Ramazan Neden Eskisi Gibi Değil?

Ramazan ayı yaklaşırken pek çok kişi aynı cümleyi kuruyor: “Eskisi gibi değil.” Peki, bu sadece geçmişe duyulan bir özlem mi, yoksa gerçekten değişen şeyler var mı?

Öncelikle, nostalji insan doğasının bir parçası. İnsan, çocukluk ve gençlik yıllarını her zaman daha sıcak, daha samimi hatırlar. Çünkü o yıllar, sorumlulukların az olduğu, küçük şeylerle mutlu olunan, ailenin bir arada olduğu dönemlerdir. O yüzden “eskiden Ramazan bir başkaydı” demek, biraz da o yıllara duyulan özlemin bir yansıması olabilir. Ama sadece bundan mı ibaret?

Eskiden mahalle kültürü daha güçlüydü. İftar sofraları yalnızca aileye değil, komşulara da açılırdı. Sokaktan geçen tanıdık biri iftar saatine yakın görülse, mutlaka sofraya davet edilirdi. Şimdi apartmanlarda kapılar kapalı, insanlar birbirinin yüzünü bile zor görüyor.

Bir de hızla değişen yaşam tarzları var. Eskiden Ramazan bir durup soluklanma ayıydı. Şimdi ise işler, toplantılar, yoğunluk hiç hız kesmiyor. İftarlar, kalabalık sofralardan daha çok, restoran rezervasyonlarına, otel iftarlarına kaymış durumda. Teravih namazına yetişmek yerine dizilere, sosyal medyaya vakit ayırıyoruz. Sahurda uykusundan feragat eden büyüklerin anlattıkları, sofraya konan her lokmanın kıymeti, geceye karışan dualar artık daha az duyuluyor.

Eskiden Ramazan, sabrın ve paylaşmanın ayıydı. Şimdi ise alışveriş merkezlerinde Ramazan indirimleri, lüks iftar sofraları ve gösterişli sahur organizasyonlarıyla anılıyor. Sofralar büyüdü ama bereketi azaldı. İsraf arttı, yardımlaşma bilinci zayıfladı.

Gerçekten kaybettik mi? Belki de sorun, değişen dünyaya rağmen Ramazan’ı aynı şekilde yaşamak istememizdir. Oysa zaman değiştikçe, Ramazan’ı yaşama şeklimiz de değişebilir ama özü kaybetmemek önemli. Komşuluk ilişkileri azaldıysa, biz ilk adımı atalım. Teknoloji dikkat dağıtıyorsa, bilinçli kullanım alışkanlığı kazanalım. Soframızı sadece kendimize değil, ihtiyaç sahiplerine açalım. Oruç sadece aç kalmak değil, nefsimizi terbiye etmekse, biz de bu ayı bir arınma fırsatı olarak görelim.
Belki Ramazan eskisi gibi değil, ama onu yeniden güzelleştirmek bizim elimizde…