gelin evi düzelteceğim temizleyeceğim diye uğraşıyor, damat borç ödemeye çalışıyor böylece evde aile huzuru kalmıyor. Birisi hayatını anlatıyor biz imkanımız nispetinde evlendik gayet mutlu ve huzurlu idik. Misafirler geldiği zaman aaa sizin buzdolabınız, çamaşır makineniz, bulaşık makineniz yok mu? Dediler bende bunları beyimden istedim, o bunları alınca eve iki saat geç gelmeye başladı. Sonra aaa sizin koltuğunuz da mı yok ? dediler. Birde koltuk aldık beyim bu sefer gece yarısı gelmeye başladı. Bizde mutluluk ve huzur kalmadı.
Hz. Ömer bir gece sokakları dolaşıyordu. Evin birinden bir kadın Şöyle diyordu “yataklar gül iken diken oldu batıyor bana“ diye bir ses işitti. Bu evi araştırdı gelinin kocası askere gitmişti. Hz Ömer kızı Hafsa ya sordu: Kızım bir kadın yalnızlığa ne kadar dayanabilir? Hz. Hafsa baba bu soruyu bana niçin soruyorsun dedi. Hz. Ömer kızım en mahremim sensin dedi. Hz. Hafsa dört ay dedi. Buna istinaden Hz. Ömer her asker için dört ayda bir izin kararı aldı.
Düğünlerde Yapılan Yanlışlar:
1) Gelinlik olmazsa olmazlardan birisi, bir defa giyecek ne olacak canım, bir daha mı gelin olacak diyerek Allah’ın emrini arkaya atıldı, Allah’a ve Resulüne isyan ederek haram işlenir hale gelindi. Düğünlerde ayrıca gelinin mahremiyeti hiçe sayılarak bir batı kültürü uygulanmaktadır.
2) Mihr, Allah’ın emri fakat mihr de kadın bir meta gibi görülerek şu kadar gram altın olmazsa olmaz gibi günümüzde pazarlıklar yapılıyor.
Örnek: Bir kadın Allah resulüne geldi ben evlenmek istiyorum dedi. Allah resulü seni mescide ilk gelen kişiyle evlendireceğim dedi. İlk gelen kişiye Allah resulü seni bu kadınla evlendireceğim mihr olarak ne verirsin dedi. Hiçbir şeyim yok ya Allah resulü dedi. Allah resulü bir demir yüzük de mi yok dedi. Yok ya Allah’ın resulü dedi. Kadın bütün ihtiyaçları ben karşılarım dedi. Böylece Allah resulü onları evlendirdi.
Başka bir örnek olarak Allah resulü 25 yaşında iken Hz. Hatice validemizin ticaret kervanının başında görevli olarak gitti. Dönüşte Hatice validemizin kölesi Meysere olayları anlattı bu farkı gören Hz. Hatice validemiz evlilik teklifi yaptı. Bu olaya Allah resulü S.A.V. ben öksüz yetim birisiyim dedi. Ama Hatice validemiz bütün masrafları ben karşılayacağım dedi. Böylece Hatice validemiz Allah resulü ile evlenmiş oldu.
3) Bizim ecdadımız evlatlarını evlendirdikten sonra aynı evde yaşıyorlardı. Kaynana gelinini örf ve adetlere göre yetiştirirdi. Gelin böylece kocasının bütün kültürünü öğrenmiş olurdu, onun için damadın annesine gaim ana denirdi. Şimdi ise evlenen çiftler ayrı evlerde yaşıyorlar örf, adet, kültür öğrenmeden bir yuva kurulmaya çalışılıyor oda ailede huzursuzluğa yol açıyor. Günümüzde boşanma sayısı evlenmeyi geçmiştir.
4) Düğüne gelince salonlarda İslami kurallar dışında kadın erkek karışık oturması, gelin damat birlikte yürüyüş yapması, takı merasimi adı altında Allah’ın kanunları çiğnenmiş oluyor.
Yakında yeni bir genç arkadaşın düğününe şahit oldum. Olayı size şöyle aktarayım: İslam dini üzere nikahta şahitleri belirledim sıra mihr konusuna gelince gelin kız ben mihrimi bağışladım dedi. Kendisini tebrik ettim ama yine de mihr belirlenmesi gerektiği için kendisine sordum ne kadar olsun dedim. Beş gram altın olsun dedi. Ve böylece nikahlarını kıyıp Allah’tan bu dünyada ve ahirette mutlu olmaları için dua ve niyazda bulundum. Bu şahit olduğum nikahla evlenen gençlerin sayısının artmasını ve günümüz gençlerine örnek olmasını temenni ederim.