Krep Suzzete
Ayla KAYMAZ
Yan masa tabağına aldığı krebi öyle övdü öyle övdü, öylesine minik minik ama haz alarak yedi ki , dedim nedir bu alt üstü bir krep! Ancak tatlı buffet’ında akşam saati tatlısı olarak ikram edilişinden ötürü gidip şefe bir sormak istedim. Nedir bu krepin numarası. Dedi ki bu krep değil “ Suzette”. Ve hızlıca anlattığı hikayeyi ben sizler için bir tık derinlemesine araştırdım.
“İngiltere’nin müstakbel kralı Edward IIV, 1895 yılında Cafe De Paris’in masasında otururken, tatlı vakti geldiğinde kendisine o günün şerefine büyük şef Escoffier tarafından hazırlanan özel krep ikram edilir. Daha önce yapılmamış olduğu için tatlının adı yoktur. Tatlının adının olmadığını anlayan kral, tatlıya yanındaki hanımın adının verilmesini ister ve ”Suzette diye adlandırın” der. Bu sırada, pek tabii kimse şefin çırağı Henry’nin yaptığı hatayı fark etmez. Henry kreplerin üzerine kazayla tarifte olmayan bir içeceği döker. Bazı kaynaklarda Escoffier’in gözetimi altında böyle bir hatanın olması söz konusu olmadığı yazar, tabii bu bir efsane de olabilir.”
Krep Süzet ile ilgili diğer bir hikaye ise; “ 1897 yılında Paris’te hizmet veren Marivaux restoranının şefi Monsenyör Josephe ile ilgilidir. Rivayete göre şef, La Comedie – Française tiyatrosunda rol alan ve lakabı Suzette olan Fransız artist Susanne Reichenberg için bu krepleri hazırlamıştır.”
Crepes Suzette’in doğuş hikayesi işte böyle…
Beni etkileyen yanı ise şu oldu; hep minik şeylerin büyük farklar yarattığına inanırım hayatta. Ayrıntılar tüm resmî doğurur. O yüzden o bildiğimiz krebe bir kaç farklı minik dokunuşla farklı bir şey elde edilmiş, o minik detaylar bambaşka bir tatlı doğurmuş.
Merak edip denemek isteyenleriniz olursa; Giovanni Rota’ya ait olanı denemenizi öneririm diye de ekledi şefim.
Bu kez afiyetle…