
Grev ve Lokavt (2. Bölüm)
Av. Uzm. Arb. Ayşen Güzel
3. TEMEL HUKUKİ DAYANAKLAR
3.1. 1982 Anayasası
Anayasamızda toplu iş sözleşmesine, toplu sözleşmeye, grev ve lokavta ilişkin hükümlere yer verilmektedir. Buna göre işçiler ve işverenler, karşılıklı olarak ekonomik ve sosyal durumlarını ve çalışma şartlarını düzenlemek amacıyla toplu iş sözleşmesi yapma hakkına sahiptir. Anayasada toplu iş sözleşmesinin nasıl yapılacağı konusunda kanunla düzenleme yapılması öngörülmekte ve bu hususta ayrıntılı yasal düzenlemelerin yapıldığı görülmektedir.
3.2. 6356 Sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu
6356 sayılı kanunda, bu kanunun amacının işçi ve işveren sendikaları ile konfederasyonların kuruluşu, yönetimi, işleyişi, denetlenmesi, çalışma ve örgütlenmesine ilişkin usul ve esaslar ile işçilerin ve işverenlerin karşılıklı olarak ekonomik ve sosyal durumları ile çalışma şartlarını belirlemek üzere toplu iş sözleşmesi yapmalarına, uyuşmazlıkları barışçı yollarla çözümlemelerine, grev ve lokavta başvurmalarına ilişkin usul ve esasları düzenlemek olduğu belirtilmektedir. 6356 sayılı kanun incelenmesinde, kanun kapsamında toplu iş sözleşmesine, bu sırada uyuşmazlık yaşanması durumuna, grev ve lokavtın tanımlarına ve hukuka uygun olup olmasına göre yapılan ayrımlara yer verildiği görülmektedir.
3.3. 2822 Sayılı Toplu İş Sözleşmesi, Grev ve Lokavt Kanunu (Mülga)
2822 Sayılı Toplu İş Sözleşmesi, Grev ve Lokavt Kanunu yürürlükte değildir. Bu sebeple halihazırda toplu iş sözleşmesi, grev ve lokavt hakkında 6356 sayılı kanun hükümleri uygulanmaktadır.
4. GREV VE LOKAVTIN SINIRLARI
4.1. Genel Olarak
Grev ve lokavt, nitelik bakımından birbirinden farklı ve bağımsız hukuki olay ve müesseselerdir. Her iki müessesenin de Anayasal ve yasal dayanakları bulunmaktadır. Öncelikle her hak gibi bu hakların kullanılması suç teşkil etmemelidir. Yine 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu madde 2’de yer aldığı üzere hakların kullanımında ve borçların ifasında hakkın kötüye kullanılmaması esastır. Hakkın kötüye kullanılması halinde bu kötüye kullanım hukuk düzenince korunmamaktadır. Bu genel sınırlamalar dışında yalnızca grev ve lokavt için geçerli olan başkaca sınırlamalar ve yasaklar da bulunmaktadır.
4.2. Anayasal Sınırlamalar
Grev ve lokavtın, iyi niyet kurallarına aykırı tarzda, toplum zararına ve milli serveti tahrip edecek şekilde kullanılması mümkün değildir.
4.3. Yasal Sınırlamalar
6356 sayılı kanunda grevin yasak olduğu hallere yer verildiği görülmektedir.
5. KANUN DIŞI GREV VE LOKAVTIN SONUÇLARI
5.1. Haklı Nedenle Fesih Hakkı
Kanun dışı grev yapılması hâlinde işverenin, grevin yapılması kararına katılan, grevin yapılmasını teşvik eden, greve katılan veya katılmaya ya da devama teşvik eden işçilerin iş sözleşmelerini haklı nedenle fesih hakkı doğmaktadır. Kanun dışı lokavt yapılması hâlinde işçiler iş sözleşmelerini haklı nedenle feshedebilmektedir. İşveren, bu işçilerin lokavt süresine ilişkin iş sözleşmesinden doğan bütün haklarını bir iş karşılığı olmaksızın ödemek ve uğradıkları zararları tazmin etmek yükümlülüğündedir.
5.2. İşverenin Uğradığı Zararların Tazmini
Kanun dışı bir grev yapılması hâlinde bu grev nedeniyle işverenin uğradığı zararlar, greve karar veren işçi kuruluşu veya kanun dışı grev herhangi bir işçi kuruluşunca kararlaştırılmaksızın yapılmışsa, bu greve katılan işçiler tarafından karşılanmak zorundadır. Grev esnasında greve karar veren sendikanın kusurlu hareketi sonucu grev uygulanan iş yerinde neden olunan maddi zarardan sendika, yetkili işçi sendikasının kararı olmadan işçi ya da yöneticilerin bireysel eylemlerinden kaynaklanan zararlardan kusuru olan yönetici ya da işçi sorumlu olmaktadır.
Grevin uygulanmasına son verilmesi lokavtın, lokavtın uygulanmasına son verilmesi grevin kaldırılmasını gerektirmemektedir. Görüldüğü üzere grev ve lokavt birbirinden farklı ve bağımsız hukuki olaylardır.