Faruk Gökbulut (Kul Kozâkî)

Vay Başıma Gelen Kara Sevdâ Vay!..

Faruk Gökbulut (Kul Kozâkî)

Türk sinemasının ve tiyatrosunun usta oyuncusu İbrahim Kalkan Ağabeyim ile İstanbul'da Timaş Kitap Kahve'de tertip edilen "Bâb-ı Âli Sohbetleri"nde bir çok kez birlikte olmuştuk. Enâniyet, kibir, gösteriş, büyüklenme; tamamı hattâ çok daha fazlası hemen hemen tüm sinema oyuncularında mevcutken, bunların zerresi onda yer edinememişti kendine. Tevâzu onun temel hayat felsefesi idi âdeta. Zâten rol aldığı filmlere de baktığımızda bu özelliğini birebir görebiliyorduk. 

İbrahim Kalkan Ağabey, tiyatro eseri yazarlığı ve nesir yazıları olmak dışında aynı zamanda usta bir şâirdi. Bâb-ı Âli Sohbetleri'nden birinde bana imzalayıp verdiği " Ay Işığı Kan Kırmızı" isimli şiir kitabından sonra onu ve şiirlerini daha çok tanımış ve sevmiştim. 

İşte bu sevgi ve muhabbetin neticesinde ona yaptığım bir nezîre şiirimi sizlerle paylaşarak; ki bu şiiri ona mail yoluyla iletmiştim. Bir iki yerde yaptığı düzeltme sonrası çok beğendiğine dâir yorumu hâlâ mail kayıtlarımda saklı duruyor. Yaklaşmakta olan ölüm yıl dönümü öncesi kendisine Cenâb-ı Mevlâ'dan rahmet dileyerek sizi derin sevdâ izleri taşıyan şiirim ile başbaşa bırakıyorum. 

VAY BAŞIMGELEN KARA SEVDÂ VAY  

Kâh meltem kâh hırçın esen karayel;
Cemâli gark olmuş nûra, parlak ay!  
Yetti bunca gurbet yetti gayrı gel;
Vay başıma gelen kara sevda vay!..
 
Bakıp yıldızlara hep anıyorum; 
Sen gönül tahtıma oldun tek aday!
Bir tek gülüşüne aldanıyorum;
Vay başıma gelen kara sevda vay!..
 
Durmuş çeşme başı, sudan içiyor;
Dudak gonca, gözü kahve, kaşı yay!
Nârin eller nasıl yonca biçiyor; 
Vay başıma gelen kara sevdâ vay!..
 
Bakışların hançer, kirpiklerin ok; 
Emrine âmâde, her söze hay hay!
Yürek vuslat ister, hasretine tok;
Vay başıma gelen kara sevdâ vay!..
 
Ne yanaşır ne de yanımda kalır; 
O süzgün bakışı muhteşem olay!
Gülüşü aklımı başımdan alır;
Vay başıma gelen kara sevdâ vay!..
 
Bunca yıl kalmadı kalbin dermânı; 
Hep hüzün hep keder bana kalan pay!
Hiç fayda etmedi aşkın fermânı; 
Vay başıma gelen kara sevdâ vay!..
 
Açar gamzeleri, erir giderim; 
Yoluna ölürüm hem de çok kolay! 
Ver desin canımı fedâ ederim; 
Vay başıma gelen kara sevdâ vay!..
 
Bir sevdâ türküsü çaldım dilime; 
Hasretlik rûhuma çektirir kalay!..
Dost ağlaşır, düşman güler hâlime; 
Vay başıma gelen kara sevdâ vay!..
 
Sevme çağındayım geldi zamanı;
Yârin kalbi billûr, sırçadan saray! 
Kul Kozâkî yanar, tüter dumanı;
Vay başıma gelen kara sevda vay!..

28 Temmuz 2014
Saat: 03.23
Mersin

Yazarın Diğer Yazıları